Bütün Türkiye merak ediyordu; acaba altı şiddetinde bir deprem Elazığ'da neden elliden fazla can aldı? Sayın başbakan, her zaman olduğu gibi bütün bir milletin merakını giderdi, çok derinlikli bir açıklama yaptı. Neymiş efendim, ölümlerin sebebi kerpiç evlermiş. Hay ağzına sağlık sayın başbakanım, demeseydin bilemezdik,anlayamazdık, durup dururken olmasa da ufacık bir sarsıntıda onlarca vatandaşımızı neden kaybettiğimizi?!. Evet, nice canlarımız gitti ama, bazı şeyleri anlamak için de bir fırsat doğdu ey milletim. Deprem vesilesi ile yıkılan köylerden gelen görüntüleri, yıkılan evleri hep beraber izledik. İnsanların kardan-kıştan korunmak için canlarını, çoluk-çocuklarını emanet ettikleri barınaklar kerpiç ve taş yığınından ibaret ve en az yüz yıllık yapılar. Yani bugün köylerde yaşayan aile reisleri babalarının, dedelerinin, hatta büyük dedelerinin yaptıkları evlerde oturuyorlar, belli ki kendileri taş üstüne taş koyamamışlar. Yoksulluk diz boyu. Akaryakıtta, enerjide dünyanın en pahalı ülkesi olan Türkiye'nin son on yılından fiilen en tepedeki yetkili olarak sorumlu olacaksınız, köyde yaşayan insanlarınızı çay-şeker parası bulamaz hale sokacaksınız, AB'ye verdiğiniz sözler doğrultusunda tarım nüfusunu kentlere sürmek için ne gerekiyorsa yapacaksınız, kaçamayan, taş ve kerpiç yığınları arasında yaşamaya çalışanlar da bir sarsıntıda topraklara karışınca çıkıp suçluyu ilan edeceksiniz; kerpiç evler. Her yıl sadece faize yatırdığınız yüzlerce milyar, bu taş ve kerpiç yığınından ibaret köyleri insanca yaşanacak hale getirmeye yetmez miydi? Sayın Haydar Baş Bey'e sekiz yıldır biraz kulak verip de, biraz istişare edip de, bölgedeki maden yataklarını yabancılara vereceğinize o bölgenin insanının ortaklığı ile işletmeye açsaydınız o köylerin hali böyle mi olurdu? Elinde-avucunda olan insan, eli dönen insan çoluk-çocuğunu o taş yığınları arasına emanet eder mi? Elazığ'da depremle bir kez daha gözler önüne serilen gerçekler, elbette önceki iktidarların ve hasetsen sizin iktidarınızın beceriksizliğinin, vurdum duymazlığının net bir fotoğrafı değil midir? Fotoğrafınız ortada. Aynası iştir kişini lafa bakılmaz. Günde beş defa çıkıp da ulusa seslenmenize hiç gerek yok. Ulusun çığlıkları her şeyi anlatıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025