Kültürel Hayat
İslâm, kültür hayatına muamelâtın bir dalı olarak büyük önem vermiştir. Kulluk gayesini yakalamakta kültürün hayatî önemi vardır, çünkü kültür hayatı kulluğun yolunu ve keyfiyetini tarif eder, tayin eder. İslâm, kültür hayatının temeli olan talim ve terbiyeye büyük önem vermiştir. Çünkü tevhid akidesi, kalbî bir tasdik olması yanında aynı zamanda ilimdir, hikmettir.
İslâm muamelatında hoca-talebe münasebetleri büyük önemi haizdir. Resûl-i Ekrem'in (sav) terbiye edicisi bizzat Cenab-ı Hak'tır. Sahabenin terbiyecisi bizzat Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz'dir. İslâm'da ilim öğrenmek Hakk'a kulluğun en büyük vasıtası kabul edilmiş ve kadın erkek her müslümana farz kılınmıştır. Diğer yandan ilim-amel-ihlas üçlüsünün birbirinden ayrılmaz esaslar olduğu vurgulanmıştır.
Esasen Allah'a kulluk bir ilim ve terbiye işidir. Allah'a kulluğun esası marifetullahtır. Marifetullah ise Allah'ı tanıtan ilimdir. Keza Allah'a kulluk bir terbiye işidir ki, nefis terbiye ve tezkiyesi ile Hakk'a gidişin engelleri kaldırılsın. Emr bi'l-ma'rûf nehy ani'l münker de kültür hayatının muamelât yönünü teşkil eder. Hakk'ın hakimiyeti için emri bi'l- ma'rûf ve nehy ani'l münker iki önemli farzdır:
"Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır." Bütün bunlar kültürel hayatın içinde mütalaa edilmelidir. İslâm muamelâtı Hakk'a kulluğun gerçekleşmesi için insanın ruh ve akıl eğitimine, hususiyle nefs terbiyesine büyük önem vermiştir. Herşeyden önemlisi, tevhidî dünya görüşü ve akaidinin yanlışsız bellenmesidir. Bütün bunlar kültür hayatının organizesi ile gerçekleşir. Muamelâtın bu dalı, hayatî önemi haizdir. Burada da gaye kulluk gayesini gerçekleştirmek, zahir ve batın engelleri kaldırmaktır. İslâm muamelâtının daha birçok dalı mevcuttur. Muamelâtın bütün düstûr ve müeyyideleri ile hayatın tamamı bir disiplin altına alınır ve kulluk istikametinde yönlendirilir. Muamelâtın müeyyideleri ile insanın dış tabiatı ve dış ortam şartları, kulluğun gerçekleşmesi için müsait bir hal alır.
Prof. Dr. Haydar Baş
İslâm, kültür hayatına muamelâtın bir dalı olarak büyük önem vermiştir. Kulluk gayesini yakalamakta kültürün hayatî önemi vardır, çünkü kültür hayatı kulluğun yolunu ve keyfiyetini tarif eder, tayin eder. İslâm, kültür hayatının temeli olan talim ve terbiyeye büyük önem vermiştir. Çünkü tevhid akidesi, kalbî bir tasdik olması yanında aynı zamanda ilimdir, hikmettir.
İslâm muamelatında hoca-talebe münasebetleri büyük önemi haizdir. Resûl-i Ekrem'in (sav) terbiye edicisi bizzat Cenab-ı Hak'tır. Sahabenin terbiyecisi bizzat Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz'dir. İslâm'da ilim öğrenmek Hakk'a kulluğun en büyük vasıtası kabul edilmiş ve kadın erkek her müslümana farz kılınmıştır. Diğer yandan ilim-amel-ihlas üçlüsünün birbirinden ayrılmaz esaslar olduğu vurgulanmıştır.
Esasen Allah'a kulluk bir ilim ve terbiye işidir. Allah'a kulluğun esası marifetullahtır. Marifetullah ise Allah'ı tanıtan ilimdir. Keza Allah'a kulluk bir terbiye işidir ki, nefis terbiye ve tezkiyesi ile Hakk'a gidişin engelleri kaldırılsın. Emr bi'l-ma'rûf nehy ani'l münker de kültür hayatının muamelât yönünü teşkil eder. Hakk'ın hakimiyeti için emri bi'l- ma'rûf ve nehy ani'l münker iki önemli farzdır:
"Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır." Bütün bunlar kültürel hayatın içinde mütalaa edilmelidir. İslâm muamelâtı Hakk'a kulluğun gerçekleşmesi için insanın ruh ve akıl eğitimine, hususiyle nefs terbiyesine büyük önem vermiştir. Herşeyden önemlisi, tevhidî dünya görüşü ve akaidinin yanlışsız bellenmesidir. Bütün bunlar kültür hayatının organizesi ile gerçekleşir. Muamelâtın bu dalı, hayatî önemi haizdir. Burada da gaye kulluk gayesini gerçekleştirmek, zahir ve batın engelleri kaldırmaktır. İslâm muamelâtının daha birçok dalı mevcuttur. Muamelâtın bütün düstûr ve müeyyideleri ile hayatın tamamı bir disiplin altına alınır ve kulluk istikametinde yönlendirilir. Muamelâtın müeyyideleri ile insanın dış tabiatı ve dış ortam şartları, kulluğun gerçekleşmesi için müsait bir hal alır.
Prof. Dr. Haydar Baş
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.