Nasrettin Hoca, hakimin mahkemesini izliyordu. Bir hırsızı tutup geldiler. Hakim, hırsızı tanıyıp bağırdı:
- Ey ebleh, nasıl da utanmaz arlanmazsın? Bununla mahkememe sekizinci kez gelişin.Bunu işitince, hoca güler. Hakim:- Niçin gülüyorsun Nasrettin efendi?Diye kısınca. Hoca şöyle cevap verdi:- Mahkemenize bu hırsız sekiz kez gelmişse ne olmuş, her gün gelen hırsızlar da var!Zengin ile meczupZenginlerden biri geceleyin yolda gidiyordu. Meczuplardan birine rast geldi; onunla eğlenmek isteyip:- Hey, beyzadem siz misiniz? Karanlıkta ben sizi hayvan mı ola ki, demiştim, meğer sizmişsiniz?Meczup, beyi saygılı bir şekilde ama şöyle hicveder:- Bağışlayınız beyim, karanlıkta ben sizi bilmeden insan mı ki, demiştim, meğer sizmişsiniz.
- Ey ebleh, nasıl da utanmaz arlanmazsın? Bununla mahkememe sekizinci kez gelişin.Bunu işitince, hoca güler. Hakim:- Niçin gülüyorsun Nasrettin efendi?Diye kısınca. Hoca şöyle cevap verdi:- Mahkemenize bu hırsız sekiz kez gelmişse ne olmuş, her gün gelen hırsızlar da var!Zengin ile meczupZenginlerden biri geceleyin yolda gidiyordu. Meczuplardan birine rast geldi; onunla eğlenmek isteyip:- Hey, beyzadem siz misiniz? Karanlıkta ben sizi hayvan mı ola ki, demiştim, meğer sizmişsiniz?Meczup, beyi saygılı bir şekilde ama şöyle hicveder:- Bağışlayınız beyim, karanlıkta ben sizi bilmeden insan mı ki, demiştim, meğer sizmişsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.