İYİ Partili Bilge Yılmaz: AKP iktidarına son vermek istiyorsak, aklımıza ilk gelen formül ittifak olmamalı
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, yarın yapılacak GİK toplantısı öncesi kritik uyarılarda bulundu. Yılmaz, ittifak dışında bir proje ile seçime gidilmesi gerektiğini savundu.
03.12.2023 20:10:00
Atakan Akbal
Atakan Akbal
14-28 Mayıs seçimlerinin ardından Millet İttifakı ile yollarını ayıran ve 81 ilde kendi adayları ile yerel seçime girme kararı alan İYİ Parti, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in işbirliği teklifini yarınki Genel İdare Kurulu'nda (GİK) değerlendirecek.
Yarınki kritik GİK öncesi sosyal medya hesabından bir açıklana paylaşan İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, GİK'te alınacak karardan bağımsız olarak CHP ile iletişim ve diyalog içinde olunması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti ve Türk siyasetinin önemli bir kırılma anı ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Yılmaz, yerel seçimlere nasıl girileceğinin hem önümüzdeki seçimlerin sonucunu hem sonrasındaki siyasi tabloyu belirleyeceğine vurgu yaptı.
CHP ve İYİ Parti seçmeninin temel motivasyonunun AKP iktidarından kurtulmak olduğunu belirten ve "AKP iktidarına son vermek istiyorsak, aklımıza ilk gelen formül ittifak olmamalı" diyen Bilge Yılmaz'ın Twitter hesabından paylaştığı ilgili açıklaması şöyle:
İYİ Parti ve Türk siyaseti önemli bir kırılma anı ile karşı karşıya. Yerel seçimlere nasıl girileceği hem önümüzdeki seçimlerin sonucunu hem sonrasındaki siyasi tabloyu belirleyecek.
İYİ Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren vatandaşlar ülkenin AKP kadroları tarafından beceriksizce yönetilmesine son vermek istemektedirler. İki partinin en temel uzlaşı noktası budur.
Bu amaca ulaşmak için, uzun süredir tek yöntem olarak, ittifak seçeneğinin sunulması ve buna itiraz eden her sesin susturulması üzerine biraz düşünmemiz gerekiyor. Mayıs ayındaki seçimler göstermiştir ki, seçimleri kazanmak için sadece ittifak yetmiyor. Aynı zamanda ittifak partilerinin güçlü ve itibarlı kalması da gerekiyor.
Bu süreçte biz İYİ Parti olarak, hem Altılı Masa'nın sorunlu ittifak mimarisinden hem de bu ittifakın devamı için tepemizde sallandırılan belediye ve medya baskısından dolayı siyaset yapamaz ve kendimizi ifade edemez hale geldik. İYİ Parti potansiyelinin altında kaldı ve muhalefet seçimi kaybetti. Şunu artık anlamalıyız ki; bileşenleri güçsüz olan ittifaklar kollektif olarak güçlü olamazlar.
AKP iktidarına son vermek istiyorsak, aklımıza ilk gelen formül ittifak olmamalı. Öncelikle, muhalefet partilerini nasıl güçlendireceğimizi düşünmek zorundayız. Bu ancak ittifaklara indirgenmemiş, iyi tasarlanmış bir strateji ile mümkün.
Peki bu strateji nedir?
Başarıya ulaşmak için uzun yıllardır devam eden kutuplaşmanın aşılması şarttır. Eğer İYİ Parti, AKP ile CHP arasına sıkışmayı reddeden toplum kesimlerinin oyuna talip olur ve bu alanın ruhuna uygun siyaset yapabilirse hem genel seçimler öncesi güçlü bir şekilde var olacak hem de kutuplaşmanın aşılmasına yardım edecektir. Kutuplaşma azaldıkça muhalefet adaylarının şansı artacaktır. Öte yandan eğer ittifak kararı çıkarsa, iki kutup arasında kalan siyasi alan, enerjisini muhalefete saldırmak için harcayacak olan aktörlere teslim edilecek ve İYİ Parti, kutuplaşmanın kaybeden tarafındaki aktörlerden biri olarak önümüzdeki dönem kurumsal özerkliğini korumakta zorlanacaktır.
Yarın GİK'te alınacak karardan bağımsız olarak, Cumhuriyet Halk Partisi ile iletişim ve diyalog içinde olmalıyız. Bu zaten başlı başına en verimli işbirliği modelidir. Kendini ne AKP ne de CHP'ye yakın gören seçmenlerin ise ılımlı, mutedil ve dengeli bir aktör tarafından temsil edilmesi ise en etkili ittifak stratejisidir. İYİ Parti ve CHP yönetimlerinin bu tarihi anı, dar çıkar çevrelerinin aceleci tavrına kurban etmeden, ittifak ve bölüşüm tartışmalarından uzak durarak, soğukkanlı şekilde ele almaları gerekir.
Seçimleri kazanmak istiyorsak, sadece seçim gecesine kadar bizleri mutlu eden çözümlerin dışına çıkmalıyız. Aksi takdirde hem seçimleri hem partimizi büyük bir tehlikeye atmış olacağız.
Yarınki kritik GİK öncesi sosyal medya hesabından bir açıklana paylaşan İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, GİK'te alınacak karardan bağımsız olarak CHP ile iletişim ve diyalog içinde olunması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti ve Türk siyasetinin önemli bir kırılma anı ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Yılmaz, yerel seçimlere nasıl girileceğinin hem önümüzdeki seçimlerin sonucunu hem sonrasındaki siyasi tabloyu belirleyeceğine vurgu yaptı.
CHP ve İYİ Parti seçmeninin temel motivasyonunun AKP iktidarından kurtulmak olduğunu belirten ve "AKP iktidarına son vermek istiyorsak, aklımıza ilk gelen formül ittifak olmamalı" diyen Bilge Yılmaz'ın Twitter hesabından paylaştığı ilgili açıklaması şöyle:
İYİ Parti ve Türk siyaseti önemli bir kırılma anı ile karşı karşıya. Yerel seçimlere nasıl girileceği hem önümüzdeki seçimlerin sonucunu hem sonrasındaki siyasi tabloyu belirleyecek.
— Bilge Yılmaz (@ProfBilgeYilmaz) December 3, 2023
İYİ Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren vatandaşlar ülkenin AKP kadroları tarafından…
İYİ Parti ve Türk siyaseti önemli bir kırılma anı ile karşı karşıya. Yerel seçimlere nasıl girileceği hem önümüzdeki seçimlerin sonucunu hem sonrasındaki siyasi tabloyu belirleyecek.
İYİ Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren vatandaşlar ülkenin AKP kadroları tarafından beceriksizce yönetilmesine son vermek istemektedirler. İki partinin en temel uzlaşı noktası budur.
Bu amaca ulaşmak için, uzun süredir tek yöntem olarak, ittifak seçeneğinin sunulması ve buna itiraz eden her sesin susturulması üzerine biraz düşünmemiz gerekiyor. Mayıs ayındaki seçimler göstermiştir ki, seçimleri kazanmak için sadece ittifak yetmiyor. Aynı zamanda ittifak partilerinin güçlü ve itibarlı kalması da gerekiyor.
Bu süreçte biz İYİ Parti olarak, hem Altılı Masa'nın sorunlu ittifak mimarisinden hem de bu ittifakın devamı için tepemizde sallandırılan belediye ve medya baskısından dolayı siyaset yapamaz ve kendimizi ifade edemez hale geldik. İYİ Parti potansiyelinin altında kaldı ve muhalefet seçimi kaybetti. Şunu artık anlamalıyız ki; bileşenleri güçsüz olan ittifaklar kollektif olarak güçlü olamazlar.
AKP iktidarına son vermek istiyorsak, aklımıza ilk gelen formül ittifak olmamalı. Öncelikle, muhalefet partilerini nasıl güçlendireceğimizi düşünmek zorundayız. Bu ancak ittifaklara indirgenmemiş, iyi tasarlanmış bir strateji ile mümkün.
Peki bu strateji nedir?
Başarıya ulaşmak için uzun yıllardır devam eden kutuplaşmanın aşılması şarttır. Eğer İYİ Parti, AKP ile CHP arasına sıkışmayı reddeden toplum kesimlerinin oyuna talip olur ve bu alanın ruhuna uygun siyaset yapabilirse hem genel seçimler öncesi güçlü bir şekilde var olacak hem de kutuplaşmanın aşılmasına yardım edecektir. Kutuplaşma azaldıkça muhalefet adaylarının şansı artacaktır. Öte yandan eğer ittifak kararı çıkarsa, iki kutup arasında kalan siyasi alan, enerjisini muhalefete saldırmak için harcayacak olan aktörlere teslim edilecek ve İYİ Parti, kutuplaşmanın kaybeden tarafındaki aktörlerden biri olarak önümüzdeki dönem kurumsal özerkliğini korumakta zorlanacaktır.
Yarın GİK'te alınacak karardan bağımsız olarak, Cumhuriyet Halk Partisi ile iletişim ve diyalog içinde olmalıyız. Bu zaten başlı başına en verimli işbirliği modelidir. Kendini ne AKP ne de CHP'ye yakın gören seçmenlerin ise ılımlı, mutedil ve dengeli bir aktör tarafından temsil edilmesi ise en etkili ittifak stratejisidir. İYİ Parti ve CHP yönetimlerinin bu tarihi anı, dar çıkar çevrelerinin aceleci tavrına kurban etmeden, ittifak ve bölüşüm tartışmalarından uzak durarak, soğukkanlı şekilde ele almaları gerekir.
Seçimleri kazanmak istiyorsak, sadece seçim gecesine kadar bizleri mutlu eden çözümlerin dışına çıkmalıyız. Aksi takdirde hem seçimleri hem partimizi büyük bir tehlikeye atmış olacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.