İstikrar, istifrar ve istimrar

İstikrarın ne anlama geldiğini politikacıların sözlüğünden bolca öğrendiniz.

İstifrar ve istimrarın ne anlama geldiklerini de herhangi bir sözlüğe bakarak öğrenin.

Ülkede işler çok acayip tıkrında gidiyormuş.

Ekonomi rayına oturmuş,

Piyasalara güven gelmiş,

Yasalara yarasalar konmuş.

Faizler düşüşte,

Borsa dü şeşte,

Halin nasıl enişte?

Alır mısın bir tabak erişte?

Falan ve filan,

Devlet malı talan,

Nasıldır halan?

Yalancıyı soksun yılan.

Limon içsin bayılan.

Kaybolsun ayılan.

Arkadaş olma ayıylan.

Dolaşmayasın dayıylan.

Ünlü ekonomik derecelendirme kuruluşu "khesick Amphull" derece notumuzu eski dümenden artı dümene fırıldaklamış.

Ülkenin 7'de biri yabancılara satılmış.

Anlaşılan o ki, geri kalanın da 3'te biri, yerli yabancılara satılmış.

Zeki'ce bir kurnazlık ve kumarbazlık yapılarak, aslı nesli İsrailli, ama yıllar önce Urfa'da "bu bir devrim" başlığıyla sunulan nikah ile gayr-i Müslimlere kızlarını nikahlayan aileler sayesinde bize damat olmuşların satın aldığı, ya da mirastan pay şeklinde zimmetine geçirdiği araziler bu sayının içinde değil.

Bir başka numara da şu; Bu işler için tasarlanmış AKP hükümetinin çıkarttığı yabancıların toprak satın almasını kolaylaştıran yasadan önce, işi kitabına defterine uydurup yüklü miktarlarda arazi satın alanlar da Zeki beyin rakamının dışındadır.

Biz bu işi bırakıp,

Çok iyi giden ekonomiye,

Meteor hızıyla ve kartel medyasının çanak anten atmosferinde parçalandığı için farkına varamadığımız düşen enflasyon konusuna dört elif miktarı daha değinelim.

Bayramın ancak dördüncü günü gidebildim KDZ Ereğli'ye.

KDZ Ereğli İzmit gibi sıcak paranın bolca dolaştığı, ya da dolaşır bilindiği ender vilayetlerimizden biri.

Bünyesinde barındırdığı ER-DEMİR (Ereğli Demir-Çelik Sanayii) Ereğli'de ticari işlerin çok çok iyi seyretmesini sağlamalı diye düşünebilirsiniz.

Durum hiç de öyle değil.

Ticari hayatın oldukça iyi noktasında bulunan bir dostum, işlerin hiç de iyi olmadığından yakınıyor.

Komşusunun siftah yapmadan akşama vardığını,

Üç-beş satış yapanın da masrafları bile karşılayamadığını,

En kötüsünün ise moral olarak esnafın çökmüş olduğunu anlatırken, aklıma, ülkede işlerin çok iyi gittiğini söyleyenlerin neye göre bu kanaate vardığını düşündüm.

Fiili olarak ticaretin içinde olanın yalan söylemesi mümkün olmadığına göre, akademik odalarda, Modalarda, adalarda ve bilmem daha hangi filhortumu kulelerde oturanlar yalan söylüyor.

Ekonominin ne halde olduğunu anlamak için taa Ereğli'ye gitmeye ne hacet.

Komşu bakkala,

Can çekişen çakkala,

Kaçıyor oğlum yakala,

Olmayasın yalaka gibi yollarla da ekonominin ne halde olduğunu anlarsınız.

Piyasalara düşen kurbanlıkların boynuzları bazı yerlerde canlılık sağladı diye sakın sanmayasınız işlerin iyi olduğunu.

Seraptır o.

Kaçınız bu bayram yeni bir şey aldı?

Kaçınız bir önceki bayramdan kalan eşyalarını giymedi?

Kaçınızın ayakkabısı,

Kaçınızın elbisesi,

Kaçınızın gömleği ve çömleği yeniydi bu bayram.

Niye almadınız yenisini?

Mağaza vitrinlerini, kasap vitrinini yalanarak seyreden kedi gibi seyretmeyen kaç kişi tanırsınız?

Seyretmeyip, "şefim indir şunu, şunu ve şunu" deyip de yeni bir şeyler üstüne geçiren kaç arkadaşınız var?

Yok, çünkü para yok.

YTL var.

ETL (Eski Türk Lirası) ile YTL'nin farkı ne?

ETL ile bir alırken, YTL ile iki alabilen var mı?

ETL'nin bir şahsiyeti vardı, YTL onu da kaybetti.

ETL'ye nispet çok kolay taklit edilir hale geldi.

Siz siz olun, sizinle hiçbir ortak paydası olmayan, sizinle aynı zevki taşımayan, aynı idealleri bölüşmeyen, aynı dertleri taşımayan kişi ve kurumların fikir ve yorumlarına kanmayın.

Kanıp da yanmayın.

Yanıp da aldanmayın.

Benden söylemesi...

Bir düşünün, düşünebiliyorsanız, kimler fikir dünyanızı oluşturuyor.

Cami avlusunda, kahvede, çay ocağında kimin fikirlerini savunuyorsunuz diye bir düşünün.

Bir yudumluk da olsa...