İlköğretim ve liselerde ilk yarı tatilinin yaklaştığı şu günlerde öğretmenler gibi öğrenci ve velilerde de ayrı bir heyecan yaşanıyor.
Öğretmenler; yaklaşık 5 ay süren maratonun ilk bölümünde eğitim verdikleri öğrencilerinin başarı düzeyi, öğrenciler aldıkları başarılı not, aileler de yüksek notlarla dolu karne ümidiyle 11 Şubat'ı bekliyor.
Tüm uyarılara rağmen hâlâ şiddete başvuruluyor
Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Hasan Hüseyin Evin, "Tüm uyarılara karşın hala bazı aileler karnesi zayıf olduğu için çocuğuna ağır eleştiriler yöneltmekte ya da şiddete başvurmaktadır" dedi.
Evin, öğrencilerin karne heyecanını en iyi şekilde ailelerin anlayabileceğini ifade ederek, öğrencinin başarılı olsa da olmasa da ailesinin yakın ilgisine muhtaç olduğunu dile getirdi.
Ailesinden güç alan öğrencinin başarısızlığını yenmesinin çok dahakolay olacağını vurgulayan Evin, karne dönemlerinin bunun için büyük fırsat olduğunu kaydetti. Evin, ailenin karneyi değerlendirirken takınacağı tavrın çocuğun daha sonraki başarısına direkt olarak yansıyacağını belirtti.
Başarıszlığın nedeni yalnızca öğrencide değil...
Hasan Hüseyin Evin, başarısızlığın nedenini yalnızca öğrencide aramanın yanlış olacağını belirterek, şöyle dedi:
"Tüm uyarılara karşın hala bazı aileler karnesi zayıf olduğu için çocuğuna ağır eleştiriler yöneltmekte ya da şiddete başvurmaktadır. Bu davranışın mantıklı bir dayanağı olmadığı gibi sorunu daha da çözümsüz hale getirmektedir. Bu tür davranışlar bazı çocukların evden kaçmasınaya da intihara sürüklenmesine bile neden olabilmektedir. Böyle acı olaylarla karşılaşmamak için sorunlara çocukla birlikte çözüm aramaya çalışılmalıdır."
Tehdit ve baskı çözüm değil
EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri Ercan, velilerin yalnızca karne dönemlerinde değil, tüm öğretim yılı boyunca çocuklarının dersleriyle yakından ilgilenmesinin gerektiğini vurguladı.
Karnesinde zayıf olan bir çocuğu tehdit ederek, korkutarak, eleştirerek dahası döverek bir yere varılamayacağını belirten Ercan, şunları söyledi:
"Çocuktan başarı beklerken onun kapasitesini de bilmek gerekir. Yersiz kıyaslamalar olumsuz sonuçlar doğurabilir. Her karne döneminde başarısızlık sorunu nedeniyle psikiyatriste başvuran öğrenci sayısı artmaktadır. Bu çocukların başarısızlık nedenleri araştırıldığında ailedeki iletişim bozuklukları, anne-babanın çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olması ve psikiyatrik rahatsızlıklar öne çıkıyor."
Sevgi ve anlayış gösterilmeli
Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümleri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Murat; "Öğrenci eve karneyle geldiğinde anne-baba, komşular, ilk olarak 'Kaç zayıfın var' diye sorar. Oysa; 'hangi derslerin iyi' diye de sorulmalıdır" dedi. Bazı ailelerin de çocuklarına maddi olanakları sağlayınca çocuğuna karşı tüm görevlerini yaptığı düşüncesine kapıldığını ve normalden daha çok beklenti içine girdiğini anlatan Dr. Murat, "Bu tür aileler çocuğa ilgi göstermeksizin, odasına gidip onu dinlemeden birşeyleri paylaşmadan başarı bekliyor. Sevmeden, sadece cebine para koyuyor. Para yerine sevgi gösterilmelidir.
Ama harçlığı ile ne yaptığını bile sormuyor. Öğrenci o parayı kötü alışkanlıklar edinme ve sürdürmede de kullanıyor olabilir" dedi.
Öğrenci öğretmen ilişkisinin ölçüsü
Dr. Murat, otoriter toplum olmaktan kaynaklanan sorunların aile ve çocuk ilişkilerini olumsuz etkilediğini de ifade ederek, genel olarak toplumda ebeveynlerin birbiriyle ve çocuklarıyla karşılıklı konuşarak sorunlarını çözme eğiliminden yoksun olduklarını kaydetti. Öğretmenler açısından bakıldığında değişen bir tutum görülmediğini ve aynı yanlışların tekrarlandığını söyleyen Dr. Murat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrencisinin başarısız olduğunu gören öğretmen öğrencisinden çok kendini yargılamalı. Bir arkadaş gibi onu dinlemeli sorunlarını paylaşmalı. Fakat bazı öğretmenler öğrencisiyle arkadaş gibi olabilmeyi öğrenci ile kahvehanede oturmak, oyun oynamak zannediyor. Oysa öğrenci ile arkadaş olmak onunla lauballi olmak değildir".
Öğretmenler; yaklaşık 5 ay süren maratonun ilk bölümünde eğitim verdikleri öğrencilerinin başarı düzeyi, öğrenciler aldıkları başarılı not, aileler de yüksek notlarla dolu karne ümidiyle 11 Şubat'ı bekliyor.
Tüm uyarılara rağmen hâlâ şiddete başvuruluyor
Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Hasan Hüseyin Evin, "Tüm uyarılara karşın hala bazı aileler karnesi zayıf olduğu için çocuğuna ağır eleştiriler yöneltmekte ya da şiddete başvurmaktadır" dedi.
Evin, öğrencilerin karne heyecanını en iyi şekilde ailelerin anlayabileceğini ifade ederek, öğrencinin başarılı olsa da olmasa da ailesinin yakın ilgisine muhtaç olduğunu dile getirdi.
Ailesinden güç alan öğrencinin başarısızlığını yenmesinin çok dahakolay olacağını vurgulayan Evin, karne dönemlerinin bunun için büyük fırsat olduğunu kaydetti. Evin, ailenin karneyi değerlendirirken takınacağı tavrın çocuğun daha sonraki başarısına direkt olarak yansıyacağını belirtti.
Başarıszlığın nedeni yalnızca öğrencide değil...
Hasan Hüseyin Evin, başarısızlığın nedenini yalnızca öğrencide aramanın yanlış olacağını belirterek, şöyle dedi:
"Tüm uyarılara karşın hala bazı aileler karnesi zayıf olduğu için çocuğuna ağır eleştiriler yöneltmekte ya da şiddete başvurmaktadır. Bu davranışın mantıklı bir dayanağı olmadığı gibi sorunu daha da çözümsüz hale getirmektedir. Bu tür davranışlar bazı çocukların evden kaçmasınaya da intihara sürüklenmesine bile neden olabilmektedir. Böyle acı olaylarla karşılaşmamak için sorunlara çocukla birlikte çözüm aramaya çalışılmalıdır."
Tehdit ve baskı çözüm değil
EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri Ercan, velilerin yalnızca karne dönemlerinde değil, tüm öğretim yılı boyunca çocuklarının dersleriyle yakından ilgilenmesinin gerektiğini vurguladı.
Karnesinde zayıf olan bir çocuğu tehdit ederek, korkutarak, eleştirerek dahası döverek bir yere varılamayacağını belirten Ercan, şunları söyledi:
"Çocuktan başarı beklerken onun kapasitesini de bilmek gerekir. Yersiz kıyaslamalar olumsuz sonuçlar doğurabilir. Her karne döneminde başarısızlık sorunu nedeniyle psikiyatriste başvuran öğrenci sayısı artmaktadır. Bu çocukların başarısızlık nedenleri araştırıldığında ailedeki iletişim bozuklukları, anne-babanın çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olması ve psikiyatrik rahatsızlıklar öne çıkıyor."
Sevgi ve anlayış gösterilmeli
Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümleri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Murat; "Öğrenci eve karneyle geldiğinde anne-baba, komşular, ilk olarak 'Kaç zayıfın var' diye sorar. Oysa; 'hangi derslerin iyi' diye de sorulmalıdır" dedi. Bazı ailelerin de çocuklarına maddi olanakları sağlayınca çocuğuna karşı tüm görevlerini yaptığı düşüncesine kapıldığını ve normalden daha çok beklenti içine girdiğini anlatan Dr. Murat, "Bu tür aileler çocuğa ilgi göstermeksizin, odasına gidip onu dinlemeden birşeyleri paylaşmadan başarı bekliyor. Sevmeden, sadece cebine para koyuyor. Para yerine sevgi gösterilmelidir.
Ama harçlığı ile ne yaptığını bile sormuyor. Öğrenci o parayı kötü alışkanlıklar edinme ve sürdürmede de kullanıyor olabilir" dedi.
Öğrenci öğretmen ilişkisinin ölçüsü
Dr. Murat, otoriter toplum olmaktan kaynaklanan sorunların aile ve çocuk ilişkilerini olumsuz etkilediğini de ifade ederek, genel olarak toplumda ebeveynlerin birbiriyle ve çocuklarıyla karşılıklı konuşarak sorunlarını çözme eğiliminden yoksun olduklarını kaydetti. Öğretmenler açısından bakıldığında değişen bir tutum görülmediğini ve aynı yanlışların tekrarlandığını söyleyen Dr. Murat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrencisinin başarısız olduğunu gören öğretmen öğrencisinden çok kendini yargılamalı. Bir arkadaş gibi onu dinlemeli sorunlarını paylaşmalı. Fakat bazı öğretmenler öğrencisiyle arkadaş gibi olabilmeyi öğrenci ile kahvehanede oturmak, oyun oynamak zannediyor. Oysa öğrenci ile arkadaş olmak onunla lauballi olmak değildir".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.