Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İçduygu, Türkiye'de insan ticaretinin sadece organize gruplarla değil, evlilik, tanıdık ya da akrabalar aracılığıyla yapıldığına dikkat çekerek, bunu, bu pazarın içinde küçük bir iş olarak yapan hatta ikinci iş olarak yapan insanların oluşturduğunu belirtti. Irak, İran ya da Afganistan'ın mültecilerin terketmek istediği ülkelerin başında geldiğini söyleyen İçduygu, buralardan kaçışın gidilecek bölgede çalışan tacirlere ulaşılması ve sınırdaki boşlukların tespit edilmesiyle başladığını vurguladı. Yılda 250 bin kişinin Türkiye üzerinden yasa dışı yollarla bir başka ülkeye kaçtığını kaydeden İçduygu, geçen yıl Türkiye üzerinden kaçmaya çalışan insanların 90 bininin polis tarafından yakalandığına ancak bu kişilerin kısa süre sonra yeniden serbest kaldıklarına dikkat çekti. İçduygu, "100, 200 kişiyi yakalayan polisin küçük bir sahil kasabasının karakolunda bu kadar insanı tutması, sorgulaması, bunlara yatacak yer vermesi, yemek sağlaması kolay olmuyor. Yani bu işin mali bir çerçevesi var. Bu anlamda Türkiye'de bütçeden ayrılmış bir para yok" diye konuştu.
AB, standartlara uyulmasını istiyor
Türkiye'ye giriş yapanların çok azı, ülkede kalmak için sığınma başvurusunda bulunuyor. Türkiye, 1951 yılında yapılmış olan Cenevre Andlaşması'nı imzaladı, ama coğrafi bir ön şartla. Buna göre, Avrupalı bir ülkeden olmayan kaçaklar, Türkiye'de sadece geçici bir süre kalma izni elde edebiliyorlar.
AB, standartlara uyulmasını istiyor
Türkiye'ye giriş yapanların çok azı, ülkede kalmak için sığınma başvurusunda bulunuyor. Türkiye, 1951 yılında yapılmış olan Cenevre Andlaşması'nı imzaladı, ama coğrafi bir ön şartla. Buna göre, Avrupalı bir ülkeden olmayan kaçaklar, Türkiye'de sadece geçici bir süre kalma izni elde edebiliyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.