'Koruma Kurulları zeytini koruyamaz'
Zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesini yerinde bir karar olduğunu söyleyen TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Bu yapısıyla Zeytin Sahaları Koruma Kurulları zeytinlikleri koruyamaz. Kamu yararı kavramı Toprak Koruma Kurullarında olduğu gibi istismar edilebilir" dedi.
09.06.2017 00:00:00
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kamuoyunda Üretim Reformu Paketi olarak bilinen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesine İlişkin Kanun Tasarısı'nda, zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesinin yerinde bir karar olduğunu bildirerek, "kanun tasarısında zeytinliklerle ilgili düzenleme konusunda ciddi endişelerimiz vardır. Görüşümüz de alınmamıştır" dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı'nda yer alan zeytinliklerle ilgili düzenlemenin bu şekliyle geçmesi halinde, zeytinlikleri her türlü sanayi tesisine açık hale getireceğini, düzenlemenin Türkiye'nin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmediğini belirtti.
Yapılmak istenen değişikliklerle önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğini, geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerin de mağdur olacağını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Bir alanı zeytinlik dışına çıkarmak telafisi mümkün olmayan sorunlar doğurmaktadır. Zeytinlik alanlarında yatırım yapanların kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü kılınsa da, bu alanlarda tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır. Tasarıda alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir hükmü getirilmektedir."
Koruma kurulları koruyamıyor
Tasarıda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebileceğinin belirtildiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi: "Tarımdan birinci derecede sorumlu olan Tarım Bakanlığı'nın yetkisinin valiliklere devredilmesiyle birlikte karar sadece valinin inisiyatifine bırakılmaktadır. Tasarıda zeytin sahaları koruma kurulunun oluşturulması öngörülmüştür. Kurul, zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında 11 üyeden oluşacaktır. Kurulun oluşumuna baktığımızda kamu ağırlıklı bir yapı söz konudur. Bu da endişemizi artırmaktadır. Kamu yararı kavramı Toprak Koruma Kurullarında olduğu gibi istismar edilebilir. Nitekim Zeytin Sahaları Koruma Kurulları gibi işlev gören Toprak Koruma Kurulları da tarım arazilerini koruyamamıştır. Toprak Koruma Kurulları tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir. Bu kurullar görev yapsa, bu kurulların faaliyette olduğu dönemde, 2.1 milyon hektar arazi tarım dışına çıkarılabilir miydi? Burada kamu yararı kavramı her zaman istismar edildi. Toprak Koruma Kurullarında tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden, şerh koyan Ziraat Odalarımızın kurul üyeliği iptal ediliyor. Bizim yerimize Kurula ticaret erbabı alınıyor."
HALİL MEMİŞ
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı'nda yer alan zeytinliklerle ilgili düzenlemenin bu şekliyle geçmesi halinde, zeytinlikleri her türlü sanayi tesisine açık hale getireceğini, düzenlemenin Türkiye'nin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmediğini belirtti.
Yapılmak istenen değişikliklerle önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğini, geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerin de mağdur olacağını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Bir alanı zeytinlik dışına çıkarmak telafisi mümkün olmayan sorunlar doğurmaktadır. Zeytinlik alanlarında yatırım yapanların kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü kılınsa da, bu alanlarda tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır. Tasarıda alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir hükmü getirilmektedir."
Koruma kurulları koruyamıyor
Tasarıda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebileceğinin belirtildiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi: "Tarımdan birinci derecede sorumlu olan Tarım Bakanlığı'nın yetkisinin valiliklere devredilmesiyle birlikte karar sadece valinin inisiyatifine bırakılmaktadır. Tasarıda zeytin sahaları koruma kurulunun oluşturulması öngörülmüştür. Kurul, zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında 11 üyeden oluşacaktır. Kurulun oluşumuna baktığımızda kamu ağırlıklı bir yapı söz konudur. Bu da endişemizi artırmaktadır. Kamu yararı kavramı Toprak Koruma Kurullarında olduğu gibi istismar edilebilir. Nitekim Zeytin Sahaları Koruma Kurulları gibi işlev gören Toprak Koruma Kurulları da tarım arazilerini koruyamamıştır. Toprak Koruma Kurulları tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir. Bu kurullar görev yapsa, bu kurulların faaliyette olduğu dönemde, 2.1 milyon hektar arazi tarım dışına çıkarılabilir miydi? Burada kamu yararı kavramı her zaman istismar edildi. Toprak Koruma Kurullarında tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden, şerh koyan Ziraat Odalarımızın kurul üyeliği iptal ediliyor. Bizim yerimize Kurula ticaret erbabı alınıyor."
HALİL MEMİŞ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.