Bir problemle karşılaşıldığı zaman, problemin kaynağının bilgisizlik olduğu söylenir. Bilgisizliğin ortadan kaldırılması ile sanki bütün problemlerin ortadan kalkacağına inanılır. Eğer toplumsal problemler giderek artıyor, çözüm adına ciddi mesafeler alınamıyorsa; beklide en önemli eksiklik problemin tespitinin yanlışlığından kaynaklanmaktadır.Biz bu makalemizde problemin, bilgisizlikten çok bilgiyi doğru kullanıp kullanamamaktan kaynaklandığı tespiti üzerinde durarak çözüme yardımcı olmaya çalışacağız.
Etrafımıza şöyle bir ibret nazarıyla baktığımız zaman insanların küçümsenmeyecek kadar bilgi ile donanımlı olduklarını, hatta bırakın bilgi eksikliğini, bilgi fazlalığına bile sahip olduklarını görürüz?İnsanlar çok şeyi biliyor ama bilgiyi davranışına yansıtamıyor?Herhangi bir suça karışan, yada olumsuz bir davranış sergileyen her fert o davranışın yanlış yada doğru olduğunu bilmektedir. Hatta bir çocuğun bile yaptığının ne olduğunu, yaşının üstünde bir olgunlukla idrak edebiliğine şahit olduğumuz çoktur?Tespitimizi birkaç örnekle açıklamaya çalışalım:Katil, işlediği suçun mahiyetini bilmekten aciz mi?Hırsız çalmanın yanlış olduğunu bilmiyor mu?Kişiler ikinci yada üçüncü şahıslarla girdiği ilişkinin yanlışlığını bilmekten aciz mi?Çalanlar çırpanlar, sövenler vuranlar, ve daha niceleri yaptıklarını bilmediklerinden değil; bilgiyi doğru yönde kullanamadıklarından yanlış yapmaktadırlar?
Benim en çok yadırgadığım şey sigara meselesidir. Sigaranın sağlıklı yaşama en fazla zarar veren tehlikeli bir alışkanlık olduğu her yönden ispat edilmiştir. Hatta son dönemlerde "sigara öldürür" ifadesi tüketilen her paketin üzerinde büyük harflerle yazılmıştır. Ancak ne bu ifade, ne de sigaradan ölen bunca insana, yakalanılan bunca hastalıklara rağmen sigara tüketimi pek de azalmadan devam etmektedir.Sigara içen sağlık personeli, hem de uzman boyutunda hekimlere rastlamak mümkün olabilmektedir. Kalp uzmanı profesörü, göğüs hastalıkları doçentini, solunum sıkıntısı çeken hastaya hizmet eden bir hemşire hanımefendiyi; izbe yerlerde, balkonlarda, ağaç altlarında, duvar diplerinde sigarasını büyük bir zevkle nefeslerken, yaptığı işin boyutlarını bilmediklerini hiç sanmıyorum.Biliyor ama yönünü bulamıyor?
İlahi emirler konusunda da durum bundan farksız değildir. Haramlar ve helaller hakkında insanlık azımsanmayacak kadar bilgiye sahiptir. Neyin haram, neyin helal olduğunu gayet güzel bir şekilde bilmektedir. Mesela; namaz kılmayan, zekat vermeyen, Allah ve Resulüne tabi olamayan, ahrette ne ile karışılacağını bilir ama bunları bir türlü yerine getiremez? Biliyor ama yaşantısına yansıtamıyor?.Demek ki sorun, bilmek değil; bilgiyi doğru kullanamamaktır. Sorun bilgi eksikliği değil; yön sorunudur. Tıpkı gideceği yeri, varacağı menzili, orada bulacaklarını bilen ama yolunu bulamayan, yön problemi yaşayan yolcu misali; insanlar yolunu bulmakta zorlanmakta, yönünü tayin etmekte sorun yaşamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025