Türkiye'nin mevcut dönemde bir Irak politikasının olmayışının AKP kadrolarının ABD'li yetkililerle yaptıkları bir mutabakat metninden kaynaklandığını söyleyen ve bu metnin bazı maddelerini aktaran BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bütün bunlar ortada iken Türkiye'nin nasıl olur da bir Irak politikası olabilir" diye sordu.
Çünkü AKP ABD ile anlaştı
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Hükümetin Irak politikası yok" açıklamasından hareketle, niye bir Irak politikasının olmadığının sebepleri hakkında bilgi verdi. Baş, "Paşamızın bu ifadesi bir durum tespitidir. Ne fazlası, ne noksanı yoktur. Olduğu gibi hadiseyi ortaya koymuştur. Türk kamuoyunun önüne bunu sermiştir. Yani bizim ne bir PKK politikamız kaldı, ne bir direnç politikası kaldı, ne bir Irak politikamız kaldı, ne çevre politikamız kaldı. Bu noktaya niye gelindi? 1999'da her türlü tehditlere karşı direnme kabiliyetinde olan devlet niye bu kadar zafiyete uğradı? Bu soruyu sorduk mu cevabını daha rahat alırız. Hem basından takip ettim, hem de programlardan dinledim. Sayın AKP kadroları henüz daha seçimlere girmeden evvel ABD yetkilileri ile oturuyor, bir mutabakat metninde anlaşıyorlar" diye konuştu.
BTP Genel Başkanı Nihat Hekimoğlu'nun sorularına verdiği cevapların bu bölümünde Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Hükümetin Irak politikası yok" açıklamasından hareketle, niye bir Irak politikasının olmadığının sebepleri hakkında bilgi verdi. Ayrıca "Çanakkale Geçilmez" destanını yazan ruhun unutturulma çabaları ile binlerce km uzaktan toprağımızı işgal için gelen Haçlılara karşı Çanakkale'de verilen destansı mücadeleyi gölgelemek için istila güçlerini de kahraman gibi gösterme çabalarının sebeplerine değindi.
n Hocam, Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bir açıklaması oldu. Hükümetin bir Irak politikası yok şeklinde bir açıklaması oldu. Devamında PKK'nın ülke içinde sayı itibariyle ve silah gücü itibariyle 1999 yılındaki silah gücüne ulaştığını, buna karşılık Türk Silahlı Kuvvetlerinin mücadele gücünün o yıldaki güçten daha zayıf olduğunu ifade etti. Sayın Paşamızın bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Prof. Dr. Haydar Baş- Paşamızın bu ifadesi bir durum tespitidir. Ne fazlası, ne noksanı yoktur. Olduğu gibi hadiseyi ortaya koymuştur. Türk kamuoyunun önüne bunu sermiştir. Yani bizim ne bir PKK politikamız kaldı, ne bir direnç politikası kaldı, ne bir Irak politikamız kaldı, ne çevre politikamız kaldı. Bu noktaya niye gelindi? 1999'da her türlü tehditlere karşı direnme kabiliyetinde olan devlet niye bu kadar zafiyete uğradı? Bu soruyu sorduk mu cevabını daha rahat alırız.
Irak politikamız niye yok?
Hem basından takip ettim, hem de programlardan dinledim. Sayın AKP kadroları henüz daha seçimlere girmeden evvel ABD yetkilileri ile oturuyor, bir mutabakat metninde anlaşıyorlar. Ben bu metni birkaç programda ifade etmiştim. Sorduğunuz soru ile alakalı olduğu için şu anda da ifade etmeye çalışacağım.
Metinden aktarıyorum. Birincisi, "Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun sınır ötesi harekâtta bulunamayacak." Sınır ötesi harekâtı Saddam'ın döneminde Irak'a yapıyorduk. Birtakım PKK'lı güçler orada odaklanıp, zaman zaman Türkiye üzerine hücumlarda, çıkarmalarda bulunuyordu. Bunun üzerine sınır ötesi harekâta lüzum görülüyor ve Irak'ın taa 100 km içlerine kadar giriliyordu. Bu anlaşmada bundan böyle hangi sebeple olursa olsun, gerekçesi de ne olursa olsun sınır ötesi harekâtta bulunamayacak. Buna biz siyaset olarak evet dedik.
Teröristleri takip edemeyecekler.
Prof. Dr. Haydar Baş- Edemeyeceğiz. Bu sözü veren o günkü AKP kadroları iktidar olduğuna göre senin bir Irak politikan olabilir mi?
Tabii ki olamaz.
Prof. Dr. Haydar Baş- Olamaz. İki, "PKK'ya karşı Türkiye'nin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için ABD'nin askeri makamlarına bilgi verilecek." Türkiye içerisinde PKK'ya karşı yapılacak operasyonlarda da biz ABD'ye haber vereceğiz. "Şayet Türkiye izin müessesesini çalıştırmazsa ABD, Kürt halkına karşı şiddet kullandığı ve soykırım uyguladığı gerekçesi içinde uyarıda bulunacak."
Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye ziyareti çok önemli
n Hocam, herhalde daha başka madde okumanıza gerek yok. Bu iki madde yeter de artar bile, değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş- Sayın paşam noksan bile söyledi. "Türkiye, ABD'nin İran'a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlikler verecek." Irak'ta bu oldu mu? Oldu. Kalktık her türlü askeri birliklerinin malzemelerinin taşınmasına canhıraş bir şekilde yardımcı olduk, destek verdik. Suriye için de böyle, İran için de böyle olacak. Demek bizim bu bölgede sadece Irak'a ait politikamız dejenere edilmedi. Veya Irak'a ait politikamız rayından çıkarılmadı. Suriye'ye, İran'a ait politikamız da rayından çıkartıldı. O manada ben sayın Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye'ye yapacağı geziyi bu anlaşmayı feshedecek, refüze edecek bir davranış, bir tutum, olması gereken bir siyaset, bir hareket görüyorum. Can-ı gönülden mensubu bulunduğum kurum ve kuruluşlar adına bu tavrıyla, bu davranışıyla kendisine müteşekkir olduğumuzu da beyan etmek isterim.
Diğer bir husus "Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti ABD'nin uygun gördüğü sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek. Savaş uçağı sayısı sınırlandırılacak."
n Sevr anlaşması maddesi gibi.
Prof. Dr. Haydar Baş- Tabii. Bir başka madde: "Irak'ın kuzeyinde kurulan Kürt oluşum Türkiye tarafından resmen tanınacak." Şu anda bu oldu mu ? Oldu. Bütün bunlar ortada iken Türkiye'nin nasıl olur da bir Irak politikası olabilir. Binaenaleyh sayın paşamızın ifadelerine aynen katılıyorum. Ve de burada buna bir zafiyet diyelim. Sayın iktidarın zafiyetinden kaynaklanan aksaklıklar, yanlışlıklar oldu. Ama ayıkması, milletin menfaatine uygun tavır alması ile de yaptığı yanlışlıkları düzeltebilecektir şeklinde gerekli uyarımızı da yapmış olalım. n
Çünkü AKP ABD ile anlaştı
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Hükümetin Irak politikası yok" açıklamasından hareketle, niye bir Irak politikasının olmadığının sebepleri hakkında bilgi verdi. Baş, "Paşamızın bu ifadesi bir durum tespitidir. Ne fazlası, ne noksanı yoktur. Olduğu gibi hadiseyi ortaya koymuştur. Türk kamuoyunun önüne bunu sermiştir. Yani bizim ne bir PKK politikamız kaldı, ne bir direnç politikası kaldı, ne bir Irak politikamız kaldı, ne çevre politikamız kaldı. Bu noktaya niye gelindi? 1999'da her türlü tehditlere karşı direnme kabiliyetinde olan devlet niye bu kadar zafiyete uğradı? Bu soruyu sorduk mu cevabını daha rahat alırız. Hem basından takip ettim, hem de programlardan dinledim. Sayın AKP kadroları henüz daha seçimlere girmeden evvel ABD yetkilileri ile oturuyor, bir mutabakat metninde anlaşıyorlar" diye konuştu.
BTP Genel Başkanı Nihat Hekimoğlu'nun sorularına verdiği cevapların bu bölümünde Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Hükümetin Irak politikası yok" açıklamasından hareketle, niye bir Irak politikasının olmadığının sebepleri hakkında bilgi verdi. Ayrıca "Çanakkale Geçilmez" destanını yazan ruhun unutturulma çabaları ile binlerce km uzaktan toprağımızı işgal için gelen Haçlılara karşı Çanakkale'de verilen destansı mücadeleyi gölgelemek için istila güçlerini de kahraman gibi gösterme çabalarının sebeplerine değindi.
n Hocam, Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bir açıklaması oldu. Hükümetin bir Irak politikası yok şeklinde bir açıklaması oldu. Devamında PKK'nın ülke içinde sayı itibariyle ve silah gücü itibariyle 1999 yılındaki silah gücüne ulaştığını, buna karşılık Türk Silahlı Kuvvetlerinin mücadele gücünün o yıldaki güçten daha zayıf olduğunu ifade etti. Sayın Paşamızın bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Prof. Dr. Haydar Baş- Paşamızın bu ifadesi bir durum tespitidir. Ne fazlası, ne noksanı yoktur. Olduğu gibi hadiseyi ortaya koymuştur. Türk kamuoyunun önüne bunu sermiştir. Yani bizim ne bir PKK politikamız kaldı, ne bir direnç politikası kaldı, ne bir Irak politikamız kaldı, ne çevre politikamız kaldı. Bu noktaya niye gelindi? 1999'da her türlü tehditlere karşı direnme kabiliyetinde olan devlet niye bu kadar zafiyete uğradı? Bu soruyu sorduk mu cevabını daha rahat alırız.
Irak politikamız niye yok?
Hem basından takip ettim, hem de programlardan dinledim. Sayın AKP kadroları henüz daha seçimlere girmeden evvel ABD yetkilileri ile oturuyor, bir mutabakat metninde anlaşıyorlar. Ben bu metni birkaç programda ifade etmiştim. Sorduğunuz soru ile alakalı olduğu için şu anda da ifade etmeye çalışacağım.
Metinden aktarıyorum. Birincisi, "Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun sınır ötesi harekâtta bulunamayacak." Sınır ötesi harekâtı Saddam'ın döneminde Irak'a yapıyorduk. Birtakım PKK'lı güçler orada odaklanıp, zaman zaman Türkiye üzerine hücumlarda, çıkarmalarda bulunuyordu. Bunun üzerine sınır ötesi harekâta lüzum görülüyor ve Irak'ın taa 100 km içlerine kadar giriliyordu. Bu anlaşmada bundan böyle hangi sebeple olursa olsun, gerekçesi de ne olursa olsun sınır ötesi harekâtta bulunamayacak. Buna biz siyaset olarak evet dedik.
Teröristleri takip edemeyecekler.
Prof. Dr. Haydar Baş- Edemeyeceğiz. Bu sözü veren o günkü AKP kadroları iktidar olduğuna göre senin bir Irak politikan olabilir mi?
Tabii ki olamaz.
Prof. Dr. Haydar Baş- Olamaz. İki, "PKK'ya karşı Türkiye'nin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için ABD'nin askeri makamlarına bilgi verilecek." Türkiye içerisinde PKK'ya karşı yapılacak operasyonlarda da biz ABD'ye haber vereceğiz. "Şayet Türkiye izin müessesesini çalıştırmazsa ABD, Kürt halkına karşı şiddet kullandığı ve soykırım uyguladığı gerekçesi içinde uyarıda bulunacak."
Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye ziyareti çok önemli
n Hocam, herhalde daha başka madde okumanıza gerek yok. Bu iki madde yeter de artar bile, değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş- Sayın paşam noksan bile söyledi. "Türkiye, ABD'nin İran'a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlikler verecek." Irak'ta bu oldu mu? Oldu. Kalktık her türlü askeri birliklerinin malzemelerinin taşınmasına canhıraş bir şekilde yardımcı olduk, destek verdik. Suriye için de böyle, İran için de böyle olacak. Demek bizim bu bölgede sadece Irak'a ait politikamız dejenere edilmedi. Veya Irak'a ait politikamız rayından çıkarılmadı. Suriye'ye, İran'a ait politikamız da rayından çıkartıldı. O manada ben sayın Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye'ye yapacağı geziyi bu anlaşmayı feshedecek, refüze edecek bir davranış, bir tutum, olması gereken bir siyaset, bir hareket görüyorum. Can-ı gönülden mensubu bulunduğum kurum ve kuruluşlar adına bu tavrıyla, bu davranışıyla kendisine müteşekkir olduğumuzu da beyan etmek isterim.
Diğer bir husus "Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti ABD'nin uygun gördüğü sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek. Savaş uçağı sayısı sınırlandırılacak."
n Sevr anlaşması maddesi gibi.
Prof. Dr. Haydar Baş- Tabii. Bir başka madde: "Irak'ın kuzeyinde kurulan Kürt oluşum Türkiye tarafından resmen tanınacak." Şu anda bu oldu mu ? Oldu. Bütün bunlar ortada iken Türkiye'nin nasıl olur da bir Irak politikası olabilir. Binaenaleyh sayın paşamızın ifadelerine aynen katılıyorum. Ve de burada buna bir zafiyet diyelim. Sayın iktidarın zafiyetinden kaynaklanan aksaklıklar, yanlışlıklar oldu. Ama ayıkması, milletin menfaatine uygun tavır alması ile de yaptığı yanlışlıkları düzeltebilecektir şeklinde gerekli uyarımızı da yapmış olalım. n
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.