Sonra bizim vatana, millete karşı da vazifemiz var. Milletin birliğine, beraberliğine, millete karşı da terakki etmesine, ileri gitmesine çalışacağız. Bayrağına, sancağına, ordusuna, askerine polisine, çiftçisine, çöpçüsüne, hamalına, hocasına, hacısına, hepsine saygılı olacağız. Üzerimize ne vazife düşerse bütün bunları yerine getirmemiz lazım. Malum bunların başında insanlığı karşı da vazifemiz var. Ama tamamen bunların üzerinde Cenabı Vacibü'l Vücud Hazretlerine karşı vazifemiz var. O zaten işin aslı. Onu yerine getirdik mi, bütün insanlığa, millete, çocuğa, evladına, ailene, komşuna, hepsine karşı vazifeni yaparsın. Ama onu ihmal edersek, hep menfaat girer araya. Herşeyin Allah için olması lazım. Bunları prensip ve gaye edinirsek, hiç korkmayalım, biz toplumda aranılan, ihtiyaç duyulan bir varlık olarak yerimizi alırız. Bu şekilde yaşamayı Allah nasip etsin.Kadın İnsanlıkailesinin şerefiKadın, sanki insanlık ailesinde farklı bir varlıkmış gibi, her fırsatta; "hakkını verme, hakkını koruma" gibi iddialarla gündeme getiriliyor. Bu olay günümüzde de devam ediyor. Bu konu hakkında genel bir çerçevede, tarihi yanı da dikkate alınarak şunlar söylenebilirHakikaten kadın, insanlık ailesinin bir şerefidir. Bazen ana, bazen abla, bazen arkadaş, bazen kardeş... bulunduğu konuma görev vasıflanır ki, olduğu her yerde mümtaz, fevkalade bir varlıktır. Kadın, yeryüzünde Cenabı Hakk'ın merhametinin, şefkatinin ve cemalinin tecelli ettiği mekandır.İslam'ın kadına bakışa konusuna geldiğimiz zaman, belki detaylı olarak bunlara gireceğiz, ancak hatırımızda iken söylemekte fayda var. Kadın latiftir. Cenabı Rabbü'l Aleminin Cemal sıfatının tecellisinden vücut bulmuştur. Onun zatına meyil o kadar fazladır ki haddizatında insan bilmeden, onunla birlikte Hakk'a vuslat eder. Vasıl olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.