Meclisin başköşesi ona aittir
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Meclisin başköşesinde sadece kendisinde şu üç haslet bulunan kimse oturmalıdır: Kendisine sorulunca cevap veren, insanlar konuşmaktan aciz kalınca konuşan ve meclistekilerin hayır ve salahının bulunduğu görüşler belirten kimse. Her kim de bu özellikler olmaksızın meclisin başköşesine oturursa ahmaktır”
03.12.2018 00:00:00





Kur'an'da şöyle buyuruluyor: "Ey iman edenler! Toplantılarda, size, 'yer açın' denince yer açın ki Allah da size genişlik versin; 'kalkın' denildiği zaman da hemen kalkın." (Müadele, 11).
Meclis adabıyla ilgili olarak Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birisi bir meclise girince meclisin en alt yerinde otursun." (el-Bihar, 16/240).
"İnsanlar bir yere toplanınca, birisi kardeşini çağırdığında veya o toplantıda kendisine yer açtığında davetini kabul etmeli ve yanına gitmelidir. Zira o davetiyle kardeşine ikramda bulunmuştur. Ama eğer hiç kimse ona yer açmazsa, bakmalı ve bulduğu en geniş yere oturmalıdır." (el-Bihar, 75/465/3).
"Oturduğun yerde insanların senin kötü ahlakından çekinmesine sebep olacak şekilde edepsizlik etme. Yanında biri otururken başka biriyle gizlice konuşma." (el-Bihar, 84/354/2).
Resûlullah (s.a.a.) mescidde tek başına otururken yanına birisi geldi. Peygamber (s.a.a.) onun için yer ayırdı. O şahıs, "Ya Resûlallah! Yer çoktur" deyince, Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Müslüman'ın Müslüman üzerindeki haklarından biri de yanına oturmak istediğini görünce ona yer ayırmasıdır." (Mekarim'ul-Ahlak, 1/65/69).
Aynı hususta İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Meclisin başköşesinde sadece kendisinde şu üç haslet bulunan kimse oturmalıdır: Kendisine sorulunca cevap veren, insanlar konuşmaktan aciz kalınca konuşan ve meclistekilerin hayır ve salahının bulunduğu görüşler belirten kimse. Her kim de bu özellikler olmaksızın meclisin başköşesine oturursa ahmaktır." (el-Bihar, 78/304/1).
Yine buyurmuştur: "Meclisin en üst köşesine oturmak için çırpınma; zira hiç şüphesiz yükseltileceğin yer alçaltılacağın yerden daha hayırlıdır." (Gurer'ul-Hikem, 10283).
İmam Bakır (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Sizden birisi kardeşlerinden birinin evine girecek olursa ev sahibinin dediği yere oturmalıdır. Zira ev sahibi evin gizli durumunu misafirinden daha iyi bilir." (Kurb'ul-İsnad, 69/222).
İmam Askeri (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Her kim meclisin baş köşesinden daha aşağısına razı olur ve oturursa oturduğu süre boyunca Allah ve melekleri ona rahmet ve bağışlanma diler." (el-Bihar, 78/371/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Meclis adabıyla ilgili olarak Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birisi bir meclise girince meclisin en alt yerinde otursun." (el-Bihar, 16/240).
"İnsanlar bir yere toplanınca, birisi kardeşini çağırdığında veya o toplantıda kendisine yer açtığında davetini kabul etmeli ve yanına gitmelidir. Zira o davetiyle kardeşine ikramda bulunmuştur. Ama eğer hiç kimse ona yer açmazsa, bakmalı ve bulduğu en geniş yere oturmalıdır." (el-Bihar, 75/465/3).
"Oturduğun yerde insanların senin kötü ahlakından çekinmesine sebep olacak şekilde edepsizlik etme. Yanında biri otururken başka biriyle gizlice konuşma." (el-Bihar, 84/354/2).
Resûlullah (s.a.a.) mescidde tek başına otururken yanına birisi geldi. Peygamber (s.a.a.) onun için yer ayırdı. O şahıs, "Ya Resûlallah! Yer çoktur" deyince, Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Müslüman'ın Müslüman üzerindeki haklarından biri de yanına oturmak istediğini görünce ona yer ayırmasıdır." (Mekarim'ul-Ahlak, 1/65/69).
Aynı hususta İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Meclisin başköşesinde sadece kendisinde şu üç haslet bulunan kimse oturmalıdır: Kendisine sorulunca cevap veren, insanlar konuşmaktan aciz kalınca konuşan ve meclistekilerin hayır ve salahının bulunduğu görüşler belirten kimse. Her kim de bu özellikler olmaksızın meclisin başköşesine oturursa ahmaktır." (el-Bihar, 78/304/1).
Yine buyurmuştur: "Meclisin en üst köşesine oturmak için çırpınma; zira hiç şüphesiz yükseltileceğin yer alçaltılacağın yerden daha hayırlıdır." (Gurer'ul-Hikem, 10283).
İmam Bakır (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Sizden birisi kardeşlerinden birinin evine girecek olursa ev sahibinin dediği yere oturmalıdır. Zira ev sahibi evin gizli durumunu misafirinden daha iyi bilir." (Kurb'ul-İsnad, 69/222).
İmam Askeri (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Her kim meclisin baş köşesinden daha aşağısına razı olur ve oturursa oturduğu süre boyunca Allah ve melekleri ona rahmet ve bağışlanma diler." (el-Bihar, 78/371/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.