Allah'a imanın hakikatlerinin menbaı bir cümle ile ifade edlir. Buna, "Kelime-i Tevhid" denir Ayeti kerimeler, itikad noktasında kalpleri şöyle uyarıyor:"Size zarar da fayda da veremeyecek, Allah'tan başka birine mi kulluk ediyorsunuz?, De, Allah hem işitir, hem bilir" (Maide, 76)."Allah'ın size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin" (Maide, 88).Allah'a imanın hakikatlerinin menbaı bir cümle ile ifade edlir. Buna, "Kelimei Tevhid" denir. Kelimei Tevhiddeki bu çift yönlülük, İslam akaidine de yansır. Cenabı Hak tanınır ve tanıtılırken, onun noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla muttasıf olduğu vurgulanır. Allah, şanına yakışmayan bütün noksanlıklardan münezzeh, bütün kemal sıfatlarla muttasıftır. Bu tenzih ve takdis; Tevhidî dünya görüşünün de esasını teşkil eder.Tenzih konusu olan noksanlıklar, mahlukatın muhatabıdır. Takdis konusu kemal sıfatlar ise, Cenabı Hakk'a hastır. İnsanda tenzih konusu noksan sıfatların muhatabı nefis, övülen yüce sıfatların muhatabı ise, ruhtur. Zaten alemde herşey zıt yaratılmıştır. Bu zıtlıklar, aynı zamanda alemdeki dengenin de devamına vesiledir. Yalnız Cenabı Hakk'ın zıtı, ortağı ve benzeri yoktur.Tevhid akidesindeki bu nükteler ve hakikatler, insanın yaratılış gayesi istikametindeki görevlerini de ihtar etmektedir. Tevhid, insanın acizliğini, bu acizlik içinde mükemmele gitme arzu ve iştiyakını, bunun doğurduğu büyük arayışı haykırmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.