İmam Seccad’a zulüm ve Muhtar es-Sakafî ayaklanması
Diğer imamların devrinde, siyasî makamı işgal edenler, mâsum imamlara karşı temkinli yaklaşmışlar, onlara halkın nazarında göstermelik de olsa saygılı davranmışlardır
20.10.2023 07:59:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Diğer imamların devrinde, siyasî makamı işgal edenler, mâsum imamlara karşı temkinli yaklaşmışlar, onlara halkın nazarında göstermelik de olsa saygılı davranmışlardır.
İmam Seccad'ın (a.s.) yaşadığı dönem ise mâsum İmam'a karşı halifenin çekinmeden zulmettiği bir devirdir.
Öyle ki, Abdülmelik, sırf ona eziyet olsun diye elleri zincirli bir şekilde, esir muamelesi ederek İmam'ı yanına aldırmıştır.
Zührî şöyle der: "Abdülmelik bin Mervan, Ali bin Hüseyin (a.s.)'ı Medine'den Şam'a ihzar ettiği gün, İmam (a.s.)'ı zincirlenmiş ve bir grup memurun kontrolünde olduğunu gördüm.
İmam (a.s.)'a selam etmek, hal-hatır sormak için izin istedim. Askerler izin verdiler. İmam (a.s.)'ın yanına gittim. Eli ayağı zincirle bağlanmış olduğu halde bir odada olduğunu gördüm. Bu manzara beni ağlattı:
"Keşke sizin yerinizde ben olsaydım ve siz de esenlik içinde olsaydınız" dedim.
İmam (a.s.) buyurdu: "Ey Zührî, elimde ve ayağımda gördüklerinin beni rahatsız ettiğini mi düşünüyorsun? Eğer bunun olmamasını isteseydim, yapabilirdim. Sen ve senin gibiler böyle bir duruma düşseydi, Allah'ın azabını hatırlamanız için olacaktı."
Bunu dedikten sonra el ve ayaklarındaki zincirler kendiliğinden açıldı ve bana, "Sadece Medine'deki iki evde onlarla bu durumda olacağım" dedi.
Dört gece geçti, muhafızlar hayretler içinde gelip, "Zincirler yerinde duruyor ama İmam (a.s.)'ı bulamıyoruz. Oysa ki hiç uyumuyor ve hep onu gözetliyorduk" dediler.
Zührî şöyle devam etti: "Abdülmelik'in yanına gittim. Ali b. Hüseyin (a.s.)'ın durumunu sorunca, hadiseyi anlattım. Abdülmelik'in muhafızları onu aradıkları gün, o benim yanıma gelip, "Benden ne istiyorsun, benim seninle ne işim olabilir ki?" dedi.
"Benimle kal" dedim.
"Seninle kalmak istemiyorum" dedi ve çıktı.
"And olsun Allah'a bu sırada korkudan bütün bedenim titredi."
MUHTAR ES-SAKAFÎ AYAKLANMASI
İmam Hüseyin (a.s.)'ın intikamını almak için harekete geçen Tevvabun hareketi başarısız olmuştu. Ancak, Muhtar es-Sakafî bu konuda kararlı idi.
"Bu konuda Kûfe'deki Ehl-i Beyt yanlılarını tarafına çektikten sonra, Ali bin Hüseyin (a.s.)'dan yardım istemiş, ancak, İmam (a.s.), bunu hoş karşılamamıştır."
Böyle bir ayaklanmanın zemini hazırlandığı halde, İmam (a.s.)'ın Emevilere karşı Muhtar'ın yanında yer almaması, onun izlediği yolda ne kadar hassas davrandığını göstermektedir. İmam (a.s.), zaten çok az olan yandaşlarını hiç tehlikeye atmak istememiştir.
Yoksa böyle bir acelecilik, başlamadan hareketinin bitmesine neden olabilirdi.
Ancak, Muhtar, İmam Hüseyin (a.s.)'ın katilini öldürdüğünde ona hayır duada bulunmuştur.
Neticede, Muhtar es-Sakafî'nin ordusu, İmam Hüseyin (a.s.)'ın kanını yerde bırakmadı ve Kerbela'da Yezid'in ordusuna, "öldürün" emrini veren Ubeydullah bin Ziyad'ı öldürdü.
"Muhtar, İbn Ziyad'ın pis kafasını İmam Ali bin Hüseyin (a.s.)'a gönderirken elçiye, kesik başı, İmam (a.s.) öğle namazını bitirip yemek sofraya konulduğu zaman onun önüne koymasını emretti.
Elçi, İmam (a.s.)'ın kapısına geldi. İnsanlar yemek için eve dolmuşlardı. Adam var gücüyle şöyle bağırdı:
"Ey Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i! Risalet madeni! Meleklerin inip çıktığı mübarek hane! Vahyin iniş mekânı! Ben Muhtar bin Ebu Ubeyde es-Sakafînin elçisiyim. Yanımda Ubeydullah bin Ziyad'ın kesik baş var."
Hâşimoğullarının evlerinde tek bir İmam Hüseyin (a.s.) sevdalısı kalmayacak şekilde hüngür hüngür ağlamaya başladılar."
Ali b. Hüseyin (a.s.), Ubeydullah'ın başını gördüğü zaman, babası için rahmet dileyip, "Hüseyin (a.s.)'ın başı Ubeydullah'a getirildiğinde o yemek yiyordu. Ubeydullah'ın başı bize getirildiğinde biz de aynı şekilde yemek yiyoruz" buyurmuştur.
"Ubeydullah'ın başını o hazrete gönderdiğinde, İmam'ın, Muhtar hakkında dua edip şöyle buyurduğu yazılmıştır: "Allah, Muhtar'ı mükâfatlandırsın ve ona hayır versin."
İimam Bâkır (a.s.), Muhtar hakkında şöyle buyurmuştur:
"Muhtar hakkında kötü söz demeyin, ona küfretmeyin. Çünkü o katillerimizi öldürdü, intikamımızı aldı, dul kadınlarımızı evlendirdi ve fakirliğimizde bize yardım etti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
İmam Seccad'ın (a.s.) yaşadığı dönem ise mâsum İmam'a karşı halifenin çekinmeden zulmettiği bir devirdir.
Öyle ki, Abdülmelik, sırf ona eziyet olsun diye elleri zincirli bir şekilde, esir muamelesi ederek İmam'ı yanına aldırmıştır.
Zührî şöyle der: "Abdülmelik bin Mervan, Ali bin Hüseyin (a.s.)'ı Medine'den Şam'a ihzar ettiği gün, İmam (a.s.)'ı zincirlenmiş ve bir grup memurun kontrolünde olduğunu gördüm.
İmam (a.s.)'a selam etmek, hal-hatır sormak için izin istedim. Askerler izin verdiler. İmam (a.s.)'ın yanına gittim. Eli ayağı zincirle bağlanmış olduğu halde bir odada olduğunu gördüm. Bu manzara beni ağlattı:
"Keşke sizin yerinizde ben olsaydım ve siz de esenlik içinde olsaydınız" dedim.
İmam (a.s.) buyurdu: "Ey Zührî, elimde ve ayağımda gördüklerinin beni rahatsız ettiğini mi düşünüyorsun? Eğer bunun olmamasını isteseydim, yapabilirdim. Sen ve senin gibiler böyle bir duruma düşseydi, Allah'ın azabını hatırlamanız için olacaktı."
Bunu dedikten sonra el ve ayaklarındaki zincirler kendiliğinden açıldı ve bana, "Sadece Medine'deki iki evde onlarla bu durumda olacağım" dedi.
Dört gece geçti, muhafızlar hayretler içinde gelip, "Zincirler yerinde duruyor ama İmam (a.s.)'ı bulamıyoruz. Oysa ki hiç uyumuyor ve hep onu gözetliyorduk" dediler.
Zührî şöyle devam etti: "Abdülmelik'in yanına gittim. Ali b. Hüseyin (a.s.)'ın durumunu sorunca, hadiseyi anlattım. Abdülmelik'in muhafızları onu aradıkları gün, o benim yanıma gelip, "Benden ne istiyorsun, benim seninle ne işim olabilir ki?" dedi.
"Benimle kal" dedim.
"Seninle kalmak istemiyorum" dedi ve çıktı.
"And olsun Allah'a bu sırada korkudan bütün bedenim titredi."
MUHTAR ES-SAKAFÎ AYAKLANMASI
İmam Hüseyin (a.s.)'ın intikamını almak için harekete geçen Tevvabun hareketi başarısız olmuştu. Ancak, Muhtar es-Sakafî bu konuda kararlı idi.
"Bu konuda Kûfe'deki Ehl-i Beyt yanlılarını tarafına çektikten sonra, Ali bin Hüseyin (a.s.)'dan yardım istemiş, ancak, İmam (a.s.), bunu hoş karşılamamıştır."
Böyle bir ayaklanmanın zemini hazırlandığı halde, İmam (a.s.)'ın Emevilere karşı Muhtar'ın yanında yer almaması, onun izlediği yolda ne kadar hassas davrandığını göstermektedir. İmam (a.s.), zaten çok az olan yandaşlarını hiç tehlikeye atmak istememiştir.
Yoksa böyle bir acelecilik, başlamadan hareketinin bitmesine neden olabilirdi.
Ancak, Muhtar, İmam Hüseyin (a.s.)'ın katilini öldürdüğünde ona hayır duada bulunmuştur.
Neticede, Muhtar es-Sakafî'nin ordusu, İmam Hüseyin (a.s.)'ın kanını yerde bırakmadı ve Kerbela'da Yezid'in ordusuna, "öldürün" emrini veren Ubeydullah bin Ziyad'ı öldürdü.
"Muhtar, İbn Ziyad'ın pis kafasını İmam Ali bin Hüseyin (a.s.)'a gönderirken elçiye, kesik başı, İmam (a.s.) öğle namazını bitirip yemek sofraya konulduğu zaman onun önüne koymasını emretti.
Elçi, İmam (a.s.)'ın kapısına geldi. İnsanlar yemek için eve dolmuşlardı. Adam var gücüyle şöyle bağırdı:
"Ey Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i! Risalet madeni! Meleklerin inip çıktığı mübarek hane! Vahyin iniş mekânı! Ben Muhtar bin Ebu Ubeyde es-Sakafînin elçisiyim. Yanımda Ubeydullah bin Ziyad'ın kesik baş var."
Hâşimoğullarının evlerinde tek bir İmam Hüseyin (a.s.) sevdalısı kalmayacak şekilde hüngür hüngür ağlamaya başladılar."
Ali b. Hüseyin (a.s.), Ubeydullah'ın başını gördüğü zaman, babası için rahmet dileyip, "Hüseyin (a.s.)'ın başı Ubeydullah'a getirildiğinde o yemek yiyordu. Ubeydullah'ın başı bize getirildiğinde biz de aynı şekilde yemek yiyoruz" buyurmuştur.
"Ubeydullah'ın başını o hazrete gönderdiğinde, İmam'ın, Muhtar hakkında dua edip şöyle buyurduğu yazılmıştır: "Allah, Muhtar'ı mükâfatlandırsın ve ona hayır versin."
İimam Bâkır (a.s.), Muhtar hakkında şöyle buyurmuştur:
"Muhtar hakkında kötü söz demeyin, ona küfretmeyin. Çünkü o katillerimizi öldürdü, intikamımızı aldı, dul kadınlarımızı evlendirdi ve fakirliğimizde bize yardım etti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.