İnsanoğlu için şu üç durum sözkonusudur: Ya inanır, ya inkar eder veyahut da inanmadığı halde inanmış gibi görünür.
Buna göre yani iman nokta-i nazarından insanlar üç sınıfa ayrılmaktadır. Bunların bir tanesi iman eden müslüman kişidir.
İkincisi, kabul etmeyen, reddeden insandır ki buna literatürümüzde, kâfir denilmektedir.
Üçüncüsü de iman etmediği halde iman etmiş tavrını ortaya koyan insandır ki bunun adı da münafıktır.
Kur'an-ı Kerim de iman nokta-i nazarından insanları böyle tasnif eder. Her birinin özelliklerini, vasıflarını, sıfatlarını da Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak, geniş bir şekilde ortaya koyar.
Kullar da, müslümanlar da bu örneklere bakarak ders alırlar. İmanlarını kontrol ve de murakabe ederler. Yanlışa düşmekten, yanlış yapmaktan sakınmış olurlar.
İman ehli insanın, Allah indinde çok büyük bir farkı ve de yeri vardır. Allah indinde makbul olan insan mü'min insandır.
Kur'an-ı Kerim'de Allah, "İnsanı en güzel şekilde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik" buyuruyor.
İnsanın eşref-i mahluk olabilmesi için Allah'ı bilmesi, Allah'ı tanıması, Allah'ı sevmesi ve de Allah'tan korkması lazımdır.
İmanın en büyük alameti
İmanın en büyük alameti kulların kalbinde taşıdığı Allah korkusudur. Bir kul, kalbinde Cenab-ı Hakk'a karşı ne kadar korku, endişe taşıyorsa imanı o nispette güçlüdür.
İnsan, ne derece inanıp inanmadığını içinde duyacağı korku ve Allah'a yakınlığı, sevgisi ile ölçebilir.
Yanlış iş yaptığın, Allah'ın haram kıldığı fiilleri işlediğin zaman ne derece endişe duyuyor, korkuyorsan, işte o korku senin imanına paralel bir korkudur.
Bir insanın, ne kadar imanlı olup olmadığını başkasına sormasına gerek yoktur. İnsan bu konuda kendi, kendini çok iyi tartabilir.
Veya "Allah'ın emrettiklerini ne kadar seviyorum? Bunların edası için ne derece can atıyorum?" diye sorup da eğer hakikaten kuvvetli bir aşk mertebesinde bunları ifa ediyorsa, o insanda hakikaten güçlü bir Allah sevgisi ve o nispette bir iman var demektir.
Haram olan bir şeye yaklaştığı zaman ne derece pişmanlık duyuyor, ne derece irkiliyor, hesaba çekilmekten korkuyorsa, bu da onun imanının alamet ve işaretidir.
Bunların yanında, Allah ismi anıldığı zaman kalpleri, Allah'ın korkusu ile ne kadar doluyorsa o nispette iman vardır. Onun için iman ehli olmak hakikaten büyük bir meziyettir, çok büyük bir imkandır, çok büyük bir şereftir.
İman ehli olan Kur'an-ı Kerim'de buyurulduğu üzere gayba inanır. Duyu organlarımızın algıladıklarının dışında bize Kur'an-ı Kerim'in haber verdiği, "gayb" dediğimiz varlıkların kabul edilmesi bir iman olayıdır.
Mesela öldükten sonra bir âlem vardır. Bu, bizim duyu organlarımızın dışındadır. Kur'an'ın verdiği bu habere inanabiliyorsak işte bu iman, imandır. İman eden insanda namaz kılma hesabı vardır. Bir insanda eğer ahiret inancı yoksa buna paralel olarak namazı eda etme diye bir derdi de olmaz.
İmanı test mukabilinde ibadetler
Bunlardan hareketle biz, kendi kendimizi kontrol edebiliriz. "Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar..." (Bakara, 3) ayetinin ortaya koyduğu mantıkla olaya baktığımız zaman, "Ezan vakti ne zaman girecek? Namazımı ne zaman eda edeceğim?" düşüncesi, derdi insanın kalbini işgal ediyorsa biliniz ki o insan ahirete inanıyor demektir. Bunlar birer test mukabilinde ibadetlerdir.
İbadet de sadece namazdan ibaret değildir. Orucu, zekatı, haccı vardır. Bütün bunların tamamını ihata eden Cenab-ı Hakk'ı tevhid etmek, zikretmek vardır.
Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Temmuz 2018)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Ermenilere yapmadığımız soykırımı bırakın da... / 24.04.2025
- Milli iradenin yıldönümü / 23.04.2025
- Atatürk'ün soyağacı / 22.04.2025
- AKP'nin icraatları / 21.04.2025
- Yeni demokrasi ve değişen değerlerimiz / 20.04.2025
- Ehl-i Beyt'in namaza verdiği önem / 19.04.2025
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- Milli iradenin yıldönümü / 23.04.2025
- Atatürk'ün soyağacı / 22.04.2025
- AKP'nin icraatları / 21.04.2025
- Yeni demokrasi ve değişen değerlerimiz / 20.04.2025
- Ehl-i Beyt'in namaza verdiği önem / 19.04.2025
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025