MEM'e göre tüketmek bir kaynaktır

YENİ MESAJ / ŞANLIURFA
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)Şanlıurfa İl Başkanlığı "milli paralarla ticaret" konulu panele ev sahipliği yaptı. Panele,  Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus ELÇİ, Şanlıurfa İl Başkanı Muzaffer Yağmur, Kilis İl Başkanı ve Bölge Müfettişi Alaiddin Özkar panelist olarak katıldılar. Partililerin ve halkın ilgi gösterdiği panel saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı.
'MEM İslam ve insan fıtratına yöneliktir'
Panelin ilk konuşmacısı BTP İl Başkanı Şeyhmus Elçi yaptığı konuşmada şunları söyledi:  "Millet olarak çok zor günler geçiriyoruz. Her tarafta kan var, gözyaşı var, terör var. Tüm bunların temelinde bir avuç çıkar grubunun sınırsız ihtirasları için tüm insanlığı köleleştirme sömürme politikası yatıyor. Genel Başkanımızın Milli Ekonomi Modeli eserinin temel esaslarından biri insan ihtiyaçlarının sınırlı, kaynakların ise sınırsız olduğu ilkesidir. Güneş enerjisi dünya var olduğundan beri var, işte sınırsız kaynak. Bu sene domates, karpuz, mısır ektik seneye bir daha ekemeyecek miyiz? Hayır, sınırsız ekebiliriz Hal böyle iken sınırsız kaynaklar yeryüzünde var iken neden dünyada açlıktan ölen insanlar var! Sebebi Kapitalizmin insan ihtiyaçlarını sınırsız, kaynakları sınırlı görmesidir. Biri papaz ikisi kumarbazın uydurduğu sistemde 44 ton kağıdı 50 bin TL maliyetle boyuyor. 8 trilyon doları alıp geliyor Doğu, Güneydoğu, Ege'yi bugünkü parayla 24 trilyon TL'ye zorlanmadan alın teri dökmeden toprağın altını üstünü madenleri her şeyi alıp götürüyor. İşte bunların üçkağıt düzenini dünyada bir tek insan yıkıyor Prof. Dr. Haydar Baş. Hocamızı kabul ederler mi? Tabi ki sistemlerinin devamı için setredecekler, iftira edecekler. Şayet bizler millet olarak safımızı Prof. Dr. Haydar Baş'tan yana seçmezsek bu vatandan oluruz."

'Kağıdı boyayarak ülkeleri sömürüyorlar'
Panelin diğer konuşmacısı Şanlıurfa İl Başkanı Muzaffer Yağmur Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli eserinin 277-278. sayfalarında mevcut olan başta Rusya ve toplamı 4 milyar civarında nüfusu olan BRICS ülkelerinin hayata geçirdiği "milli paralarla ticaret" konusunu anlattı.
Muzaffer Yağmur şunları söyledi: Kapitalizm gücünü dolardan alır. İşte Kapitalizmin şifresi bu kağıtla, mürekkeple dünyayı sömürmekten ibarettir. Bunun adına kağıttan imparatorluk denir, dünyanın süper gücü denmez. Karşılıksız ve sınırsız kağıt boyayarak ülkeleri sömürüyor. 
Bizim yıllık Gayri Safi Milli Hasılamız 2 trilyon TL'dir. Bu 2 trilyon TL'lik işlem hacmi yani; benim amcam buğday satmış, pirinç satmış, motorsiklet üretmiş, bisiklet üretmiş bu üretilen her mal bir gelirdir bunlar Gayri Safi Milli Hasılada gelir olarak gözüküyor. Devletin bu noktada yapması gereken bu üretilen mallara karşılık para basmak ve bu parayı farklı yollardan piyasaya sürmek ki o üretilen mallar tüketilebilsin. Örneğin vatandaşlık maaşı 1000 TL, çocuk maaşı 250 TL, doğum ikramiyesi 15 bin TL, asgari ücret 5 bin TL olarak vatandaşın cebine konuldu. Bu para dolaşıma girecek piyasaya da hareketlilik olacak canlanma olacak. İşte Milli Ekonomi Modelinde bunun tanımı tüketim yanlı denge analizidir yani Milli Ekonomi Modelinde tüketmek bir kaynaktır. Vatandaşın alım gücü artıkça tüketim olur tüketilen oranda üretim olur ve sürekli artan oranda büyüme gerçekleşir."
'Zaman Prof. Dr. Haydar Baş'la olma zamanıdır'
Panelin son konuşmacısı Alaiddin Özkar da şunları söyledi: "Bu coğrafyada oturmak yürek ister. Bu coğrafyada Avrupalıların gözü var Amerikalıların gözü var İsrail'in gözü var. Onların mantığına göre Türkler Orta Asya'dan gelmiştir. Bu topraklar onlara aittir. Türklerin yok edilmesi, bu coğrafyadan kovulması gerek. Orta Asya bozkırlarına gidene kadar mücadelemiz devam edecektir ilkesiyle hareket etmektedirler. 
15 Temmuz'da baktık ki bütün kurumlarımıza; adliyesine, askeriyesine, emniyetine, eğitimine, öğretimine, bakanlığına şuna buna Amerikan menşeli FETÖ'cü teröristler yerleşmiş. Sonrasında ne oldu? Asker halka silah doğrultu! Bu durum iyi bir durum değil fakat nasıl bu duruma gelindi? Bir Cumhurbaşkanı düşünün yaveri FETÖ'cü olsun tutuklansın. Nasıl bir başkomutan ki kendisinin yaveri FETÖ'cü olacak, bu ülkenin milli istihbaratı habersiz olacak ve tespit edemeyecek. Bir başkanlık olayından bu kadar mağdur olan bir ülke tabi ki Irak'ta, Suriye'de Ortadoğu'da yanlış politikalar uygular. Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu gece gündüz demeden demir çarıklarla milletini ayıktırmak için mücadele etti.  Milletin derdiyle dertlendi, çözüm üretti. Artık zaman bir olma beraber olma, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le beraber olmak zamanıdır."