Tehlikede olduğunu görüyorum; acıyorum. Allah'a kul olduğunu iddia ediyorsun, ibadet ederken de kalbinde başkasını saklıyorsun. Hakiki mânada O'na kulluk etseydin, O'nda yok olurdun. O'nun varlığında erir, kaybolurdun.
Tam îmana sahip olan, nefis şeytanına boyun eğmez. Şahsî arzularına uymaz. Aslında îman sahibi, nefis denen bir şeye hak tanımaz. Hakkı tanınmayan ve bilinmeyen bir varlığa nasıl boyun eğilir ki? Hele kötülüğü herkesçe müsellem olunca?Îman sahibi, Rabb'inden başkasına inanmaz ve varlık tanımaz, O'nun gayrını bir yana atmıştır. Hele dünyalık şeylerden hiç hoşlanmaz, öbür âlemi arzular. Bu hâle eren, elbette ki Mevlâsı ile olur. Bütün kulluğunu O'nun uğruna yapar. Cümle vaktini O'nun yolunda geçirir.Îman sahibi, can kulağı ile şu ilâhî hitabı işitmiştir:"Onlar yalnız Allah'a kullukla emrolunmuşlardır. Din yolunda pak ve ihlâs sahibi olarak." (el-Beyyine, 98/5)Varlığında beslenen halkı, Hakk'a eş etmekten sakın. Allah'ı tevhid et. Çünkü bütün eşyanın yaratıcısı O'dur. Her ne varsa hepsi O'nun elindedir. Ey O'nsuz şey arayan adam, başta aklını ara! Sen aklını yitirmişsin. O'nun hazinesi dışında bir şey var mı? Şu âyet-i kerimeyi iyi dinle:"Bize göre, saklı hiçbir şey yoktur. Her şey bize malûmdur." (el-Hicr, 15/21)* * *Ey evlat! Kader oluğu altında uyu. Uyurken sabra yaslan, önce uyur görün, sonra tam uykuya dalar, hakikate erersin. Kurtuluş yo lunu gözeterek kulluğa devam et. Böyle devam ettikçe, iyilikler akar, gelir. Yazılandan gayri gelmez. Bu arada iyi olmayacağını sandığın şeyler de gelebilir. Tam arzu ettiğin de gelir; hepsini hoş gör...* * *Geliniz, varlığımızı bir yana atarak O'na koşalım. Bu yolda biraz da perişanlık çekelim. Halk bizi rezil (!) görsün. Ne çıkar! Biraz zahmet çeksen, O'na vardıktan sonra hepsi geçip gider. İçimize ve dışımıza sultan kesilen nefsimizi Hak yoluna çevirelim. Cihan Şahı'nın elçisine (Hz, Peygamber) başvuralım. Onu gönderenin hatırı için elini eteğini bırakmayalım. Tazim bizi küçültmez. Bilakis yükseltir. Size bir elçi gelse sözlerini dinlemeden kapıya mı koyarsınız? Tecrübe etmeden itimatsızlık mı beyan edersiniz?Onu sevin ve ona bağlanın. Bunu yaparsanız, Hakk'ın sohbetine erer, iyilik kaynağını bulursunuz...O'nun fazilet kapısına anlattığımız yoldan gidilir. Başka yol yok tur. Fazilet sofrasına böyle oturmak kabil olur. O'nun rahmeti, kadere uyana gelir. Bu hâlin sahipleri teklerdir. Milyonda bir çıkar. Her soyda ve her kabilede bir tane ancak çıkar.
Fethû'r-Rabbanî, Abdülkâdir Geylanî
Tam îmana sahip olan, nefis şeytanına boyun eğmez. Şahsî arzularına uymaz. Aslında îman sahibi, nefis denen bir şeye hak tanımaz. Hakkı tanınmayan ve bilinmeyen bir varlığa nasıl boyun eğilir ki? Hele kötülüğü herkesçe müsellem olunca?Îman sahibi, Rabb'inden başkasına inanmaz ve varlık tanımaz, O'nun gayrını bir yana atmıştır. Hele dünyalık şeylerden hiç hoşlanmaz, öbür âlemi arzular. Bu hâle eren, elbette ki Mevlâsı ile olur. Bütün kulluğunu O'nun uğruna yapar. Cümle vaktini O'nun yolunda geçirir.Îman sahibi, can kulağı ile şu ilâhî hitabı işitmiştir:"Onlar yalnız Allah'a kullukla emrolunmuşlardır. Din yolunda pak ve ihlâs sahibi olarak." (el-Beyyine, 98/5)Varlığında beslenen halkı, Hakk'a eş etmekten sakın. Allah'ı tevhid et. Çünkü bütün eşyanın yaratıcısı O'dur. Her ne varsa hepsi O'nun elindedir. Ey O'nsuz şey arayan adam, başta aklını ara! Sen aklını yitirmişsin. O'nun hazinesi dışında bir şey var mı? Şu âyet-i kerimeyi iyi dinle:"Bize göre, saklı hiçbir şey yoktur. Her şey bize malûmdur." (el-Hicr, 15/21)* * *Ey evlat! Kader oluğu altında uyu. Uyurken sabra yaslan, önce uyur görün, sonra tam uykuya dalar, hakikate erersin. Kurtuluş yo lunu gözeterek kulluğa devam et. Böyle devam ettikçe, iyilikler akar, gelir. Yazılandan gayri gelmez. Bu arada iyi olmayacağını sandığın şeyler de gelebilir. Tam arzu ettiğin de gelir; hepsini hoş gör...* * *Geliniz, varlığımızı bir yana atarak O'na koşalım. Bu yolda biraz da perişanlık çekelim. Halk bizi rezil (!) görsün. Ne çıkar! Biraz zahmet çeksen, O'na vardıktan sonra hepsi geçip gider. İçimize ve dışımıza sultan kesilen nefsimizi Hak yoluna çevirelim. Cihan Şahı'nın elçisine (Hz, Peygamber) başvuralım. Onu gönderenin hatırı için elini eteğini bırakmayalım. Tazim bizi küçültmez. Bilakis yükseltir. Size bir elçi gelse sözlerini dinlemeden kapıya mı koyarsınız? Tecrübe etmeden itimatsızlık mı beyan edersiniz?Onu sevin ve ona bağlanın. Bunu yaparsanız, Hakk'ın sohbetine erer, iyilik kaynağını bulursunuz...O'nun fazilet kapısına anlattığımız yoldan gidilir. Başka yol yok tur. Fazilet sofrasına böyle oturmak kabil olur. O'nun rahmeti, kadere uyana gelir. Bu hâlin sahipleri teklerdir. Milyonda bir çıkar. Her soyda ve her kabilede bir tane ancak çıkar.
Fethû'r-Rabbanî, Abdülkâdir Geylanî
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.