Kilo alıp vermek fıtık yapıyor
Bel ve boyun ağrısı toplumda en çok görülen rahatsızlık. Bel ve boyun ağrılarının en önemli nedeni de fıtık. Günümüzde çok yaygın olan fıtık, masa başında çalışan, hareket etmeyen, şişman kişilerde daha çok görülüyor
03.01.2013 00:00:00
Prof. Dr. Cengiz Kuday, toplumda
neredeyse herkesin beli ya da boynunun ağrıdığını kaydediyor. Prof. Dr. Cengiz
Kuday, “Şöyle söyleyeyim beli ya da boynu ağrımayan kişi anormaldir. Herkesin
beli ya da boynu ağrır. Her beli ya da boynu ağrıyana fıtık demek çok
yanlıştır. Bel ağrılarının ancak yüzde biri bel fıtığıdır. Tabi toplumun 70
milyon olduğunu düşünecek olursak bu büyük bir rakama çıkar. Boyun ağrıları da
aynı şekilde” dedi.
Bel ve boyun ağrısının onlarca sebebi olabileceğini kaydeden Kuday “Özellikle
belirtmek isterim ki boyun ağrısının en başta gelen nedenlerden biri akciğer
kanseridir, akciğer hastalıklarıdır. Boyun fıtıklarını taklit eder, her boynu
ağrıyan koluna vuran omzuna vuran ağrıda akciğer filmi, gerekli görürsek de
tomografi isteriz. Sadece akciğer kanseri değil, o bölgenin komşu organlarının
bütün hastalıkları boyun fıtığını taklit eder. Omurga kemiğin hastalıkları,
tümörleri damarsal hastalıklar, sinir sıkışıklıkları. O yüzden boyun ve bel
fıtıklarını değerlendirirken bütün olasılıkları düşündükten sonra karar
veririz” şeklinde konuştu.
Hastanın
şikâyetlerine göre tedavi
Bel ve boyun fıtığında tedavinin hastanın
şikâyetlerine göre olacağını belirten Kuday, “Çok önemli bir anayasamız var;
hastalık yoktur, hasta vardır. Filmlere bakarak karar verirsek yanlış yaparız.
Hastayı tümü ile değerlendirmemiz lazım. Bütün bel ve boyun fıtıklarında
öncelikle konservatif tedavi (ilaç, istirahat, fizik tedavi) denenmeli. 3 hafta
bu tedavilere rağmen geçmeyen şiddetli ağrılar olursa ameliyat o zaman yapılmalı”
dedi.
Kuday, “Fıtıktan dolayı ayak düşmesi varsa acildir. 10 binde iki oranda da
olsa, idrar ve gayta kaçırma durumunda hemen ameliyat edilmeli. Sabahı bile
beklemeyiz böyle bir durumda” diye konuştu.
Her ameliyatın ciddi olduğunu belirten Prof. Cengiz Kuday, bel ve boyun fıtığı
ameliyatlarının da bir takım komplikasyonları olduğunu ifade ederek “Hiçbir
ameliyat basit değildir. Komplikasyonlar vardır. Boyun fıtıklarında da vardır,
bel fıtıklarında da. İstediğiniz kadar usta olun yüzde 8-13 tekrarlama riski
vardır” şeklinde konuştu.
Ameliyat
sonrasına dikkat
Prof. Dr. Cengiz Kuday, ameliyat sonrası hastaların
dikkatli olması gerektiğine dikkat çekerek “Bel fıtığında ikinci ameliyat her
zaman birinci ameliyattan risklidir. Çünkü yapışıklıklar olur. Hastanın
ameliyat sonrası erken devrede hapşırması, ıkınması fıtığın tekrarlamasına
neden oluyor. İstirahat çok önemli. Bel ve boyun ameliyatı olan kişinin ani
hareketlerden kaçması, dik oturması, yataktan kalkarken, dönerek kalkması ve
yukarı doğru uzanmaması gerekiyor. Bir de son yıllarda bir şeye daha tanık
oluyoruz. Sigara içen kişilerde disklerin beslenmesi bozuluyor. Daha kolay
dejenere oluyorlar ve fıtık tekrarlayabiliyor” dedi.
Kilo
problemi
Prof. Dr. Cengiz Kuday, spor yapmanın bel ve boyun
fıtığından koruduğunu kaydediyor. Kuday, “Bel fıtığı karın adaleleri güçlü olan
hamallarda, haltercilerde görülmez. Sporcular sporu bırakıp şişmanladığı zaman
fıtık olur. Örneğin, hanımlar da hamilelikte kilo alıp veriyor, kilo alıp
vermek fıtık nedenidir. Spor yapmayan, kilolu veya masa başında oturan kişiler
risk altında. Çok spor yapan bir ülke değiliz, kiloluyuz” diye konuştu. İHA
neredeyse herkesin beli ya da boynunun ağrıdığını kaydediyor. Prof. Dr. Cengiz
Kuday, “Şöyle söyleyeyim beli ya da boynu ağrımayan kişi anormaldir. Herkesin
beli ya da boynu ağrır. Her beli ya da boynu ağrıyana fıtık demek çok
yanlıştır. Bel ağrılarının ancak yüzde biri bel fıtığıdır. Tabi toplumun 70
milyon olduğunu düşünecek olursak bu büyük bir rakama çıkar. Boyun ağrıları da
aynı şekilde” dedi.
Bel ve boyun ağrısının onlarca sebebi olabileceğini kaydeden Kuday “Özellikle
belirtmek isterim ki boyun ağrısının en başta gelen nedenlerden biri akciğer
kanseridir, akciğer hastalıklarıdır. Boyun fıtıklarını taklit eder, her boynu
ağrıyan koluna vuran omzuna vuran ağrıda akciğer filmi, gerekli görürsek de
tomografi isteriz. Sadece akciğer kanseri değil, o bölgenin komşu organlarının
bütün hastalıkları boyun fıtığını taklit eder. Omurga kemiğin hastalıkları,
tümörleri damarsal hastalıklar, sinir sıkışıklıkları. O yüzden boyun ve bel
fıtıklarını değerlendirirken bütün olasılıkları düşündükten sonra karar
veririz” şeklinde konuştu.
Hastanın
şikâyetlerine göre tedavi
Bel ve boyun fıtığında tedavinin hastanın
şikâyetlerine göre olacağını belirten Kuday, “Çok önemli bir anayasamız var;
hastalık yoktur, hasta vardır. Filmlere bakarak karar verirsek yanlış yaparız.
Hastayı tümü ile değerlendirmemiz lazım. Bütün bel ve boyun fıtıklarında
öncelikle konservatif tedavi (ilaç, istirahat, fizik tedavi) denenmeli. 3 hafta
bu tedavilere rağmen geçmeyen şiddetli ağrılar olursa ameliyat o zaman yapılmalı”
dedi.
Kuday, “Fıtıktan dolayı ayak düşmesi varsa acildir. 10 binde iki oranda da
olsa, idrar ve gayta kaçırma durumunda hemen ameliyat edilmeli. Sabahı bile
beklemeyiz böyle bir durumda” diye konuştu.
Her ameliyatın ciddi olduğunu belirten Prof. Cengiz Kuday, bel ve boyun fıtığı
ameliyatlarının da bir takım komplikasyonları olduğunu ifade ederek “Hiçbir
ameliyat basit değildir. Komplikasyonlar vardır. Boyun fıtıklarında da vardır,
bel fıtıklarında da. İstediğiniz kadar usta olun yüzde 8-13 tekrarlama riski
vardır” şeklinde konuştu.
Ameliyat
sonrasına dikkat
Prof. Dr. Cengiz Kuday, ameliyat sonrası hastaların
dikkatli olması gerektiğine dikkat çekerek “Bel fıtığında ikinci ameliyat her
zaman birinci ameliyattan risklidir. Çünkü yapışıklıklar olur. Hastanın
ameliyat sonrası erken devrede hapşırması, ıkınması fıtığın tekrarlamasına
neden oluyor. İstirahat çok önemli. Bel ve boyun ameliyatı olan kişinin ani
hareketlerden kaçması, dik oturması, yataktan kalkarken, dönerek kalkması ve
yukarı doğru uzanmaması gerekiyor. Bir de son yıllarda bir şeye daha tanık
oluyoruz. Sigara içen kişilerde disklerin beslenmesi bozuluyor. Daha kolay
dejenere oluyorlar ve fıtık tekrarlayabiliyor” dedi.
Kilo
problemi
Prof. Dr. Cengiz Kuday, spor yapmanın bel ve boyun
fıtığından koruduğunu kaydediyor. Kuday, “Bel fıtığı karın adaleleri güçlü olan
hamallarda, haltercilerde görülmez. Sporcular sporu bırakıp şişmanladığı zaman
fıtık olur. Örneğin, hanımlar da hamilelikte kilo alıp veriyor, kilo alıp
vermek fıtık nedenidir. Spor yapmayan, kilolu veya masa başında oturan kişiler
risk altında. Çok spor yapan bir ülke değiliz, kiloluyuz” diye konuştu. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.