İşte şampiyonluğu getiren faktör

Alman futbolunda 26. şampiyonluğunu kutlayan Bayern Münih, bu başarısıyla son 20 yılda 13. kez kupayı müzesine götürdü. Son yıllarda kurduğu güçlü kadrosuyla 2012-2013 sezonundan bu yana şampiyonluğu kimseye kaptırmayan Bavyera ekibi, bu sezon da zirveyi sezonun bitimine bir hafta kala garantileyerek üst üste 4. kez mutlu sona ulaştı ve Bundesliga'da bu başarıyı yakalayan ilk takım olarak tarihe geçti. Diğer takımlar karşısında şampiyonluk sayısında açık ara önde bulunan Bayern Münih'ten sonra en fazla aynı sevinci yaşayan takımlar (Doğu Almanya Ligi dahil), BFC Dynamo (10), Nürnberg (9), Borussia Dortmund (8) ve Dinamo Dresden (8) olarak sıralandı.

Liderliği 6. haftada ele geçirdi ve bırakmadı
Bu sezonun 6. haftasında liderliğe yükselen ve şampiyonluğunu ilan ettiği 33. haftaya kadar zirveyi bırakmayan Bayern Münih, ilk yarıda gösterdiği başarılı performansın ardından 17 maç sonunda en yakın takipçisi Borussia Dortmund'a 8 puan fark atmıştı. Bavyera temsilcisi, bu üstün grafiğini sezonun ikinci yarısında da sürdürerek Borussia Dortmund'a 8, üçüncü sırada yer alan Bayer Leverkusen'e ise 28 puan fark atarak şampiyonluğu garantiledi. Sezon boyunca istikrarlı bir performans ortaya koyan ve sahasında 14 galibiyet ile birer beraberlik ve yenilgi alan Bayern Münih, deplasmanda oynadığı 17 maçtan ise 13 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle ayrıldı. Bavyera ekibi böylece sezonun ilk yarısında 5, ikinci yarısında ise 9 puan kaybetti. Sahasında Mainz 05'e 2-1 yenilen Bayern Münih, diğer mağlubiyetini de 3-1'lik skorla Borussia Mönchengladbach'a karşı aldı. Bayern Münih'in deplasmanda Eintracht Frankfurt, Bayer Leverkusen ve Borussia Dortmund ile berabere kaldığı karşılaşmalarının tümünün 0-0'lık sonuçlarla tamamlanması da dikkati çekti. Kırmızı-beyazlı takımın sadece evinde karşılaştığı Borussia Mönchengladbach mücadelesi 1-1 beraberlikle sona erdi.

Etkili forvet, tecrübeli defans oyucuları
Bayern Münih'in yakaladığı başarıda, etkili forvetleri ve başta kaleci Manuel Neuer olmak üzere tecrübeli savunma hattı büyük rol oynadı. Bu sezon Bavyera ekibinin attığı 77 golün 3'te 2'sini Robert Lewandowski ve Thomas Müller kaydetti. Polonyalı golcü şimdiye kadar 29 kez rakip fileleri havalandırarak gol krallığı yarışında ilk sırada yer alırken, 20 golü bulunan Thomas Müller de dikkat çeken bir performans sergiledi. Jerome Boateng, Philipp Lahm, David Alaba ve Juan Bernat gibi tecrübeli isimlerden kurulu defans da rakip forvetlere geçit vermedi. Dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilen tecrübeli eldiven Manuel Neuer de bu sezon 20 maçta kalesini gole kapattı. Bavyera ekibi, 33 lig maçında kalesinde sadece 16 gole izin verdi.

Yeni gelenlerden "Mia san Mia" sloganına uyum
Sezon başında takımdan ayrılan yıldız oyuncular Bastian Schweinsteiger, Xherdan Shaqiri ve Dante'nin yokluğu, kalan ve takviye edilen oyuncularla telafi edildi. Toplam 82 milyon avro harcayarak bu sezon transfer edilen Arturo Vidal, Kingsley Coman, Douglas Costa ve Joshua Kimmich, Bayern Münih'in başarısını yansıtan sloganı "Biz, biziz" anlamına gelen "Mia san mia" mantalitesine hızlı bir şekilde uyum sağladı. Costa 4 gol 9 asist, Arturo Vidal ve Coman da 4'er gol ve 5'er asist yaparak bu sezon sergiledikleri performansla göz doldurdu.

Guardiola'nın ayrılık açıklaması takımı etkilemedi
Teknik direktör Jupp Heynckes yönetiminde 2012-2013 sezonunda Bundesliga, Almanya Kupası ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde mutlu sona ulaşarak bir ilki yaşayan Bayern Münih, Alman teknik adamdan sonra göreve getirilen Pep Guardiola yönetiminde özellikle ligde başarılı sonuçlar almaya devam etti. Guardiola'nın sezonun ortasında sona eren 3 yıllık sözleşmesini yenilemeyeceğini ve sezonun ardından ayrılacağını açıklaması ise oyuncuların performansına yansımadı. Gelecek sezon Manchester City'yi çalıştıracak Guardiola, Bavyera temsilcisi ile 3 kez lig şampiyonluğuna uzanmasına rağmen UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanamadı. Ancak Guardiola, Udo Lattek ve Ottmar Hitzfeld'den sonra Bundesliga'da üç kez üst üste şampiyon olan üçüncü teknik direktör olma başarısını gösterdi. Ligin sonuna doğru şampiyonluğun büyük ölçüde garantilenmesinin ardından takımının Şampiyonlar Ligi'ne daha fazla odaklanmasını sağlayan İspanyol teknik adam, yarı finalde Atletico Madrid'e karşı kaybederek bu sezon da Avrupa'da istediği şampiyonluğa ulaşamadı. Atletico Madrid maçı öncesi Robert Lewandowski, Arturo Vidal, Douglas Costa ve Philipp Lahm gibi önemli isimleri dinlendirerek Borussia Mönchengladbach karşılaşmasına çıkan Bayern Münih, buna rağmen Şampiyonlar Ligi'nden elendi. 

Sağlam mali yapı Bayern
Bavyera ekibinin başarılı bir şekilde yönetilerek yüksek bütçeli bir finansal yapıya sahip olması, sportif alana da yansıyor. Özellikle son yıllarda ekonomik açıdan rekorlar kıran Bayern Münih Kulübü, 2013'ten itibaren cirosunu 500 milyon avronun üzerine çıkardı ve 20 milyon avro civarında kara geçti. 

Bayern Münihli oyuncular rekorlar kırdı
Bayern Münih'te Wolfsburg'a karşı sezonun 6. haftasında oynanan karşılaşmada oyuna sonradan dahil olan Robert Lewandowski, 9 dakikada 5 gol kaydederek "en hızlı hat-trick", "en hızlı 4 ile 5 gol atma" ve "oyuna sonradan girip en fazla gol atan oyuncu" rekorlarını kırmıştı. Defans oyuncusu Jerome Boateng de üst üste forma giydiği 56 maçta yenilgi yüzü görmemesinden dolayı bu sezon Guiness Rekorlar Kitabı'na girdi. Vergi kaçakçılığından dolayı 3 yıl hapis cezasına çarptırılan Bayern Münih Kulübünün eski Başkanı Uli Hoenes ise şubat ayının sonunda serbest bırakıldı. Sezon içinde Holger Badstuber, Javi Martinez ve Jerome Boateng'in sakatlıklarını ardından ara transfer döneminde Spartak Moskova'dan Türk asıllı oyuncu Serdar Taşçı'nın kiralanması da takımda dikkati çeken diğer bir gelişme oldu.

Şampiyonluğu getiren faktör geniş kadro
Bayern Münih'e bu sezon şampiyonluğu getiren en önemli nedenler arasında geniş kadroya sahip olması da yer aldı. Fransız yıldız Franck Ribery ve Hollandalı oyuncu Arjen Robben ile Boateng ve Badstuber'in yokluğunu geniş kadrosuyla telafi eden Bavyera temsilcisi, yeni transferlerinin uyumuyla sorunlarını aştı. Alman basını, Lewandowski ve Müller'in birbiriyle gösterdiği uyumla Avrupa'nın en tehlikeli forvet hatlarından birini oluşturduğunu da vurguluyor.