İnmenin en önemli nedeni sigara
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, İstanbul'da 14-16 Eylül'de düzenlenecek '2. Türkiye İnme Akademisi' öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Yeni Mesaj'ın sorusu üzerine Türkiye'de inme (felç, beyin kanaması) geçiren hastaların 27 bininin sigaraya atfedildiğini kaydetti.
14.09.2018 00:00:00





Öztürk, şunları söyledi: "Pasif içicilik de ciddi risk faktörü... Pasif içicilik yüzde 30 riske sahip. Elektronik sigara salgını da inme geçirmede etkili oluyor."
Türkiye'de inme geçirenlere ilişkin gerçek verilere ulaşılamadığına işaret eden Öztürk, "Çünkü inmeden hayatını yitirenler 'kalp durması' olarak kodlanıyor. Ancak bundan böyle inme, nörolojik hastalık olarak kodlanacak. Türkiye'de yılda 180 bin kişinin inme geçirdiğini tahmin ediyoruz. Ülkemizde yılda 40 bin kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor" diye konuştu.
Serebrovasküler hastalıkların en ciddi tablosunu oluşturan inmenin dünyada ve Türkiye'de birinci öncelikli sağlık problemi olmaya devam ettiğini anlatan Öztürk, yaşlı nüfusun giderek artmasıyla inme sıklığının da arttığını vurguladı.
İnmenin risk faktörlerinin sıralamasında yüksek tansiyonun ilk sırada olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları söyledi: "Hipertansiyon, inmelerin yüzde 40'ından sorumlu. Bunu kötü beslenme alışkanlıkları, yüksek yağlı diyet ya da sodyum oranı yüksek diyet takip ediyor. Yani tuz tüketimini kısıtlamanın bile inme sıklığını azaltacağını öngörebiliriz. Obezite, sigara kullanımı, kalp hastalıkları özellikle ritim bozuklukları, inme risk faktörlerinin başında geliyor. Obezite, bütün dünyada ne yazık ki artan bir risk. Buna bağlı olarak diyabet oranı arttı. Uyku apneleri, sigara, alkol kullanımı bir risk faktörü. Hava kirliliği yine yeni eklenen bir risk faktörü… Yeterince fiziksel egzersiz yapmama da inmeyi tetikliyor. Günde yarım saat orta ritimde yürümek, inmeyi büyük ölçüde önleyebiliyor. Bütün inme risk faktörleri engellenirse, inmeyi yüzde 90 oranında engelleyebiliriz."
Türk Nöroloji Derneği Girişimsel Nöroloji Bilimsel Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Özcan Özdemir de inmelerde genellikle bulgular oluştuktan sonra ilk 6 saat içinde hastaya 'inme merkezleri'nde müdahale edilmesi gerektiğini kaydetti.
Türk Nöroloji Derneği Nörolojik Yoğun Bakım Bilimsel Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Ethem Murat Arsava da inmenin engellenmesi, tanısının konması ve tedavi edilmesi bakımından strateji geliştirmenin çok zor bir hastalık olduğunu belirtti.
RECEP BAHAR / İSTANBUL
Türkiye'de inme geçirenlere ilişkin gerçek verilere ulaşılamadığına işaret eden Öztürk, "Çünkü inmeden hayatını yitirenler 'kalp durması' olarak kodlanıyor. Ancak bundan böyle inme, nörolojik hastalık olarak kodlanacak. Türkiye'de yılda 180 bin kişinin inme geçirdiğini tahmin ediyoruz. Ülkemizde yılda 40 bin kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor" diye konuştu.
Serebrovasküler hastalıkların en ciddi tablosunu oluşturan inmenin dünyada ve Türkiye'de birinci öncelikli sağlık problemi olmaya devam ettiğini anlatan Öztürk, yaşlı nüfusun giderek artmasıyla inme sıklığının da arttığını vurguladı.
İnmenin risk faktörlerinin sıralamasında yüksek tansiyonun ilk sırada olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları söyledi: "Hipertansiyon, inmelerin yüzde 40'ından sorumlu. Bunu kötü beslenme alışkanlıkları, yüksek yağlı diyet ya da sodyum oranı yüksek diyet takip ediyor. Yani tuz tüketimini kısıtlamanın bile inme sıklığını azaltacağını öngörebiliriz. Obezite, sigara kullanımı, kalp hastalıkları özellikle ritim bozuklukları, inme risk faktörlerinin başında geliyor. Obezite, bütün dünyada ne yazık ki artan bir risk. Buna bağlı olarak diyabet oranı arttı. Uyku apneleri, sigara, alkol kullanımı bir risk faktörü. Hava kirliliği yine yeni eklenen bir risk faktörü… Yeterince fiziksel egzersiz yapmama da inmeyi tetikliyor. Günde yarım saat orta ritimde yürümek, inmeyi büyük ölçüde önleyebiliyor. Bütün inme risk faktörleri engellenirse, inmeyi yüzde 90 oranında engelleyebiliriz."
Türk Nöroloji Derneği Girişimsel Nöroloji Bilimsel Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Özcan Özdemir de inmelerde genellikle bulgular oluştuktan sonra ilk 6 saat içinde hastaya 'inme merkezleri'nde müdahale edilmesi gerektiğini kaydetti.
Türk Nöroloji Derneği Nörolojik Yoğun Bakım Bilimsel Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Ethem Murat Arsava da inmenin engellenmesi, tanısının konması ve tedavi edilmesi bakımından strateji geliştirmenin çok zor bir hastalık olduğunu belirtti.
RECEP BAHAR / İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.