Allah'ın istediği emirleri yerine getirme eğilimi sizde çok daha fazla ise biliniz ki bu fazlalık sizde Allah sevgisinin ganiliğinden meydana geliyor. İstiyorsunuz ki, daha hangi güzelliği, hangi hayrı, hangi ibadeti yapsam da O'na kavuşabilsem. Nasıl emirlerine itaat etmek, bir mükellefiyet, O'nu sevmek için bir gerekçe ise, yasaklarından kaçınmak da aynıdır. "Zararlıdır, haramdır" dediklerine yaklaşmamak lazımdır. Bunlar, insanların arasını açmak, dedikodu çıkartmaktır. Haram yemektir. Başkasının rızkına el koymak, gasp etmektir. Hırsızlık yapmaktır. Yalan konuşmaktır. Kumar oynamaktır. Bütün bu zararlı fiillerden de eğer kaçıyorsan, o zaman demek ki sen birisini seviyorsun. O birisi kimdir? Seni yaratan Rabbindir. İşte bütün bunların temeli senin Allah'a olan inancının, sevginin tezahürüdür, ispatıdır. Kur'an-ı Kerim, sevdiğin Rabbinin hitaplarıdır, sana sözleridir, emirleridir, nehiyleridir. "Bana, ne diyor?" diyorsun ve bunu öğrenmek için kelamını okuyorsun. Gerek onun nazmına karşı, gerek okunuştaki ahengine karşı, gerek manasına karşı ruhun, aklın açık oluyor. O'na karşı meylin artıyor. Hatta bu konuda Cenab-ı Peygamber Efendimiz (sav), "Allah'ı sevenlere Kur'an-ı Kerim'den daha hoş gelen hiç bir şey yoktur" (Kütüb-ü Sitte, c. 17, s. 91) buyurmaktadır. Resulullah Efendimizin sesi güzel olanlardan Kur'an dinlemeyi sevdiğini herkes bilir. Cenab-ı Peygamber Efendimizin de Kur'an okunurken ağladığı, sahabe tarafından bilinen bir olaydır. Bütün bunların temelinde yatan nükte; Hz. Fahr-i Alem Efendimizin Kur'an'la birlikte Allah'ın kelamı olduğu için Allah'ı sevmesidir. Bu meseleyi bize teşmil edersek, bizim de Kur'an'ı sevmemiz Allah'ı sevmemizin işareti, alameti oluyor.Allah'ı seveni sevmek, Allah'ın sevdiklerini sevmek; ikisi de aynı şeydir. Seven bir varlığı sevdiğiniz zaman direkt o sevenin sevdiğini sevmiş oluyorsunuz. Allah'ı seven insanı sevdiğiniz zaman, Allah'ı sevmiş oluyorsunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.