İmanı inkâr edenin ameli boşa gider
“Kim imanı inkâr ederse, onun ameli boşa gitmiştir” ayeti hakkında İmam Ca’fer (a.s.) buyurdu ki: “Bundan maksat, insanın ikrar ettiği bir ameli terk etmesidir. Bir kimsenin hastalık veya unutturucu bir meşguliyet olmaksızın namazı terk etmesi de böyledir”
30.01.2024 11:19:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Şuayb el-Akarkufî rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Kitapta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman." (Nisa, 140) ayetinin anlamını sordum.
Buyurdu ki: "Burada kastedilen şudur: Hakkı inkâr eden, onu yalanlayan ve İmamlar hakkında nahoş sözler söyleyen bir adamı işittiğinizde, derhal yanından kalkın, onunla oturmayın, kim olursa olsun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 622-623).
Humran b. A'yen rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Şüphesiz biz ona yolu gösterdik. İster şükredici olsun, ister nankör" (İnsan, 3) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "İster bu yolu izleyip şükreden olsun, ister bu yolu terk edip kâfir olsun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 631).
Zurare rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Kim imanı inkâr ederse, onun ameli boşa gitmiştir" (Maide, 5) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "Bundan maksat, insanın ikrar ettiği bir ameli terk etmesidir. Bir kimsenin hastalık veya unutturucu bir meşguliyet olmaksızın namazı terk etmesi de böyledir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 631).
Ebu Bâsir ve İshak b. Ammar rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Onların çoğu şirk koşmadan iman etmez" (Yusuf, 106) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Kişi bilmediği bir hususta şeytana itaat eder ve böylece şirk koşar." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 648).
Ebu Bâsir rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "İnanıp da imanlarına herhangi bir zulüm bulaştırmayanlar." (En'âm, 82) ayetini sordum.
"İmanlarına şüphe bulaştırmayanlar, anlamındadır, dedi." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 654).
İshak b. Gâlib rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
"Ey İshak, "Sadakalardan onlara verilirse râzı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar" (Tevbe, 58) ayetinin işaret ettiği kişilerin sayısı ne kadardır sence."
Sonra şöyle buyurdu: "Onların sayısı, insanların üçte birinden fazladır." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 673).
Muhammed b. Müslim, İmam Bâkır (Muhammed Bâkır Aleyhisselam) veya İmam Sâdık (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'dan, "Kime Rabbinden bir öğüt gelirse de vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir" (Bakara, 275) ayetinin anlamı ile ilgili olarak şöyle rivayet eder:
"Öğütten maksat tevbedir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 697).
Buyurdu ki: "Burada kastedilen şudur: Hakkı inkâr eden, onu yalanlayan ve İmamlar hakkında nahoş sözler söyleyen bir adamı işittiğinizde, derhal yanından kalkın, onunla oturmayın, kim olursa olsun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 622-623).
Humran b. A'yen rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Şüphesiz biz ona yolu gösterdik. İster şükredici olsun, ister nankör" (İnsan, 3) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "İster bu yolu izleyip şükreden olsun, ister bu yolu terk edip kâfir olsun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 631).
Zurare rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "Kim imanı inkâr ederse, onun ameli boşa gitmiştir" (Maide, 5) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "Bundan maksat, insanın ikrar ettiği bir ameli terk etmesidir. Bir kimsenin hastalık veya unutturucu bir meşguliyet olmaksızın namazı terk etmesi de böyledir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 631).
Ebu Bâsir ve İshak b. Ammar rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam), "Onların çoğu şirk koşmadan iman etmez" (Yusuf, 106) ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu:
"Kişi bilmediği bir hususta şeytana itaat eder ve böylece şirk koşar." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 648).
Ebu Bâsir rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a, "İnanıp da imanlarına herhangi bir zulüm bulaştırmayanlar." (En'âm, 82) ayetini sordum.
"İmanlarına şüphe bulaştırmayanlar, anlamındadır, dedi." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 654).
İshak b. Gâlib rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
"Ey İshak, "Sadakalardan onlara verilirse râzı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar" (Tevbe, 58) ayetinin işaret ettiği kişilerin sayısı ne kadardır sence."
Sonra şöyle buyurdu: "Onların sayısı, insanların üçte birinden fazladır." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 673).
Muhammed b. Müslim, İmam Bâkır (Muhammed Bâkır Aleyhisselam) veya İmam Sâdık (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'dan, "Kime Rabbinden bir öğüt gelirse de vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir" (Bakara, 275) ayetinin anlamı ile ilgili olarak şöyle rivayet eder:
"Öğütten maksat tevbedir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 697).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.