Zonguldak'ta meydana gelen grizu faciası ile çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla madenciler, dün sabah bir saat iş bırakma eylemi yaptılar.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında madenciler, 17 Mayıs'ta meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitirenleri andı. İşçiler Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla kararlaştırdığı "üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eyleme" destek verdi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TTK Gelik İşletmesi'nde madencilere hitaben yaptığı konuşmada, grizu faciasında 30 madencinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını, ancak olay yerini gören ve inceleyen herkesin işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, denetimlerin de yeterli olmadığını tespit ettiğini anlatan Kumlu, şöyle dedi: "Yer üstünde çalışmak için bile eğitimin gerektiği göz önüne alınırsa insanların hiçbir eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. İşte bu nedenle madenci ölümleri kader değildir. Türkiye'nin madenci ölümlerini tarihe gömmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında her türlü önlemi alması gerekiyor."
Madecilikte taşeronluk olmamalıKumlu, madenciliğin vazgeçilebilecek sektör olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Madenlerimiz ülkemizin zenginliğidir, ancak bunun bedeli maden ocaklarında kaybettiğimiz insanlar olmamalıdır. Riski asgariye indirmek işverenlerin görevidir. Kurumun bir süredir taşeronlara iş vermesi iş sağlığı ve iş güvenliği problemlerinin artmasını beraberinde getirmiştir. Taşeron uygulaması diğer birçok iş kolunda da ölümlü iş kazalarına yol açmıştır. Madenler riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerlerdir. Taşeron işçiliği, sırf maliyetleri azaltmak için madenlerimize de sokulmuştur ve maalesef bu acı olayların yaşanmasına zemin hazırlanmıştır."
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında madenciler, 17 Mayıs'ta meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitirenleri andı. İşçiler Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla kararlaştırdığı "üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eyleme" destek verdi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TTK Gelik İşletmesi'nde madencilere hitaben yaptığı konuşmada, grizu faciasında 30 madencinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını, ancak olay yerini gören ve inceleyen herkesin işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, denetimlerin de yeterli olmadığını tespit ettiğini anlatan Kumlu, şöyle dedi: "Yer üstünde çalışmak için bile eğitimin gerektiği göz önüne alınırsa insanların hiçbir eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. İşte bu nedenle madenci ölümleri kader değildir. Türkiye'nin madenci ölümlerini tarihe gömmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında her türlü önlemi alması gerekiyor."
Madecilikte taşeronluk olmamalıKumlu, madenciliğin vazgeçilebilecek sektör olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Madenlerimiz ülkemizin zenginliğidir, ancak bunun bedeli maden ocaklarında kaybettiğimiz insanlar olmamalıdır. Riski asgariye indirmek işverenlerin görevidir. Kurumun bir süredir taşeronlara iş vermesi iş sağlığı ve iş güvenliği problemlerinin artmasını beraberinde getirmiştir. Taşeron uygulaması diğer birçok iş kolunda da ölümlü iş kazalarına yol açmıştır. Madenler riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerlerdir. Taşeron işçiliği, sırf maliyetleri azaltmak için madenlerimize de sokulmuştur ve maalesef bu acı olayların yaşanmasına zemin hazırlanmıştır."