Av. İliriana Mezini
Bu yazıyı yazmaya halk otobüsünde karar verdim, sebebi ise bir genç kız olmuştur.
Ben, para alan ve bilet veren kişinin karşısındaki koltukta oturuyordum.
Bir genç kız, dikkatimi çekti. Pek güzelmiş, uzun kıvırcık saçlar şapkanın altında gözüküyordu.
Cebinden parasını çıkardı. Parası buruşuktu. Bir cebinden 250, 100, diğer cebinden 250 daha.
Bilet kesen kişiye verdi.
-Öğrenci! dedi.
-Öğrenci 500.000, bu para fazla dedi genç adam ve bilet ile birlikte, geri kalan parasını verdi.
Kız, buruşuk halinde parasını eline aldı ve cebine koydu. Sakız çiğneyerek biletçiden uzaklaşarak yanıma oturdu.
Gülümseyerek, "Merhaba" dedim.
O da "Merhaba" dedi.
"Öğrencisiniz!"
"Evet, üniversiteyedeyim, 4. sınıfta.
"Çok iyi, dersler nasıl?"
"İdare eder" dedi.
Gülümseyerek, "İdare eder mi?!!" diye sordum. Fakat fazla uzatmak istemedim. Herşey ortada bunun için direkt konuya girdim.
-Canım, acaba hiç aklına geldi mi, paranın ön ve arkasına bakmak? Mesela 50, 100, 250 vb?
Çünkü hayat çok çabuk gidiyor, gündüz ve gece çok kısa. Biliyorum, insanlar zaman kazanmak için acele ediyorlar, bunun için paralarına ilgisizce davranıyorlar. Para için ne düşüncen var?
Genç kız:
-Duyduğuma göre, toplumda, eğer paran varsa seni önemsiyorlar, paran yoksa, ıııh dedi.
Acı bir gülümsemeyle başımı salladım:
-Ah canım! Maalesef bu bir gerçektir ki kültürsüz ve terbiye görmeyen kişiler yapabilir. "Ye kürküm ye" Nasreddin Hoca'nın hikâyesi... Sana bir soru daha soracağım: Toplum seni cüzdanındaki düzgün paralar için mi, yoksa cebindeki kırışık (buruşuk) paralar için mi önemsiyor? Bu fenomen karşısında hiç mi tepki gösterilmiyor?
Kız, gülerek:
"Evet, hiçbir tepki gösterilmiyor" dedi.
Ben devam ettim:
"Bence, paraları güzelce cüzdanına koymak bir kültürdür.
Demek ki paraya daha da saygı göstermek gerekiyor. Saygı bu bakımdan: Bu para nasıl kazanılıyor diye düşünüp daha dikkatli ve daha güzel bir şekilde cüzdana koymak gerekiyor. Sen gençsin, ama ben hatırlıyorum, yıllar önce nineler bir kesesine boyunlarındaki paralarını buruşuk bir şekilde içerisine koyarlardı.
Unutmamak gerekiyor o insanlar ki yıllarca paralarını sabırla koleksiyon yapmak için topladılar ve insanları o sergileri geziyorlar.
Böylece onlar bir milletin tarihini ve özelliğini sergiliyorlar.
Paraları bakımlı hale getirmek zor bir iş değil.
Cüzdanına katlayarak koyulsa onlar buruşuk olmaz.
Bu önce kendine saygı sonra paraya saygı demektir".
İnecek durağı geldi, ben indim ve bu yazıyı okuyucularla paylaşmayı düşündüm, çünkü tek bir genç kız değil, pekçok kişi aynı hareketi yapıyor. Kültür yalnızca bakımlı olmakla değil, başka şeylere değer vermekledir.
Bu yazıyı yazmaya halk otobüsünde karar verdim, sebebi ise bir genç kız olmuştur.
Ben, para alan ve bilet veren kişinin karşısındaki koltukta oturuyordum.
Bir genç kız, dikkatimi çekti. Pek güzelmiş, uzun kıvırcık saçlar şapkanın altında gözüküyordu.
Cebinden parasını çıkardı. Parası buruşuktu. Bir cebinden 250, 100, diğer cebinden 250 daha.
Bilet kesen kişiye verdi.
-Öğrenci! dedi.
-Öğrenci 500.000, bu para fazla dedi genç adam ve bilet ile birlikte, geri kalan parasını verdi.
Kız, buruşuk halinde parasını eline aldı ve cebine koydu. Sakız çiğneyerek biletçiden uzaklaşarak yanıma oturdu.
Gülümseyerek, "Merhaba" dedim.
O da "Merhaba" dedi.
"Öğrencisiniz!"
"Evet, üniversiteyedeyim, 4. sınıfta.
"Çok iyi, dersler nasıl?"
"İdare eder" dedi.
Gülümseyerek, "İdare eder mi?!!" diye sordum. Fakat fazla uzatmak istemedim. Herşey ortada bunun için direkt konuya girdim.
-Canım, acaba hiç aklına geldi mi, paranın ön ve arkasına bakmak? Mesela 50, 100, 250 vb?
Çünkü hayat çok çabuk gidiyor, gündüz ve gece çok kısa. Biliyorum, insanlar zaman kazanmak için acele ediyorlar, bunun için paralarına ilgisizce davranıyorlar. Para için ne düşüncen var?
Genç kız:
-Duyduğuma göre, toplumda, eğer paran varsa seni önemsiyorlar, paran yoksa, ıııh dedi.
Acı bir gülümsemeyle başımı salladım:
-Ah canım! Maalesef bu bir gerçektir ki kültürsüz ve terbiye görmeyen kişiler yapabilir. "Ye kürküm ye" Nasreddin Hoca'nın hikâyesi... Sana bir soru daha soracağım: Toplum seni cüzdanındaki düzgün paralar için mi, yoksa cebindeki kırışık (buruşuk) paralar için mi önemsiyor? Bu fenomen karşısında hiç mi tepki gösterilmiyor?
Kız, gülerek:
"Evet, hiçbir tepki gösterilmiyor" dedi.
Ben devam ettim:
"Bence, paraları güzelce cüzdanına koymak bir kültürdür.
Demek ki paraya daha da saygı göstermek gerekiyor. Saygı bu bakımdan: Bu para nasıl kazanılıyor diye düşünüp daha dikkatli ve daha güzel bir şekilde cüzdana koymak gerekiyor. Sen gençsin, ama ben hatırlıyorum, yıllar önce nineler bir kesesine boyunlarındaki paralarını buruşuk bir şekilde içerisine koyarlardı.
Unutmamak gerekiyor o insanlar ki yıllarca paralarını sabırla koleksiyon yapmak için topladılar ve insanları o sergileri geziyorlar.
Böylece onlar bir milletin tarihini ve özelliğini sergiliyorlar.
Paraları bakımlı hale getirmek zor bir iş değil.
Cüzdanına katlayarak koyulsa onlar buruşuk olmaz.
Bu önce kendine saygı sonra paraya saygı demektir".
İnecek durağı geldi, ben indim ve bu yazıyı okuyucularla paylaşmayı düşündüm, çünkü tek bir genç kız değil, pekçok kişi aynı hareketi yapıyor. Kültür yalnızca bakımlı olmakla değil, başka şeylere değer vermekledir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.