logo
16 ŞUBAT 2025

Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Beyt: Mübahale ayeti

Bugün Resulüllah’ın (s.a.v.) Ehl-i Beyt’i üzerinde müthiş bir karartma vardır

30.06.2023 19:23:00
Haber Merkezi
Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Beyt: Mübahale ayeti
Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Beyt: Mübahale ayeti
Bugün Resulüllah'ın (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i üzerinde müthiş bir karartma vardır. İslam'ı ve sünneti anlamada tek önder olan Ehl-i Beyt'i devre dışı bırakmak, aslında Resulullah'ı (s.a.v.) devre dışı bırakmak demektir.

Ehl-i Beyt Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette ve Resulüllah'ın hadislerinde övülmüş, önemine dikkat çekilmiştir.

Ehl-i Beyt kelime anlamı olarak "ev halkı" mânâsına gelse de, Kur'an ve hadislerde kullanılan mânâsı dikkate alındığında, Resulullah'a (s.a.v.) en yakın olanlar, O'nun mahremini paylaşanlar anlamındadır.

Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.), Hz. Hasan (a.s.) ve Hz. Hüseyin (a.s.) gerçekten de Resulüllah'ın (s.a.v.) hayatı boyunca en yakınları olmuştur. Bu bir evi paylaşma anlamında değildir. Ehl-i Beyt ifadesi;

O'nun hâli ile hâllenme, davasını anlama ve sahip çıkma ve Kendinden sonra bu vazifeyi bir manada omuzlayarak devam ettirme olarak düşünülmelidir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) ömrünün son anlarını dahi hanımları ile değil, bu dört insan ile geçirmiştir.

Bunları bizzat yetiştirmiş, eğitmiş ve nazarında terbiye etmiştir.

Ancak Resulüllah'ın (s.a.v.) bu dört insana bu kadar kıymet vermesi yine Kur'an ayetleri ile bizzat Cenab-ı Hak tarafından övülmelerindendir.

Onlar, ayetle sabittir ki, masumdurlar, her türlü pislikten korunmuşlardır. Cennetle müjdelenmişlerdir, insanlık âleminin en üstünüdürler.

Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Beyt

Bu konuda Mübahale ayeti (Âl-i İmran: 61), Ebrar ayetleri (İn-san: 11-12), Tathir ayeti (Ahzab: 33), Meveddet ayeti (Şûra: 23) incelenecektir.

1- Mübahale ayeti

"Artık Sana gelen bunca ilimden sonra onun hakkında Seninle çekişip tartışmalara girişirlerse, de ki: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım, biz bizzat gelelim, siz de gelin. Ondan sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın laneti yalan söyleyenlerin üstüne olsun." 

Sünni eserlerden, Hariciler de dahil olmak üzere tüm İslam mezhepleri Resulullah (s.a.v.)'in Necran Hristiyanları ile mubaheleye giderken yanında sadece Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.), Hz. Hüseyin (a.s.) ve Hz. Hasan'ın (a.s.) bulunduğu noktasında hem fikirdir. 

Ve yine Sünni Beyhakî'nin, "Delailü'n-Nübüvve" adlı eserinde de el-Kelbi yoluyla Ebu Salih ve İbn Abbas senediyle gelen rivayette şöyle denilmektedir:

"Necran Hristiyanlarının heyeti, soylularından teşekkül eden on dört kişi olarak Resulüllah'ın (s.a.v.) huzuruna vardılar. Aralarında büyükleri olan es-Seyyid ve ondan sonra görüş sahipleri bulunan El-Akıb da vardı. Resulullah (s.a.v.) her ikisine de:

'İslam olunuz' deyince her ikisi de, 'Biz, İslam olmuşuz' dediler.

Peygamber (s.a.v.): 'Hayır, sizler, İslam olmuş değilsiniz', deyince şöyle dediler: 'Aksine biz, Senden önce İslam olmuşuz' diye cevap verdiler.

Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'Yalan söylediniz, sizleri bunda bulunan üç şey İslam'a girmekten alıkoymaktadır: Haç'a ibadet etmeniz, domuz eti yemeniz ve Allah'ın çocuğu olduğunu iddia etmenizdir.'

Bunun üzerine Yüce Allah'ın 'Hakikat şu ki, Allah katında İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir' ayeti nâzil oldu. Bu ayeti onlara okuyunca:

'Senin ne söylediğini bilmiyoruz' demeye başladılar. Tekrar: 'Sana ilim geldikten sonra kim seninle tartışırsa..." ayeti nâzil oldu. Bu sefer Allah Resulü (s.a.v.) onlara şöyle dedi:

'Yüce Allah Bana şunu emretmiş bulunuyor; şayet İslam'ı kabul etmiyor iseniz sizinle mübahele yapacağım.'

Onlar: 'Ey Ebe'l-Kâsım! Sen, bize bir süre mühlet ver, gidip konu üzerinde gereğince düşünelim, sonra tekrar Sana geliriz' dediler. Bundan sonra birbirleriyle baş başa kaldılar ve kendi aralarında konuştular.

Es-Seyyid, El-Akıb'a şöyle dedi: 'Allah'a and olsun, siz de biliyorsunuz ki, bu adam mürsel bir peygamberdir. Şayet O'nunla lanetleşecek olursanız bu sizin kökünüzün kuruması demektir. Herhangi bir peygamberle lanetleşen her bir kavmin, mutlaka büyükleri yok olur ve küçüklerinin de soyu devam etmez.

Şayet sizler O'na tâbi olmayacaksanız ve ancak dininize bağlı kalmaya devam edecekseniz O'nunla anlaşma yapınız ve ülkenize geri dönünüz.'

Bu sırada Resulullah (s.a.v.) de Ali (a.s.), Hasan (a.s.), Hüseyin (a.s.) ve Fâtıma (a.s.) ile beraber dışarı çıkmış ve onlara şöyle demişti: 'Ben dua edince sizler de amin deyiniz.'

Ancak Necranlılar O'nunla lanetleşmeyi kabul etmediler, cizye vermek üzere O'nunla barış yaptılar.

Eş-Şâbî'den gelen rivayete göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'Şayet lanetleşmiş olsalardı, ağacın üzerindeki kuşlara varıncaya kadar Necran halkının helak olacağına dair Bana müjde verilmişti.'

Necranlıların papazı, Resulüllah'ın (s.a.v.) Ali (a.s.), Fâtıma (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) ile birlikte geldiğini görünce:

'Ey Hristiyanlar topluluğu, ben öyle yüzler görüyorum ki, eğer bunlar, Allah'tan bir dağı yerinden oynatmasını isteyecek olursa mutlaka onların istediğini kabul edip bu dağı yerinde oynatır, sakın bunlarla lanetleşmeye kalkışmayın, helak olursunuz' dedi." 

Sa'd b. Ebi Vakkas der ki: "De ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, ayeti nâzil olunca, Resulullah (s.a.v.), Ali'yi (a.s.), Fâtıma'yı (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.) çağırdı ve buyurdu ki: Allah'ım bunlar Benim Ehli Beyt'imdir." 

Sünni Suyûtî'de de bu konuda rivayet vardır: "Cabir b. Abdullah şöyle nakleder: 'Kendimiz ve kendinizden' maksat, Resulullah (s.a.v.) ve Ali'dir (a.s.). 'Oğullarımızdan' maksat Hasan (a.s.) ve Hüseyin'dir (a.s.). 'Kadınlarımızdan' maksat ise Fâtıma'dır (a.s.)." 

Mübahele ayetinde "oğullarımız, nefislerimiz ve kadınlarımız" ifadeleri hep çoğul olarak verilmesine rağmen, Resulullah (s.a.v.) yanında oğullardan Hz. Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.), nefislerden Hz. Ali'yi (a.s.) ve kadınlardan sadece Hz. Fâtıma'yı (a.s.) almıştır.

Buradaki nükte ile ilgili olarak, bu beş kişinin İslam dinini temsil eden en seçkin beş kişi olması gösterilmektedir. Bunların katılımı tüm Müslümanların katılımı mânâsına gelmekte idi.

Bu ayet Hz. Ali'ye 'Peygamberin nefsi' olarak hitap etmiştir. Bu mânâda Hz. Ali (a.s.), Resulullah'ı (s.a.v.) hayatında ve ölümünden sonra tam anlamıyla temsil edebilecek tek ve en kâmil kişidir.   Tabii ki peygamberlik makamı bundan istisnadır.

Sünni Fahri Râzi mübahele olayını şöyle nakletmektedir:

Resûlullah (s.a.v.) Necran Hıristiyanlarına delillerini açıkladı. Ama onlar kendi cehaletleri yüzünden ısrar ettiler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Gerçekten Allah Bana emretmiştir ki, sizler hücceti kabul etmediğiniz takdirde sizinle mübahale edeyim."

Onlar: "Ey Ebe'l-Kâsım, (müsaade ver ki) biz dönüp bu mesele hakkında düşünelim, sonra Senin yanına gelelim" dediler.

Onlar geri döndüklerinde görüş sahibi olarak kabul ettikleri büyüklerine; "Ey Mesih'in kulu senin görüşün nedir?" diye sordular.

O da: "Ey Hıristiyanlar! Muhammed, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir. O, Hz. İsa hususunda doğru olan şeyleri getirmiştir" dedi.

Mübahele günü Resûlullah (s.a.v.) Hüseyin'i kucağına almış, Hasan'ın elinden tutmuş ve Fâtıma (a.s.) Resûlullah'ın (s.a.v.) arkasından, Ali (a.s.) da Fâtıma'nın (a.s.) arkasından hareket ediyordu.

Resûlullah (s.a.v.) bunlara: "Ben dua ettiğimde siz 'amin' deyin" buyurdu.

Bu hâli gören Necran Hıristiyanlarının din adamı: "Ey Hıristiyan topluluğu, ben öyle (nurlu) yüzler görüyorum ki, eğer Allah'tan dağın yerinden oynamasını isteseler Allah, onların yüzünün suyu hürmetine o dağı yerinden oynatır; (sakın) bunlarla mübahale etmeyin, yoksa helak olursunuz ve kıyamet gününe kadar artık yeryüzünde bir Hıristiyan bile kalmaz." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
Uzmanından eylem planı
Kanseri önlemek için bu maddeleri hemen hayata geçirin
Güneş, Beşiktaş'a karşı yine kazanamadı
Beşiktaş, Trabzonspor engelini 2-1 ile aştı
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
Uzmanından eylem planı
Kanseri önlemek için bu maddeleri hemen hayata geçirin
Güneş, Beşiktaş'a karşı yine kazanamadı
Beşiktaş, Trabzonspor engelini 2-1 ile aştı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.