Kronik hastalıklar mayın gibi patlayabilir

TİHUD Başkanı Prof. Dr. Erdal Akalın, Türkiye'de en az bir kronik rahatsızlığı olan 25 milyon insan olduğunun altını çizerek, "Kronik hastalıklar mayın gibi birden bire patlayabilirler" dedi

YENİ MESAJ - ANTALYA

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Başkanı Prof. Dr. Erdal Akalın, sağlık alanında 2000 yılından itibaren işlerin değiştiğine işaret ederek, bugün dünyanın ve bundan sonraki en az 50 yıl belki daha fazla sürecek dönemin en büyük sorununun kronik hastalıklar olduğunu belirtti. Antalya'da düzenlenen 12. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi'nde konuşan Akalın, şunları söyledi: "Artık bizim kronik hastalıkların tanısını erken koymayı, tedavisini erken yapmayı ve bu hastalarımızın sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam etmesi sağlamayı başarmamız gerekiyor. Bu hastalıkların başında diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği, koroner kalp hastalığı, kronik akciğer hastalıkları, kronik karaciğer hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları gelmektedir. Ülkemizde 2006 Sağlık Bakanlığı raporuna göre en az 22 milyon erişkinin bir veya birden fazla kronik hastalığı olduğu bildirilmiştir. 2009 yılının sonlarına doğru Nefroloji Derneğimizin yaptığı çalışmaya göre,  kronik böbrek yetmezliğinin herhangi bir evresinde olan 7,5 milyon kişi olduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmanın kronik hastalıklar bölümüne alabileceğimiz hiç olmassa 4. ve 5. evresini yani son dönemlerini koyarsanız Türkiye'de aşağı yukarı 25 milyon kişide bir veya birden fazla kronik hastalık olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'de 50 milyon erişkin bulunuyor. Bu erişkinlerimizde iki tanesinden birisinde bir kronik hastalık bulunuyor. Bu çok büyük bir sağlık sorunu. Dünya Sağlık Örgütünün bir raporuna göre kronik hastalıklar tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 60'ından sorumlu. Her yıl 36 milyon kişi Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre kronik hastalıklarından dolayı ölüyor. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı ve Başkent Üniversitesinin birlikte yaptığı hastalık yükü çalışmasına dayanarak 2002 yılında hazırladığı raporda; ölümlerin yüzde 79'u kronik hastalıklardan olmaktadır. Demek ki bu bütün dünyanın olduğu gibi bizim de çok büyük bir sorunumuz olarak karşımıza çıkıyor. Gecikmiş tedavilerin sabit harcamalara olan katkısı, negatif katkısı oluyor. Bu, sağlık harcamalarının yüzde 75'i kadardır. Amerika'da bu rakam daha da büyük, yüzde 80 lere yüzde 82'lere çıkıyor." Akalın, Türkiye'de hipertansiyonu olanların yüzde 60'ının tansiyonunun ne olduğunu bilmediğine işaret ederek, benzer durumun diyabette de gözlendiğini kaydetti. 

3 risk faktörü Türkiye'de sağlıkta 3 risk faktörü olduğunu belirten Akalın; bunları sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanmak olarak sıraladı. Akalın, çözüm olarak da şunları önerdi: "Asansör kullanmayın, merdivenle çıkın. Otobüse kadar yürüyün. İşinize arabayla gitmeyin, mümkünse yürüyün. Bunlar çok basit şeyler ama yapmıyoruz. Bu 3 risk faktörünü elimine edersek, kalp hastalıkları, TİP 2 diyabet, inme ve felç gibi çok ciddi sorunların yüzde 80'ini kanser gelişmesininde yüzde 40'nı ortadan kaldırırız."

Sağlık harcamaları kısılıyor

Prof. Dr. Erdal Akalın, özellikle gelişmiş ülkelerde sağlık harcamalarının çok ciddi bir şekilde artması nedeniyle sağlık politikalarında büyük değişiklikler yapılmaya başlandığına işaret ederek, "Bunların başında da ABD geliyor. Obama yönetiminin en önemli yaptığı değişikliklerden bir tanesi yeni sağlık politikaları oldu" dedi. İç hastalıkalrı uzmanlık eğitiminde çok ciddi sorunlar olduğunu kaydeden Akalın, "Uzmanların çalışma koşullarında, yan dal genel dahiliye ayırımında ve yan dal uzmanlarının konumlandırılmasında çok ciddi sorunlar var. Onlarında önemli bir eğitim sorunları var. Performans sistemi maalesef hekimlerin çok büyük bir sorunu" şeklinde konuştu.