Kenevirde servet var
ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı Erdem Ulaş, Türkiye'de kenevir üretiminin 'denetimli endüstriyel üretim hamleleri, kooperatifleşme ve üst birliklerin oluşması'nın ardından kademeli olarak başlayacağını dile getirerek, "Neticede 2030 yılında kenevirden 100 milyar dolarlık bir gelir elde edebileceğiz" dedi
17.01.2019 00:00:00





Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Başkanı Dr. Erdem Ulaş, kenevirle kendirin aslında aynı şey olduğunu ifade ederek, kenevirin 8 bin yıllık bilinen tarihi boyunca pek çok alanda kullanıldığını söyledi.
Ulaş, Türkiye'de köklü geçmişe sahip kenevir üretiminin 1933'te 2313 sayılı Uyuşturucuyla Murakebe Kanunu neticesinde psikoaktif madde içerdiği için haşhaşla aynı sınıfa alınarak üretiminin sınırlandırıldığını belirtti. Ulaş şu bilgileri verdi: "Kenevir 1971'de dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'e Amerikan Büyükelçisi'nin gelip 'haşhaş ekilmemesi' konusunda diretmesi sonucunda kenevir de gene haşhaşla paralel bir kötü sona maruz kalmış ve ekim üretim alanları kısıtlanmıştır. 1990'a kadar limitli olarak ekimi yapılmış, 1990 yılında dönemin hükümeti tarafından kontrollü ekimi serbestleştirilmiştir. 2016'da güncellenen mevzuatla birlikte ise şu anda 19 vilayette serbest hale gelmiştir. Denetimli ekimin serbest bırakıldığı illerimiz; Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak..."
Milli tohumumuz var
Ulaş, Osmanlı dönemi kaynaklarına göre 1492 yılında Osmanlı'nın yıllık 400 bin tona kadar kenevir tohumu ürettiğini belirterek, Cumhuriyet döneminde de 3 bin-4 bin ton üretim bantlarının görüldüğünü söyledi. Ulaş, 2016-2017 döneminde kenevir tohumu üretiminin bir tonun altına düştüğünü hatırlatarak şöyle konuştu: "Anadolu'da toplam 260 kilogram kenevir tohumumuz kaldı. Bunu da tüm çiftçilerimize dağıttık ve Kastamonu'da, Taşköprü'de, Hanönü'nde 47 yıl sonra toprağımız kendirle buluştu. Şu anda 2019'a geldiğimiz zaman Narlısaray'daki üretimle beraber baktığımız zaman elimizde 2.5 ton düzeyinde yerli ve milli tohumumuz var."
Ulaş, "Amerika 2018 Aralık ayında 38 eyalette üretimi yasallaştırdı, kenevir üretimine başladı. Amerika'nın 2019 için çok çok ciddi beklentileri var, 2025 yılında 71 milyar dolar gelir beklentisi var. Türkiye'de de süratle ilerlemeliyiz" dedi.
Kenevir onlarca alanda kullanılıyor
• Dünyada en fazla Omega 3, 6 ve 9 barındıran bitkisi olan kenevir, insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
• Toprağa ektiğiniz zaman radyasyon emici özelliğiyle hem küresel ısınma problemlerine çözüm hem de toprağı temizliyor. Bu nedenle Rusya 1986'da meydana gelen Çernobil Faciası sonrasında yaklaşık 10 bin dönüm alana kenevir ekimi yapmış ve beş yıl boyunca buna dokunmamıştır.
• Bir dönüm ağacın, çam, ladin, köknarın verdiği oksijenden 25 kat fazla oksijen vermektedir.
• Kağıt sektörü için kurtuluş kapısı... Kenevirde yüzde 85 selüloz maddesi bulunuyor ve üstelik 8 defa geri dönüştürülebiliyor.
• Kenevir kansere çare... Keneviri yoğun olarak kullanan İsrail, dünyada kanserin yok denecek kadar az görüldüğü ülkelerden biri konumunda.
• Kanser tedavisinde kullanılan kenevir yaprağının ekstraksiyon (çıkarılmış) yağının bir tonu 15 milyon Euro... Eğer Türkiye bunu ihracat olarak değerlendirme çabasına girerse yılda 100 ton satarak 1.5 milyar Euro gelir sağlayabilir.
Ulaş, Türkiye'de köklü geçmişe sahip kenevir üretiminin 1933'te 2313 sayılı Uyuşturucuyla Murakebe Kanunu neticesinde psikoaktif madde içerdiği için haşhaşla aynı sınıfa alınarak üretiminin sınırlandırıldığını belirtti. Ulaş şu bilgileri verdi: "Kenevir 1971'de dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'e Amerikan Büyükelçisi'nin gelip 'haşhaş ekilmemesi' konusunda diretmesi sonucunda kenevir de gene haşhaşla paralel bir kötü sona maruz kalmış ve ekim üretim alanları kısıtlanmıştır. 1990'a kadar limitli olarak ekimi yapılmış, 1990 yılında dönemin hükümeti tarafından kontrollü ekimi serbestleştirilmiştir. 2016'da güncellenen mevzuatla birlikte ise şu anda 19 vilayette serbest hale gelmiştir. Denetimli ekimin serbest bırakıldığı illerimiz; Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak..."
Milli tohumumuz var
Ulaş, Osmanlı dönemi kaynaklarına göre 1492 yılında Osmanlı'nın yıllık 400 bin tona kadar kenevir tohumu ürettiğini belirterek, Cumhuriyet döneminde de 3 bin-4 bin ton üretim bantlarının görüldüğünü söyledi. Ulaş, 2016-2017 döneminde kenevir tohumu üretiminin bir tonun altına düştüğünü hatırlatarak şöyle konuştu: "Anadolu'da toplam 260 kilogram kenevir tohumumuz kaldı. Bunu da tüm çiftçilerimize dağıttık ve Kastamonu'da, Taşköprü'de, Hanönü'nde 47 yıl sonra toprağımız kendirle buluştu. Şu anda 2019'a geldiğimiz zaman Narlısaray'daki üretimle beraber baktığımız zaman elimizde 2.5 ton düzeyinde yerli ve milli tohumumuz var."
Ulaş, "Amerika 2018 Aralık ayında 38 eyalette üretimi yasallaştırdı, kenevir üretimine başladı. Amerika'nın 2019 için çok çok ciddi beklentileri var, 2025 yılında 71 milyar dolar gelir beklentisi var. Türkiye'de de süratle ilerlemeliyiz" dedi.
Kenevir onlarca alanda kullanılıyor
• Dünyada en fazla Omega 3, 6 ve 9 barındıran bitkisi olan kenevir, insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
• Toprağa ektiğiniz zaman radyasyon emici özelliğiyle hem küresel ısınma problemlerine çözüm hem de toprağı temizliyor. Bu nedenle Rusya 1986'da meydana gelen Çernobil Faciası sonrasında yaklaşık 10 bin dönüm alana kenevir ekimi yapmış ve beş yıl boyunca buna dokunmamıştır.
• Bir dönüm ağacın, çam, ladin, köknarın verdiği oksijenden 25 kat fazla oksijen vermektedir.
• Kağıt sektörü için kurtuluş kapısı... Kenevirde yüzde 85 selüloz maddesi bulunuyor ve üstelik 8 defa geri dönüştürülebiliyor.
• Kenevir kansere çare... Keneviri yoğun olarak kullanan İsrail, dünyada kanserin yok denecek kadar az görüldüğü ülkelerden biri konumunda.
• Kanser tedavisinde kullanılan kenevir yaprağının ekstraksiyon (çıkarılmış) yağının bir tonu 15 milyon Euro... Eğer Türkiye bunu ihracat olarak değerlendirme çabasına girerse yılda 100 ton satarak 1.5 milyar Euro gelir sağlayabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.