Irkçıların savaşı İslam'la
Avrupa Birliği'nde giderek güçlenen ırkçı partiler, bu hafta düzenlenecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinden büyük bir zaferle çıkmayı hedefliyor. 18 Mayıs'ta İtalya'nın Milano kentinde buluşan çeşitli Avrupa ülkelerinden 12 ırkçı partinin liderinin ortak sloganı, 'daha az göçmen' ve 'daha az İslam' oldu
20.05.2019 00:00:00





YENİ MESAJ/DETAY HABER
Avrupa Birliği (AB) her 5 yılda bir gerçekleşen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine bu defa kıta genelinde yükselen aşırı sağ söylemli ırkçı partilerin gölgesinde giriyor.
Yaklaşık 400 milyon kişinin oy kullanma hakkına sahip olacağı ve 23-26 Mayıs'ta gerçekleşecek AP seçimleri kapsamında üye ülke vatandaşları, AB'nin üyeleri seçilerek atanan tek kurumu olan AP için milletvekillerini belirleyecek.
23-26 Mayıs'ta gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi 12 aşırı sağ partinin lideri 18 Mayıs'ta İtalya'nın Milano kentinde bir araya geldi. Zirvenin kapanışında kürsüye çıkan İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini güçlerini Hıristiyan azizlerden aldıklarını ifade ederek, Hıristiyanlığa olan bağlılıklarını bir kez daha deklare etmiş oldu.
Konuşmanın sonunda elindeki haçı öpüp havaya kaldıran Salvini, Fransız aşırı sağcı lider Marine Le Pen'e birlikte fotoğraf çektirdi. Le Pen'in liderliğindeki Rassemblement National (Ulusal Birlik) adlı partinin Fransa'da AP seçimleri yarışını ilk sırada bitirmesi bekleniyor.
Milano'daki toplantılarda, aralarında Hollanda'da ana muhalefetteki İslam karşıtı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in de bulunduğu bütün partilerin ortak talebi, "daha az göçmen" ve "daha az İslam" olarak ön plana çıktı.
AB projesinin referandumu gibi
Avrupa genelinde son yıllarda ırkçı söyleme sahip aşırı sağ partiler halihazırda İtalya, Polonya, Macaristan ve Avusturya'da iktidarda bulunuyor.
Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç, Finlandiya, Estonya, Danimarka, Çekya ve Slovenya gibi birçok AB ülkesinde ise ırkçı partiler iktidara gelmeye çok yakın konumdalar. Bu partilerin güç kazanması son yıllarda kıtada boy gösteren terör saldırıları ve göçmen kriziyle daha da hızlandı.
Ortak söylemleri göçmen karşıtlığı ve İslam düşmanlığı olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda kıta genelinde güçlenen ırkçı partiler, AB'yi de tekdit ediyorlar. Zira hepsi AB'ye karşılar. AP'deki 8 siyasi grubun seçimlerde 751 sandalye için yarışacak. Kıta genelindeki ırkçı partiler AP'deki bu 8 grubun 3'ünde temsil ediliyor.
Bu bağlamda AP seçimleri "AB projesinin" bir referandumu olarak değerlendiriliyor. Irkçı partilerin beklendiği gibi seçimlerden güç kazanarak çıkması, zaten sarsıntılı bir dönem geçiren AB'nin yıkıcı bir darbe daha alması anlamına gelecek.
2014 yılında yapılan AP seçimlerinde 70'ten fazla vekil ile temsil edilir hale gelen aşırı sağın bu seçimlerde oranını daha da artırması bekleniyor.
Irkçı partiler yükseliyor
Avrupa'daki popülist aşırı sağcı partiler halihazırda İtalya'da Lega, Almanya'da AfD, Finlandiya'da PS, Danimarka'da DDP, Avusturya'da FPÖ, Polonya'da PiS, Macaristan'da Jobbik & Fidesz, Estonya'da EKRE, İsveç'te SD, Hollanda'da PvD, Letonya'da NA, Bulgaristan'da UP, Fransa'da UBP ve Çekya'da SPD giderek güç kazanan ırkçı partiler olarak dikkat çekiyor.
AP seçimlerine ilişkin yapılan anketler, aşırı sağcı partilerin oy oranlarını artırarak, sandalyelerin en az üçte birini alabileceklerine işaret ediyor.
Avrupa Birliği (AB) her 5 yılda bir gerçekleşen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine bu defa kıta genelinde yükselen aşırı sağ söylemli ırkçı partilerin gölgesinde giriyor.
Yaklaşık 400 milyon kişinin oy kullanma hakkına sahip olacağı ve 23-26 Mayıs'ta gerçekleşecek AP seçimleri kapsamında üye ülke vatandaşları, AB'nin üyeleri seçilerek atanan tek kurumu olan AP için milletvekillerini belirleyecek.
23-26 Mayıs'ta gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi 12 aşırı sağ partinin lideri 18 Mayıs'ta İtalya'nın Milano kentinde bir araya geldi. Zirvenin kapanışında kürsüye çıkan İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini güçlerini Hıristiyan azizlerden aldıklarını ifade ederek, Hıristiyanlığa olan bağlılıklarını bir kez daha deklare etmiş oldu.
Konuşmanın sonunda elindeki haçı öpüp havaya kaldıran Salvini, Fransız aşırı sağcı lider Marine Le Pen'e birlikte fotoğraf çektirdi. Le Pen'in liderliğindeki Rassemblement National (Ulusal Birlik) adlı partinin Fransa'da AP seçimleri yarışını ilk sırada bitirmesi bekleniyor.
Milano'daki toplantılarda, aralarında Hollanda'da ana muhalefetteki İslam karşıtı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in de bulunduğu bütün partilerin ortak talebi, "daha az göçmen" ve "daha az İslam" olarak ön plana çıktı.
AB projesinin referandumu gibi
Avrupa genelinde son yıllarda ırkçı söyleme sahip aşırı sağ partiler halihazırda İtalya, Polonya, Macaristan ve Avusturya'da iktidarda bulunuyor.
Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç, Finlandiya, Estonya, Danimarka, Çekya ve Slovenya gibi birçok AB ülkesinde ise ırkçı partiler iktidara gelmeye çok yakın konumdalar. Bu partilerin güç kazanması son yıllarda kıtada boy gösteren terör saldırıları ve göçmen kriziyle daha da hızlandı.
Ortak söylemleri göçmen karşıtlığı ve İslam düşmanlığı olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda kıta genelinde güçlenen ırkçı partiler, AB'yi de tekdit ediyorlar. Zira hepsi AB'ye karşılar. AP'deki 8 siyasi grubun seçimlerde 751 sandalye için yarışacak. Kıta genelindeki ırkçı partiler AP'deki bu 8 grubun 3'ünde temsil ediliyor.
Bu bağlamda AP seçimleri "AB projesinin" bir referandumu olarak değerlendiriliyor. Irkçı partilerin beklendiği gibi seçimlerden güç kazanarak çıkması, zaten sarsıntılı bir dönem geçiren AB'nin yıkıcı bir darbe daha alması anlamına gelecek.
2014 yılında yapılan AP seçimlerinde 70'ten fazla vekil ile temsil edilir hale gelen aşırı sağın bu seçimlerde oranını daha da artırması bekleniyor.
Irkçı partiler yükseliyor
Avrupa'daki popülist aşırı sağcı partiler halihazırda İtalya'da Lega, Almanya'da AfD, Finlandiya'da PS, Danimarka'da DDP, Avusturya'da FPÖ, Polonya'da PiS, Macaristan'da Jobbik & Fidesz, Estonya'da EKRE, İsveç'te SD, Hollanda'da PvD, Letonya'da NA, Bulgaristan'da UP, Fransa'da UBP ve Çekya'da SPD giderek güç kazanan ırkçı partiler olarak dikkat çekiyor.
AP seçimlerine ilişkin yapılan anketler, aşırı sağcı partilerin oy oranlarını artırarak, sandalyelerin en az üçte birini alabileceklerine işaret ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.