Libya'da savaş an meselesi
Müttefikleri BAE ve Mısır’ın devam eden desteğinin de yardımıyla Hafter’in, Moskova’da müzakere masasını devirmesi, Libya’daki krizin siyasi çözümünün mevcut şartlarda kolay olmayacağını bir kez daha gösteriyor. Moskova'nın Hafter'e barış noktasında fazla baskı yapmadığı ileri sürülüyor
17.01.2020 18:40:00





Moskova'daki kalıcı ateşkes müzakerelerinin sonuçsuz kalmasına rağmen, Almanya Halife Hafter'in Nisan 2019'dan itibaren 9 aydır devam ettirdiği Trablus savaşını sona erdirmek adına 19 Ocak Pazar günü Berlin konferansını organize etmeye çalışıyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil 12 ülkeden liderlerin ve devlet başkanlarının ve Birleşmiş Milletler dahil dört çok uluslu örgütün Berlin'deki konferansa davet edildiğini açıkladı. Öte yandan Moskova'da ateşkes anlaşmasına imza atmayan Hafter'in Trablus cephelerine asker sevkiyatını hızlandırması, en önemli müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Hafter güçlerini yeniden ikmale başlaması ve Mısır'dan gelen sert açıklamalar, Berlin konferansından elde edilebilecek başarıya dair soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
BAE ve Mısır'ın nihai hedefi ne?
Esasen 2014'ten itibaren Libya'da devam eden çatışmalarda çözümsüzlüğe neden olan, ülkenin bölgesel ve küresel güçlerin mücadelesinin bir sahası haline gelmiş olması. Gelinen noktada ise Hafter'e yatırım yapan Mısır ve BAE başta olmak üzere pek çok dış aktörün nihai hedefi, Hafter'e bağlı güçlerin Trablus merkeze girmesini ve başkent Trablus'ta faaliyetlerine devam eden ve ülkenin petrol kaynaklarından elde edilen gelirleri kontrol eden Petrol Bakanlığı ile Libya Merkez Bankası'nın kontrolünü ele geçirmesini sağlamak olarak öne çıkıyor. Moskova'da gerçekleşen kalıcı ateşkes müzakerelerinde Hafter'in sunduğu talepler de bu hedefe ulaşmak için masaya oturduğunu gösteriyor.
UMH yanlız kaldı
Öte yandan BM tarafından desteklenen Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH); Fransa, İtalya ve ABD'nin hem Trablus taarruzuna tepkisiz kalmaları hem de Hafter'e destek vermeleri nedeniyle devam eden savaşta yalnızlaşmış bulunuyor. Ancak 27 Kasım 2019'da Türkiye ile Libya'daki UMH arasında imzalanan mutabakat muhtıraları ve Türkiye'nin UMH'ye destek vermek amacıyla Libya'ya asker gönderebileceğini açıklamasıyla Libya krizi yeniden dünyada gündem maddeleri arasında üst sıralara yükseldi. Sadece Türkiye'den askeri yardım alan UMH'nin aksine Hafter Rusya, BAE, Mısır ve Fransa'nın desteğine sahip. Birden fazla uluslararası aktörün desteğini aldığı için elinin güçlü olduğunu düşünen Hafter, destek aldığı ülkelerin taleplerini reddetmesine olanak tanıyan geniş bir manevra alanına sahip. Her ne kadar Rusya'nın Hafter'in son hamlesine sert tepki vermesi beklense de, Hafter'in başka ittifaklarının da olması hasebiyle, Rusya'nın da Hafter'den kolay kolay vazgeçemeyeceği ve Hafter üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğu görüldü. Hafter, başarısız geçen Moskova görüşmelerine rağmen, Rusya'dan bu hafta içinde yeni hava savunma sistemleri aldı. Ayrıca Şam-Bingazi uçuşlarının da yoğunlaştığı gözlemleniyor. Hafter için müzakere masası, savaşarak ulaşamadığı hedeflerini elde edebileceği bir araç. 2019 itibarıyla Libya'da sağladığı destekle sahayı etkileme kapasitesine ulaşan Rusya'nın Hafter'i ikna etmekte başarılı olamayışının da temel nedenini, Hafter'e destek veren BAE ve Mısır gibi müttefiklerin de müzakerelere bu çerçevede bakması teşkil ediyor.
BAE ile Hafter arasındaki ilişki karşılıklı çıkarlara dayanıyor. Halife Hafter'in Libya'da Müslüman Kardeşler hareketini hedef tahtasına oturtarak başlattığı askeri operasyonlar, BAE'nin bölgedeki siyasi gündeminin önemli bir parçası.
BAE ve Mısır'ın nihai hedefi ne?
Esasen 2014'ten itibaren Libya'da devam eden çatışmalarda çözümsüzlüğe neden olan, ülkenin bölgesel ve küresel güçlerin mücadelesinin bir sahası haline gelmiş olması. Gelinen noktada ise Hafter'e yatırım yapan Mısır ve BAE başta olmak üzere pek çok dış aktörün nihai hedefi, Hafter'e bağlı güçlerin Trablus merkeze girmesini ve başkent Trablus'ta faaliyetlerine devam eden ve ülkenin petrol kaynaklarından elde edilen gelirleri kontrol eden Petrol Bakanlığı ile Libya Merkez Bankası'nın kontrolünü ele geçirmesini sağlamak olarak öne çıkıyor. Moskova'da gerçekleşen kalıcı ateşkes müzakerelerinde Hafter'in sunduğu talepler de bu hedefe ulaşmak için masaya oturduğunu gösteriyor.
UMH yanlız kaldı
Öte yandan BM tarafından desteklenen Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH); Fransa, İtalya ve ABD'nin hem Trablus taarruzuna tepkisiz kalmaları hem de Hafter'e destek vermeleri nedeniyle devam eden savaşta yalnızlaşmış bulunuyor. Ancak 27 Kasım 2019'da Türkiye ile Libya'daki UMH arasında imzalanan mutabakat muhtıraları ve Türkiye'nin UMH'ye destek vermek amacıyla Libya'ya asker gönderebileceğini açıklamasıyla Libya krizi yeniden dünyada gündem maddeleri arasında üst sıralara yükseldi. Sadece Türkiye'den askeri yardım alan UMH'nin aksine Hafter Rusya, BAE, Mısır ve Fransa'nın desteğine sahip. Birden fazla uluslararası aktörün desteğini aldığı için elinin güçlü olduğunu düşünen Hafter, destek aldığı ülkelerin taleplerini reddetmesine olanak tanıyan geniş bir manevra alanına sahip. Her ne kadar Rusya'nın Hafter'in son hamlesine sert tepki vermesi beklense de, Hafter'in başka ittifaklarının da olması hasebiyle, Rusya'nın da Hafter'den kolay kolay vazgeçemeyeceği ve Hafter üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğu görüldü. Hafter, başarısız geçen Moskova görüşmelerine rağmen, Rusya'dan bu hafta içinde yeni hava savunma sistemleri aldı. Ayrıca Şam-Bingazi uçuşlarının da yoğunlaştığı gözlemleniyor. Hafter için müzakere masası, savaşarak ulaşamadığı hedeflerini elde edebileceği bir araç. 2019 itibarıyla Libya'da sağladığı destekle sahayı etkileme kapasitesine ulaşan Rusya'nın Hafter'i ikna etmekte başarılı olamayışının da temel nedenini, Hafter'e destek veren BAE ve Mısır gibi müttefiklerin de müzakerelere bu çerçevede bakması teşkil ediyor.
BAE ile Hafter arasındaki ilişki karşılıklı çıkarlara dayanıyor. Halife Hafter'in Libya'da Müslüman Kardeşler hareketini hedef tahtasına oturtarak başlattığı askeri operasyonlar, BAE'nin bölgedeki siyasi gündeminin önemli bir parçası.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.