ABD dünyadaki lider ülke konumunda kendini görmektedir; ancak ciddi bir yanılgı içerisindedir. Çünkü liderlik kan dökerek, diğer ülkeleri sömürerek, adaleti ayaklar altına alarak elde edilmez.
ABD "gerçek liderlik"e erişemedi; çünkü buna, ne tarihi, ne de kimliği ne de icraatları müsaittir. Sahip olduğu ekonomi anlayışı ise kendi tarihi ile örtüşen sömürgeci bir mantığa dayanmaktadır.
İnsanlık gerçek bir lider bekliyorBugün insanlık "gerçek bir lider ülke"yi bekliyor. Dünyada adaleti hakim kılacak, insanlığı ve insan haklarını milletlere yaşatacak... işte Türk milleti, tarihi ile, kimliği ile, donanımı ile bugün sahip olduğu Milli Ekonomi Modeli'ne dayanan Milli Devlet anlayışı ile bunu başaracak güçtedir.
Kapitalizm mutlu bir azınlığa hizmet ederKapitalist toplumlarda sınıf farklılığının yanında, parayı elinde bulunduran kesimin baskın bir hâkimiyeti olduğu bilinen bir hakikattir. Toplumda hâkim olan bu güçler, dolayısıyla devlete de egemendirler. Kendi vatandaşlarına değil, mutlu bir azınlığın çıkarlarına göre yapılandırılmış kapitalist devlet modellerinde çıkarılan kanunlar, bireylerden ziyade mutlu azınlığın menfaatlerini korumaya yöneliktir. Milyarlar düzeyinde insanların açlık sınırının altında yaşadığı bir dünyada herhalde hak ve hukuktan bahsetmek çok zor olacaktır. İnsanların doğuştan gelen hakları olduğunu daha önce ifade etmiştik; bireylerin bu en temel haklarına dahi sahip olamadıkları veya yaşayamadıkları bir ortamda hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Bireysel sahada, insan hakları açısından gelişmiş kabul edilen ülkelerde dahi gelir dağılımındaki bozukluklar ve Sosyal Güvenlik sistemlerindeki çarpıklıklar, bireylerin haklarını yaşayamadıkları ortamlarda hukukun da olamayacağını bize göstermektedir. Uluslar arası hukuk açısından ise, durum daha da vahim bir noktadadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Suphi Saatçi / Mimar Sinan ÜniversitesiAşağılık kompleksinden kurtulmalıyızMilletimizin tarihini bilmeyenler, Tanzimat döneminden beri Batı karşısında yaşanan aşağılık kompleksinin ezikliğinden bir türlü kurtulamamışlardır. Kendine güveni kalmayan ve fikir adamı sıfatı ile ortada dönüp dolaşan sömürge aydınlarının yaşadığı sefalet, millî devletine yabancı olmasından kaynaklanıyor. Türklerin devlet geleneği ve bu geleneğin gücü hakkında fikir sahibi olmayan sadece sömürge aydınları değildir. Ne yazık devletin en önemli ve en yetkili makamında görev alanlar da, ne yazık aynı fikir sefaletinin içinde kıvranıyorlar. Onlara da ilk elden tavsiyemiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabını dikkatlice okumalarıdır. Prof. Dr. Haydar Baş, ömrünü Türkiye'nin sorunlarını çözmeye ve milletimizin daha iyi bir geleceğe kavuşmasına vakfetmiştir."Sosyal Devlet Millî Devlet" adlı bu eseri ile de ülkemizin öğrencisinden entelektüeline, öğretmeninden politikacısına, kısacası her kesimden düşünen ve okuyan insanlara yol gösterici ve ufuk açıcı büyük bir bakış kazandırmıştır.
ABD "gerçek liderlik"e erişemedi; çünkü buna, ne tarihi, ne de kimliği ne de icraatları müsaittir. Sahip olduğu ekonomi anlayışı ise kendi tarihi ile örtüşen sömürgeci bir mantığa dayanmaktadır.
İnsanlık gerçek bir lider bekliyorBugün insanlık "gerçek bir lider ülke"yi bekliyor. Dünyada adaleti hakim kılacak, insanlığı ve insan haklarını milletlere yaşatacak... işte Türk milleti, tarihi ile, kimliği ile, donanımı ile bugün sahip olduğu Milli Ekonomi Modeli'ne dayanan Milli Devlet anlayışı ile bunu başaracak güçtedir.
Kapitalizm mutlu bir azınlığa hizmet ederKapitalist toplumlarda sınıf farklılığının yanında, parayı elinde bulunduran kesimin baskın bir hâkimiyeti olduğu bilinen bir hakikattir. Toplumda hâkim olan bu güçler, dolayısıyla devlete de egemendirler. Kendi vatandaşlarına değil, mutlu bir azınlığın çıkarlarına göre yapılandırılmış kapitalist devlet modellerinde çıkarılan kanunlar, bireylerden ziyade mutlu azınlığın menfaatlerini korumaya yöneliktir. Milyarlar düzeyinde insanların açlık sınırının altında yaşadığı bir dünyada herhalde hak ve hukuktan bahsetmek çok zor olacaktır. İnsanların doğuştan gelen hakları olduğunu daha önce ifade etmiştik; bireylerin bu en temel haklarına dahi sahip olamadıkları veya yaşayamadıkları bir ortamda hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Bireysel sahada, insan hakları açısından gelişmiş kabul edilen ülkelerde dahi gelir dağılımındaki bozukluklar ve Sosyal Güvenlik sistemlerindeki çarpıklıklar, bireylerin haklarını yaşayamadıkları ortamlarda hukukun da olamayacağını bize göstermektedir. Uluslar arası hukuk açısından ise, durum daha da vahim bir noktadadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Suphi Saatçi / Mimar Sinan ÜniversitesiAşağılık kompleksinden kurtulmalıyızMilletimizin tarihini bilmeyenler, Tanzimat döneminden beri Batı karşısında yaşanan aşağılık kompleksinin ezikliğinden bir türlü kurtulamamışlardır. Kendine güveni kalmayan ve fikir adamı sıfatı ile ortada dönüp dolaşan sömürge aydınlarının yaşadığı sefalet, millî devletine yabancı olmasından kaynaklanıyor. Türklerin devlet geleneği ve bu geleneğin gücü hakkında fikir sahibi olmayan sadece sömürge aydınları değildir. Ne yazık devletin en önemli ve en yetkili makamında görev alanlar da, ne yazık aynı fikir sefaletinin içinde kıvranıyorlar. Onlara da ilk elden tavsiyemiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabını dikkatlice okumalarıdır. Prof. Dr. Haydar Baş, ömrünü Türkiye'nin sorunlarını çözmeye ve milletimizin daha iyi bir geleceğe kavuşmasına vakfetmiştir."Sosyal Devlet Millî Devlet" adlı bu eseri ile de ülkemizin öğrencisinden entelektüeline, öğretmeninden politikacısına, kısacası her kesimden düşünen ve okuyan insanlara yol gösterici ve ufuk açıcı büyük bir bakış kazandırmıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.