KKTC'de Avrupa Birliği tarafından "yıkanıp, ütülenmiş kafaların", Lefkoşa'daki gösteride Türk Ordusu'nu yani Mehmetçik'i "işgal ordusu" olarak yaftalayan pankart çıkarabilme cüretini göstermesi Rumları çok sevindirdi
Meltem TV'de Ahmet Erimhan'ın riyasetinde hazırlanan ana haber bülteni Geniş Açı'da önceki akşam Lefkoşa'daki miting verilirken, "Rumları sevindiren miting" alt başlığı kullanılmıştı. Çok yerinde bir tespit. Ben de dün Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'da yayınlanan gazetelerdeki konuyla ilgili haberleri elekten geçirdim. Gerçekten de hem Rumlar, hem de Yunanlılar çok sevinmişler...
Önce gazetelerdeki başlıkları aktarayım sizlere:
Cyprus Mail: "Denktash's own call for resignation"
Denktaş'a içerden istifa çağrısı...
HARAVGI: Kuzey'de yeni gösteriler.
POLITIS: BM Özel Temsilcisi De Soto'nun sözlerini manşete taşımış. "Annan Planı aynı zamanda çözümdür."
Yunanistan'ın önemli gazetesi Eleftrotipia: Üst başlık... Mahkum! 50 bin kişi "Denktaş'a çek git" diye bağırdı. Manşet: Halkın öfkesi (Orgi Laon).
Haberden bazı notlar: Kıbrıslı Türkler Avrupa'yı isteyerek lanet yağdırdılar.
Önce alınacak dersler
KKTC'de Türklük ruhunu kaybetmiş, Avrupa Birliği tarafından "yıkanıp, ütülenmiş kafaların", Lefkoşa'daki gösteride Türk Ordusu'nu yani Mehmetçik'i "işgal ordusu" olarak yaftalayan pankart çıkarabilme cüretini göstermesi çok yıkıcı bir gelişme. Demek ki, KKTC'de insanlara "dini bilinç verilmediği gibi milli bilinç" de aktarılmamış. Nasıl bir eğitim sistemi uygulanıyor ki, vatan mefhumuna onda yer yok! Tarih ve coğrafya dersleri genç nesillere nasıl okutuluyor ki, mitinge katılan 20-25 bin kişi geçmişin acılarından hiç ders almamış! Nasıl! Nasıl! İnsanlar, AB'den geleceği bile belli olmayan üç-beş kuruşa vatanlarını satabilir mi? Vatanını bir çırpıda gözden çıkaran kafa, namusunu da pazarda açık artırmaya çıkarmaz mı? Beynini hayali "euro"ların şıkırtısına kaptırmış insan toplulukları, "bayrağı" bir anda nasıl paçavra gibi atabilir?
Maalesef, Lefkoşa'daki mitingte KKTC ve Türk bayrağına alanda nadiren rastlanıyordu. Ama birileri "Kıbrıs meselesinde" ne tür büyük oyunların döndüğünün farkında olmayan yığınların eline AB bayraklarını tutuşturmada başarılı olmuştu.
Korkarım Yavruvatan'da başlayan "vatan, millet, bayrak" umursamazlığı Türkiye'ye de sirayet edecek. Çünkü aynı AB sevdası Türk toplumunun da kanına yüksek dozda enjekte ediliyor.
Bu ülkede Rumdan daha fazla Rum olanlar var!
Bu umursamazlığın izlerine Türk medyasında da rastlamak mümkün. Doğan Medya Grubu'na ait 3 gazetenin önceki günkü mitinge yaklaşımı da bunu ortaya koyuyor. Radikal'e göre mitinge katılanların sayısı 60 bin; Milliyet'e göre 50 bin; Hürriyet'e göre ise 30 bindi. Gelelim Rum basınına... Cyprus Mail'e göre 70 bin ancak gazete gözlemcilere göre rakamın 35 ila 40 bin olduğu vurgulanıyor.
Haravgi gazetesi ise mitinge katılanların sayısını 40 bin olarak veriyor. Görüyor musunuz bizim kimi gazetelerin yöneticileri nasıl da Rumdan daha fazla Rumlaşmışlar. Yukarıdaki rakamlar bunu ortaya koyuyor. Beni üzen bir başka nokta daha var... "Vatan, millet, bayrak" kavramlarını sözlüklerden çıkarmış bu gazete yöneticileri, Genelkurmay'ın kokteyline rahatça davet edilebiliyorlar!!!
Rumlar nasıl da biz Türklerle dalga geçiyor?
Rum ve Yunan basını dün resmen Türk milletiyle dalga geçiyordu. Öyle ya, bugüne kadar böyle bir miting ne Rum Kesimi'nde ne de Yunanistan'da meydana gelmişti. Adamların çözüm istediği falan da yok. İstedikleri şeyler belli:
1) Türkler azınlık olsun. Onlara AB'deki azınlık haklarını verelim.
2) Türk Ordusu Ada'dan çekilsin.
3) 1974 harekatıyla birlikte Kuzey'den Güney'e göçetmiş Rumlar eski topraklarına dönsün ama Güney'den Kuzey'e göç etmek zorunda kalan Türkler dönmesin. Vesaire, vesaire... Çok iyi incelediğim için biliyorum, Rumlar 39 yıldır savundukları tezden bir milim sapmış değiller. Nitekim, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Yeni Mesaj'da dün yayınlanan demecinde vurguladığı gibi, Rumlar Başpiskopos Makarios'un planını uyguluyorlar. Bu plan şu veya bu şekilde Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesidir (Enosis). Rumlar da bunu AB marifetiyle gerçekleştirmek üzere...
Rum basını dün çok sevinçliydi. Bakın ne yazıyordu Cyprus Mail: "Mitinge katılan 70 bin kişi Kıbrıs Türk Toplumu'nun yüzde 35'ine denk demekti. Bu rakam ayrıca Ada'da kalan (1974 sonrasında Anadolu'dan Kıbrıs'a göçeden Türkler hariç) Kıbrıslı Türklerin yüzde 60'ı anlamına geliyor. Her yaştan onbinlerce kişi İnönü Meydanı'nı "adeta AB bayrağı denizi oluşturarak" İnönü Meydanı'nı doldurdular. Mitingte ortasında 15 altın yıldız bulunan Kıbrıs bayrağı haritası da dalgalanıyordu. KKTC bayrakları ise nadiren yer almıştı. Hatta bir gösterici Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı taşıma cüretinde bulunmuştu. Miting yaklaşık 80 siyasi parti, gençlik grubu ve sendikadan oluşan Kıbrıslı Türkler Platformu tarafından düzenlendi."
Gördünüz mü, adamlar nasıl da sevinmiş?
Son söz: Allah Denktaş'a sabırlar ve kolaylıklar versin! Çünkü Rumlarla başetmek kolay. 35 yıldır da bunu rahatlıkla yapıyor. Ama insanın kendi milletinin bağrından çıkan 'satılmışlarla' mücadele edebilmesi ne kadar da zor? Anlayacağınız "Sende mi Brütüs" hikayesi...
Meltem TV'de Ahmet Erimhan'ın riyasetinde hazırlanan ana haber bülteni Geniş Açı'da önceki akşam Lefkoşa'daki miting verilirken, "Rumları sevindiren miting" alt başlığı kullanılmıştı. Çok yerinde bir tespit. Ben de dün Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'da yayınlanan gazetelerdeki konuyla ilgili haberleri elekten geçirdim. Gerçekten de hem Rumlar, hem de Yunanlılar çok sevinmişler...
Önce gazetelerdeki başlıkları aktarayım sizlere:
Cyprus Mail: "Denktash's own call for resignation"
Denktaş'a içerden istifa çağrısı...
HARAVGI: Kuzey'de yeni gösteriler.
POLITIS: BM Özel Temsilcisi De Soto'nun sözlerini manşete taşımış. "Annan Planı aynı zamanda çözümdür."
Yunanistan'ın önemli gazetesi Eleftrotipia: Üst başlık... Mahkum! 50 bin kişi "Denktaş'a çek git" diye bağırdı. Manşet: Halkın öfkesi (Orgi Laon).
Haberden bazı notlar: Kıbrıslı Türkler Avrupa'yı isteyerek lanet yağdırdılar.
Önce alınacak dersler
KKTC'de Türklük ruhunu kaybetmiş, Avrupa Birliği tarafından "yıkanıp, ütülenmiş kafaların", Lefkoşa'daki gösteride Türk Ordusu'nu yani Mehmetçik'i "işgal ordusu" olarak yaftalayan pankart çıkarabilme cüretini göstermesi çok yıkıcı bir gelişme. Demek ki, KKTC'de insanlara "dini bilinç verilmediği gibi milli bilinç" de aktarılmamış. Nasıl bir eğitim sistemi uygulanıyor ki, vatan mefhumuna onda yer yok! Tarih ve coğrafya dersleri genç nesillere nasıl okutuluyor ki, mitinge katılan 20-25 bin kişi geçmişin acılarından hiç ders almamış! Nasıl! Nasıl! İnsanlar, AB'den geleceği bile belli olmayan üç-beş kuruşa vatanlarını satabilir mi? Vatanını bir çırpıda gözden çıkaran kafa, namusunu da pazarda açık artırmaya çıkarmaz mı? Beynini hayali "euro"ların şıkırtısına kaptırmış insan toplulukları, "bayrağı" bir anda nasıl paçavra gibi atabilir?
Maalesef, Lefkoşa'daki mitingte KKTC ve Türk bayrağına alanda nadiren rastlanıyordu. Ama birileri "Kıbrıs meselesinde" ne tür büyük oyunların döndüğünün farkında olmayan yığınların eline AB bayraklarını tutuşturmada başarılı olmuştu.
Korkarım Yavruvatan'da başlayan "vatan, millet, bayrak" umursamazlığı Türkiye'ye de sirayet edecek. Çünkü aynı AB sevdası Türk toplumunun da kanına yüksek dozda enjekte ediliyor.
Bu ülkede Rumdan daha fazla Rum olanlar var!
Bu umursamazlığın izlerine Türk medyasında da rastlamak mümkün. Doğan Medya Grubu'na ait 3 gazetenin önceki günkü mitinge yaklaşımı da bunu ortaya koyuyor. Radikal'e göre mitinge katılanların sayısı 60 bin; Milliyet'e göre 50 bin; Hürriyet'e göre ise 30 bindi. Gelelim Rum basınına... Cyprus Mail'e göre 70 bin ancak gazete gözlemcilere göre rakamın 35 ila 40 bin olduğu vurgulanıyor.
Haravgi gazetesi ise mitinge katılanların sayısını 40 bin olarak veriyor. Görüyor musunuz bizim kimi gazetelerin yöneticileri nasıl da Rumdan daha fazla Rumlaşmışlar. Yukarıdaki rakamlar bunu ortaya koyuyor. Beni üzen bir başka nokta daha var... "Vatan, millet, bayrak" kavramlarını sözlüklerden çıkarmış bu gazete yöneticileri, Genelkurmay'ın kokteyline rahatça davet edilebiliyorlar!!!
Rumlar nasıl da biz Türklerle dalga geçiyor?
Rum ve Yunan basını dün resmen Türk milletiyle dalga geçiyordu. Öyle ya, bugüne kadar böyle bir miting ne Rum Kesimi'nde ne de Yunanistan'da meydana gelmişti. Adamların çözüm istediği falan da yok. İstedikleri şeyler belli:
1) Türkler azınlık olsun. Onlara AB'deki azınlık haklarını verelim.
2) Türk Ordusu Ada'dan çekilsin.
3) 1974 harekatıyla birlikte Kuzey'den Güney'e göçetmiş Rumlar eski topraklarına dönsün ama Güney'den Kuzey'e göç etmek zorunda kalan Türkler dönmesin. Vesaire, vesaire... Çok iyi incelediğim için biliyorum, Rumlar 39 yıldır savundukları tezden bir milim sapmış değiller. Nitekim, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Yeni Mesaj'da dün yayınlanan demecinde vurguladığı gibi, Rumlar Başpiskopos Makarios'un planını uyguluyorlar. Bu plan şu veya bu şekilde Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesidir (Enosis). Rumlar da bunu AB marifetiyle gerçekleştirmek üzere...
Rum basını dün çok sevinçliydi. Bakın ne yazıyordu Cyprus Mail: "Mitinge katılan 70 bin kişi Kıbrıs Türk Toplumu'nun yüzde 35'ine denk demekti. Bu rakam ayrıca Ada'da kalan (1974 sonrasında Anadolu'dan Kıbrıs'a göçeden Türkler hariç) Kıbrıslı Türklerin yüzde 60'ı anlamına geliyor. Her yaştan onbinlerce kişi İnönü Meydanı'nı "adeta AB bayrağı denizi oluşturarak" İnönü Meydanı'nı doldurdular. Mitingte ortasında 15 altın yıldız bulunan Kıbrıs bayrağı haritası da dalgalanıyordu. KKTC bayrakları ise nadiren yer almıştı. Hatta bir gösterici Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı taşıma cüretinde bulunmuştu. Miting yaklaşık 80 siyasi parti, gençlik grubu ve sendikadan oluşan Kıbrıslı Türkler Platformu tarafından düzenlendi."
Gördünüz mü, adamlar nasıl da sevinmiş?
Son söz: Allah Denktaş'a sabırlar ve kolaylıklar versin! Çünkü Rumlarla başetmek kolay. 35 yıldır da bunu rahatlıkla yapıyor. Ama insanın kendi milletinin bağrından çıkan 'satılmışlarla' mücadele edebilmesi ne kadar da zor? Anlayacağınız "Sende mi Brütüs" hikayesi...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.