Prof. Dr. Haydar Baş, "Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı" eserinde, Kur'an'ın ve Allah Resûlü'nün ikna ve irşad tarzı hakkında şu bilgileri veriyor:
"Kur'ân'ın ve Allah Resûlü'nün buradaki iknâ ve irşad metodu dikkat çekmektedir. Âl-i İmrân sûresinin nazil olmasına sebep olan Hıristiyan heyetinin soruları ve Allah Resûlü'nün verdiği cevaplar tetkik edilirse görülecektir ki; önce İsa (as)'nın hali ve kimliği anlatılıyor. Sonra O'na atfedilen ulûhiyyet sıfatları reddediliyor, daha sonra şüpheleri ortadan kaldırıcı belgeler ileri sürülüyor. Fakat inat ve taassup sebebiyle itirazlar devam edince Hıristiyan heyet mülâane'ye (lanetleşme) davet ediliyor. Heyetin buna girişmeyip kısmen de olsa hakkı kabul ettikleri görülünce; bu sefer tekrar irşada ve iknâya dönülüyor bunlar da fayda etmeyince; "Şahit olunuz biz Müslümanız" deniliyor. İşte Kur'ân'ın mucizevî üslubu.
Kur'ân ve onun ışığında Allah Resûlü muhatabının haline göre, ikna ve irşadın bütün inceliklerine riayet ederek mücadele ediyor. Bu aynı zamanda İslâm'daki fikir ve vicdan hürriyetinin, fikre fikirle karşı koymanın en güzel örneğidir.
1- Teslise Cevap:
Hıristiyanların İslâm'a itirazları daha ziyade İsa (as)'ın vasıfları üzerinde ve teslisi öne sürerek olmuştur. "Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında hakikatten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah'ın resûlüdür, (O) Allah'ın Meryem'e ulaştırdığı 'kün/ol' kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur. (Onun tarafından gönderilmiş yahut teyit edilmiş, yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde; Allah'a ve peygamberine iman edin. '(Tanrı) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir..." (Nîsâ: 171).
"Hiçbir insanın Allah'ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara, 'Allah'ı bırakıp bana kul olun' demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe hâlis kullar olunuz.
Ve size, melekleri ve peygamberleri ilâhlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kâfirliği emreder mi?" (Â1-i İmrân: 79-80).
2- İslâm'dan Başka Hiçbir Din Makbul Değildir:
Yine Allah'ın (c.c) İslâm'dan başka bir dini kabul etmemesi; muharref Hıristiyanlıktan vazgeçmemeleri halinde, bu dine inananların hüsrana uğrayıp, cehennemlik olacaklarını bildirmesi; Hıristiyanların İslâm'a itiraz sebeplerinden bir başkasını oluşturmuştur. "Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa bilsin ki; kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır. İman etmelerinden, Resûlün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkârcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez." (Âl-i İmrân: 85-86).
Bu ve benzeri ayetlerden anlıyoruz ki; Hıristiyanlar küfürdedirler. "And olsun 'Allah, üçün üçüncüsüdür' diyenler kâfir olmuşlardır. Halbuki bir tek Allah'tan başka hiçbir tanrı yoktur. Eğer söyleyegeldiklerinden vazgeçmezlerse; içlerinden kâfir olanlara acı bir azap isabet edecektir. Hala Allah'a tevbe edip O'ndan bağışlanmayı dilemeyecekler mi? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyendir. Meryem oğlu Mesih ancak bir resûldür. Ondan önce de (birçok) resûller gelip geçmiştir. Anası da doğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara delilleri nasıl açıklıyoruz, sonra bak nasıl (haktan) yüz çeviriyorlar." (Maide: 73-75).
3- Ehli Küfür İçinde Müminlere En Yakın Olanlar:
Bununla beraber küfre gidenler içinde müminlere en yakın olanların yine Hıristiyanlar olduğu Kur'ân'da beyan ediliyor. "İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da; 'Biz Hıristiyanlarız' diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. (Mâide: 82).
Burada şunu ifade etmeliyiz ki; "biz Hıristiyanlarız" diyenlerin müminlere yakın olmaları, içlerinde bâtılda olduğundan habersiz, yolunu doğru zanneden, nefis terbiyesiyle ugraşan, insanlara büyüklük taslamayan ibadet ehli bir grup bulunmasındandır. Nitekim bu grubun büyük çoğunluğu, risaletin ilerleyen yıllarında İslâm'ı kabul edip Müslüman olmuşlardır.
4- Hıristiyanlardan Müslüman Olanlar:
Hıristiyanlar içerisinde Habeş kralı Necaşi gibi iman edenler de vardı. İlk Müslümanların Habeşistan'a hicreti ve orada Necaşi'nin tutumu bilinmektedir. Kur'ân Necaşi ve O'nun gibi olanları şöyle anlatıyor: "Resûle indirileni duydukları zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: 'Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz.' Rabbimizin bizi iyiler arasına katmasını umup dururken niçin Allah'a ve bize gelen gerçeğe iman etmeyelim." (Maide 83-84).
Necaşi hem hicret eden Müslümanları korumuş, hem de iman etmişti. Ölünceye kadar Müslüman kaldı. Öldüğü gün Resûlullah (sav) Medine'de sahabilere, "Kardeşiniz Necaşi vefat etti. Onun üzerine namaz kılınız" buyurdu. Ve Peygamberimiz gıyâbî olarak Necaşi'nin cenaze namazını kıldırdı. (Taberi, Camiü'l Beyan, c. VII, s. 2).
İbn-i İshak aşağıdaki ayetlerin Necaşi gibi İslâm'ı kabul eden Hıristiyanlar hakkında indiğini beyan ediyor:
"O'ndan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiğimiz kimseler ona inanırlar. Onlara (Kur'ân) okunduğu zaman, 'O'na iman ettik. Çünkü O, Rabbımızden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de Müslüman idik' derler. İşte onlara sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki defa verilecektir." (Kasas, 52-54) (İbn-i Hişam, a.g.e; c: I, s. 392). Hıristiyanların muharref İncil'den kaynaklanan itirazları tarihin tekerrürü ile günümüzde de sistemli bir şekilde devam edip gitmektedir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020