Vatanımızı güvenli bir ülke olmaktan çıkarıp Türkiye'yi terörün cirit attığı bir meydana dönüştürenler artık istifa mekanizmasını çalıştırmalı.
Başkentimizi 5 ayda 3 kez bombalı saldırıya maruz bırakanlar istifa etmeli.
10 Ekim 2015'de Ankara Garında 103 kişi, IŞİD'in saldırısıyla hayatını kaybetti.
17 Şubat 2016'da Genelkurmay'ın yanı başında 29 kişi, PKK-YPG'nin düzenlediği saldırıyla canlarından oldu.
Ve 13 Mart 2016'da Kızılay meydanında başbakanlığın hemen dibinde 37 kişi teröre kurban gitti.
İstanbul'da, Diyarbakır'da düzenlenen bombalı saldırılarda da masum insanlar hayatlarını kaybetti.
Bu yüzden İçişleri Bakanı acilen istifa etmeli.
Başkentte yaşanan patlamaların ardından güya güvenlik önlemleri artırılmıştı. Kızılay'a ticari araçların girmesi yasaklanmış, MOBESE kamera sayısı kör nokta kalmayacak şekilde çoğaltılmıştı.
Ankara Valisi ve Emniyet Genel Müdürü de istifa etmeli.
"Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı" diyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da istifa etmeli.
"Başkanlık modeli gelirse Türkiye'nin hayrına. Ama gelmezse o zaman memlekette hakikaten kaos olur" diyen anayasa profesörü Burhan Kuzu da istifa etmeli.
"Ya başkanlık ya kaos" diyen Yeni Akit?
2013 yılında Başbakanlık güvenlik bürokrasisi, İçişleri Bakanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı koordinasyonunda hazırlanan yeni görev emri ile PKK'nın sınır dışına çıkışlarına göz yumulması istendi. Bu çerçevede asker ve polisin terörle mücadeleden kaynaklanan yetkileri daraltıldı. PKK kamplarına, sığınaklara, şehir yapılanmasına ve dağa eleman çıkarma faaliyetlerine müdahale edilmesi valilerin iznine bağlandı. Söz konusu görev emrine dayanan valiler, PKK'nın yol kesme, haraç toplama, hendek kazma ve dağa eleman çıkarma gibi yasa dışı eylemlerine karşı askerin operasyon taleplerini geri çevirdi.
Bölgedeki askeri birlikler ise operasyon ve harekat planlarının valilikler tarafından reddedildiğini yazılı kayıt altına aldı. Çözüm Süreci boyunca askerin 1000'den fazla operasyon talebine bölge valileri izin vermedi.
Tüm sorumlular toplu olarak istifa etmeli.
Iğdır Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen, 13 polisin şehit olduğu hain saldırı ile ilgili attığı twitte şu ifadeleri kullanmıştı: "Daha 15 gün önce aynı yerde vurulduk! Kaçan teröristler o köylerde saklanırken işlem yapmayan/yaptırmayan hepimiz hakkında soruşturma açılsın?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV'de yaptığı açıklamada; "Çözüm Süreci bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi. Çözüm Süreci'ni bunlar adeta Güneydoğu'da, kısmen, Doğu'da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar" ifadelerini kullandı.
Terör örgütleri silah stoklarken seyirci kalan, operasyon yapılmasına izin vermeyen Sayın Cumhurbaşkanı da istifa etmeli.
Yandaş medyanın kalemleri Ersoy Dede ve Cem Küçük, televizyon programında bir dönemin perde arkasını şok sözlerle aralarken adeta suçlarını itiraf ettiler. Dede, çözüm sürecinde yandaş medyanın nasıl hareket ettiğini açıklarken şu ifadeleri kullandı: "Cephaneliklerin yığılmasını gördüğümüz halde ağzımızı açmadık. Beşir Atalay yürütüyordu o süreci."
Yandaş kalemler ve Beşir Atalay da istifa etmeli.
Sadece Beşir Atalay'ı değil AKP'li pek çok ismi 'kukla gibi davranmakla' suçlayan Cem Küçük; "Bu ülkenin istihbarat şeflerine, güvenlik görevlilerine siz kendi kavganızı veriyorsunuz bu kadar abartmayın diyenler var" sözleriyle aslında halktan neler sakladıklarını da itiraf etmiş oldu.
İstikrar sürsün diyerek vatandaşın oyunu alanlar şapkalarını önüne alarak halkı kandırmanın sorumluluğunu artık üstlenmeli.
Bu yüzden Başbakan dahil AKP'li pek çok isim de istifa etmeli?
Başkentimizi 5 ayda 3 kez bombalı saldırıya maruz bırakanlar istifa etmeli.
10 Ekim 2015'de Ankara Garında 103 kişi, IŞİD'in saldırısıyla hayatını kaybetti.
17 Şubat 2016'da Genelkurmay'ın yanı başında 29 kişi, PKK-YPG'nin düzenlediği saldırıyla canlarından oldu.
Ve 13 Mart 2016'da Kızılay meydanında başbakanlığın hemen dibinde 37 kişi teröre kurban gitti.
İstanbul'da, Diyarbakır'da düzenlenen bombalı saldırılarda da masum insanlar hayatlarını kaybetti.
Bu yüzden İçişleri Bakanı acilen istifa etmeli.
Başkentte yaşanan patlamaların ardından güya güvenlik önlemleri artırılmıştı. Kızılay'a ticari araçların girmesi yasaklanmış, MOBESE kamera sayısı kör nokta kalmayacak şekilde çoğaltılmıştı.
Ankara Valisi ve Emniyet Genel Müdürü de istifa etmeli.
"Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı" diyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da istifa etmeli.
"Başkanlık modeli gelirse Türkiye'nin hayrına. Ama gelmezse o zaman memlekette hakikaten kaos olur" diyen anayasa profesörü Burhan Kuzu da istifa etmeli.
"Ya başkanlık ya kaos" diyen Yeni Akit?
2013 yılında Başbakanlık güvenlik bürokrasisi, İçişleri Bakanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı koordinasyonunda hazırlanan yeni görev emri ile PKK'nın sınır dışına çıkışlarına göz yumulması istendi. Bu çerçevede asker ve polisin terörle mücadeleden kaynaklanan yetkileri daraltıldı. PKK kamplarına, sığınaklara, şehir yapılanmasına ve dağa eleman çıkarma faaliyetlerine müdahale edilmesi valilerin iznine bağlandı. Söz konusu görev emrine dayanan valiler, PKK'nın yol kesme, haraç toplama, hendek kazma ve dağa eleman çıkarma gibi yasa dışı eylemlerine karşı askerin operasyon taleplerini geri çevirdi.
Bölgedeki askeri birlikler ise operasyon ve harekat planlarının valilikler tarafından reddedildiğini yazılı kayıt altına aldı. Çözüm Süreci boyunca askerin 1000'den fazla operasyon talebine bölge valileri izin vermedi.
Tüm sorumlular toplu olarak istifa etmeli.
Iğdır Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen, 13 polisin şehit olduğu hain saldırı ile ilgili attığı twitte şu ifadeleri kullanmıştı: "Daha 15 gün önce aynı yerde vurulduk! Kaçan teröristler o köylerde saklanırken işlem yapmayan/yaptırmayan hepimiz hakkında soruşturma açılsın?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV'de yaptığı açıklamada; "Çözüm Süreci bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi. Çözüm Süreci'ni bunlar adeta Güneydoğu'da, kısmen, Doğu'da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar" ifadelerini kullandı.
Terör örgütleri silah stoklarken seyirci kalan, operasyon yapılmasına izin vermeyen Sayın Cumhurbaşkanı da istifa etmeli.
Yandaş medyanın kalemleri Ersoy Dede ve Cem Küçük, televizyon programında bir dönemin perde arkasını şok sözlerle aralarken adeta suçlarını itiraf ettiler. Dede, çözüm sürecinde yandaş medyanın nasıl hareket ettiğini açıklarken şu ifadeleri kullandı: "Cephaneliklerin yığılmasını gördüğümüz halde ağzımızı açmadık. Beşir Atalay yürütüyordu o süreci."
Yandaş kalemler ve Beşir Atalay da istifa etmeli.
Sadece Beşir Atalay'ı değil AKP'li pek çok ismi 'kukla gibi davranmakla' suçlayan Cem Küçük; "Bu ülkenin istihbarat şeflerine, güvenlik görevlilerine siz kendi kavganızı veriyorsunuz bu kadar abartmayın diyenler var" sözleriyle aslında halktan neler sakladıklarını da itiraf etmiş oldu.
İstikrar sürsün diyerek vatandaşın oyunu alanlar şapkalarını önüne alarak halkı kandırmanın sorumluluğunu artık üstlenmeli.
Bu yüzden Başbakan dahil AKP'li pek çok isim de istifa etmeli?
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022