(...Dünden Devam)
"Her ölüm erkendir" diye boşa dememişler!
Canından çok sevdiği ve hasret kaldığı köyünün toprağına defnedilmedi. Bir konuşmasında: "Ölünce beni hiç bekletmeyin. Hemen defnedin!" sözlerini vasiyet olarak kabul eden ailesi, İzmit Körfezi'ni yüksekten seyreden "Esentepe" diye adlandırılan yer, ebedi istirahatgahı oldu!
Evladı Murat ile birlikte kabrine koyacağım hiç aklıma gelmezdi.
Ama neylersin ki gün akşamlı, hayat ölümlü…
Kalbinin güzelliğinden olsa gerek, manevi iklimin sağanak sağanak dünyamızı kuşattığı 2022 yılının mübarek üç ayların başlangıcında girdi kara toprağa!
Arkasında gözü yaşlı yengem Nurten, çocukları Emine, Meryem ve Murat olmak üzere sevenlerini göz yaşına boğarak…
İstanbul'dan gelen ablası Sevda'nın gün boyu bitmeyen gözyaşlarına karışan dualar,fatihalar eşleğinde uğurlandı sonsuzluğa…
Böyle zamanlarda insan duygusallaşır ya onunla geçen vakitlerim film şeridi gibi gözümün önünden geçerken kirpiklerimin arkasında saklanan göz yaşlarıma engel olamıyorum…
Elde değil.
Dayımın çifte kavrulmuş yüreğinde kor ateşe dönüşmüş "sıla özlemi" o kadar ileri boyuta gelmiş olmalı ki duygularını kalemine mürekkep yapıp sosyal medya hesabından paylaştığı şu anlamlı cümleleriyle bitirmek istiyorum…
"ÖZLEMEK ÜZERİNE,
Özlemek, kelime anlamı olarak; bir kimseyi, bir şeyi veya yaşantının bir kesitine fosilleşerek yerleşen, düşündüğünde burnunun ucunun sızladığına sebep olan bir yeri görmeyi, kavuşmayı beklemek ve göreceği gelmek demektir. Özlem insanın içine öyle bir işler ki, kişinin beynini, kalbini ve hatta tüm benliğini ele geçirir. Adeta aciz bir kişiye dönüşür. Çünkü, elinden hiçbir şey gelmez. Sadece beklersin Beklersin... Bendeki özlem herhangi bir kişiyle veya olayla alakası olmayan bir özlem. O da yedi yaşından yirmi iki yaşına kadar yaşanmış olan hayatın bir kesitine duyulan ve özlenen, bir gün gelir de tekrar yaşanması umuduyla beklenen yaşamın ta kendisidir. Onun için diyorum ki; Ö Z L E D İ M.
Sağlıklı bir uykudan uyandığımda kulağımda çınlayan horoz seslerini, Annemin (Rabbim mekanını Cennet etsin) sabah kahvaltısı için un çorbasını (bilenler bilir, dırma veya herle) yapmak için çalı çirpi ile ocağını yakmaya çalışmasının çıkardığı sesleri özledim. Ö Z L E D İ M.
Babamın (Rabbim rahmet etsin) pazardan (salı pazarı) getirmiş olduğu bir çift naylon ayakkabıyı giyerek kapının önündeki damın üzerinde ayakkabılarımı göstermek için girmiş olduğum havayı özledim. Raif amcanın (Allah Rahmet eylesin) sürüyü otlatmak için meraya gidişini ve keçilerin boynuna takmış olduğu zillerin çıkardığı o melodiyi özledim. Ö Z L E D İ M.
Sabahın erken saatlerinde tüm mahallelinin atıyla eşeğiyle çift için öküzüyle işe koyulma hazırlık ve telaşları içi yapılan koşuşturmayı özledim. Ö Z L E D İ M.
Ormana gidişimi, odun toplayışımı (Aytekin, Yaşar, Rüşan, Gültekin, Rahmi Sadık ve Cafer Beyleri de unutmamak lazım) ve eşeğe yükleyerek dönmelerin veya Ağrıtların kıranından çıktığımda arazide (Malahada) ot veya ekin biçenlere hava olsun diye eli kulağa atıp uzun hava çekmeyi özledim. Yayla çıkarken ve inerken ki tüm yaşlısı gencinin girmiş olduğu o telaş ve koşuşturmayı özledim. Belki de Gurbette olanlar bunu daha iyi hissederler diye tahmin ederim. İşte bunları düşündükçe işte o zaman kalbimde ince bir sızı hissediyorum. Bu, benim özlemim. Özlemlerime burada virgül koyuyorum. Mutlaka benim özlem duyduğum yukarıda bahsedilen hususlara özlem duyanlar vardır. Bunların tekrar yaşanamayacağını ben de biliyorum. Ama bunları düşünmekten de kendimi alamıyorum. Bu ve bunun gibi daha çok örneklerini verebileceğimiz özlemlerimiz vardır. Bunları düşündükçe, yaşamın daha anlamlı olduğunu, Nerelerden nerelere gelindiğini, acısıyla tatlısıyla yaşanıp sonuçlandığının, ömrün çok da uzun olmadığının hükmüne varıyorsun."
Evet son cümlede söylediği gibi uzun olmayan bir ömrün sonunda mustarip olduğu hastalıkla verdiği mücadeleyi kaybederek ayrıldı aramızdan…
Sessiz ve sitemsiz el sallayarak gitti o dönüşsüz aleme…
Rahmet olsun dayıma… Mekanı cennet makamı âli olsun.
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024