logo
17 MAYIS 2024

İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -4-

Abbas b. Mûsa dedi ki: ‘Allah seni ıslah etsin, hayırlarla ödüllendirsin. Bu vasiyetin içinde yazılanlar, bir hazine ve mücevher değerindedir. Fakat kardeşimiz bunu bizden gizlemek ve bizi ondan yoksun bırakmak istiyor
04.04.2024 08:21:00
Haber Merkezi
İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -4-
İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -4-
Ebu'l-Hakem der ki: 'Bana Abdullah b. Âdem el-Câferî, Yezid b. Selit'ten naklen anlattı ki: Ebu İmran et-Talhî Medine kadısıydı. Mûsa b. Câfer vefat edince, sekizinci İmam'ın kardeşleri, onu kadı et-Talhî'nin mahkemesine götürdüler.

Abbas b. Mûsa dedi ki: 'Allah seni ıslah etsin, hayırlarla ödüllendirsin. Bu vasiyetin içinde yazılanlar, bir hazine ve mücevher değerindedir. Fakat kardeşimiz bunu bizden gizlemek ve bizi ondan yoksun bırakmak istiyor.

Babamız da -Allah rahmet etsin- her şeyi ona bırakmış, bizi yoksun bırakmış. Eğer kendimi tutmasaydım sana insanların huzurunda önemli bir şey söyleyecektim.' (İmamlığı ve İmam'ın yerine kimin geçtiğini kastediyor).

Bunun üzerine İbrahim b. Muhammed ileri atıldı ve dedi ki: 'Öyle bir durumda, Allah'a yemin ederim ki, bizim senden asla kabul etmeyeceğimiz ve kesinlikle seni doğrulamayacağımız bir şey haber vermiş olursun. Sonra sen bizim yanımızda kınanan ve tiksinti duyulan biri olursun.

Biz seni çocukluğunda da büyüklüğünde de yalancı biri olarak tanıyoruz. Baban seni herkesten daha iyi bilirdi. Eğer sende bir hayır olsaydı, kuşkusuz baban senin dışını da içini de bilirdi. Nitekim, sana iki tane hurmayı dahi emanet etmezdi.'

Sonra amcası İshak b. Câfer atıldı ve iki yakasından tutarak ona şöyle dedi:

'Sen kıt akıllının, zayıf iradelinin ve ahmağın birisin. Bugün yaptığın, dün yaptığının aynısıdır.'

Orada bulunanların hepsi bu tepkiyi onaylayıp onun karşısında birbirlerine yardımcı oldular.

Kadı Ebu İmran, Ali'ye dedi ki: 'Kalk, ey Ebu'l-Hasan (a.s.). Bugün babandan bana ulaşan lanet yeter. Baban sana geniş yetkiler tanımış.

Hayır, Allah'a yemin ederim ki, bir çocuğu babasından daha iyi hiç kimse tanıyamaz. Hayır, Allah'a yemin ederim ki, baban, bizim nezdimizde kıt akıllı ve zayıf görüşlü biri olarak bilinmiyordu.'

Abbas kadıya dedi ki: 'Allah, seni sâlih kılsın. Vasiyetnameyi yırt ve içinde neler yazıldığını oku.'

Ebu İmran dedi ki: 'Onu yırtamam. Babandan bugün bana ula-şan bunca lanet yeter.'

Abbas: 'O halde ben yırtacağım' dedi.

Kadı: 'Sen bilirsin' dedi.

Abbas vasiyetnamenin üzerindeki mührü yırttı. Gördü ki, vasiyette kendileri dışarı tutulmuşlar ve tek yetkili olarak Ali belirlenmiştir. Kendileri de isteseler de istemeseler de Ali'nin velayeti altına alınmışlardır. Sadakalar ve başka gelirler üzerindeki tasarruf yetkisi kendilerinden alınmıştır. Böylece vasiyetnâmenin açılması kendileri için bir utanç ve zillet, Ali (a.s.) için de bir hayır vesilesi olmuştu.

Abbas'ın açtığı vasiyetnâmenin altında şahit olarak şunların isimleri yazılıydı:

İbrahim b. Muhammed, İshak b. Câfer, Câfer b. Sâlih, Said b. İmran. Ümmü Ahmed'in de yüzünü, Kadı'nın meclisinde açtılar. Çünkü gelen kadının o olmayabileceğini, dolayısıyla yüzünün açılıp kimliğinin açıkça ortaya çıkmasını istediler.

Ümmü Ahmed bu olay üzerine şöyle dedi: 'Allah'a yemin ederim ki, efendim bunu bana haber vermişti: Sen zorla evinden çıkarılacak ve meclislere götürüleceksin' diye.

İshak b. Câfer onu tartakladı ve dedi ki: 'Sus! Çünkü kadınlar zayıftırlar. Onun böyle bir şey söylediğini sanmıyorum.'

Sonra Ali (a.s.), Abbas'a döndü ve dedi ki: "Ey kardeşim! Sizi böyle davranmaya iten şeyin üzerinizdeki borçlar olduğunu biliyorum. Ey Said, git ve onların ne kadar borcu varsa, hepsini tesbit et ve benim malımdan öde. Hayır, Allah'a yemin ederim ki, ben yeryüzünde yürüdüğüm sürece size eşlik etmekten ve size iyilik etmekten ayrılmayacağım. İstediğinizi söyleyin.'

Abbas dedi ki: 'Sen bize, mallarımızın fazlalık kısmından başka bir şey vermiyorsun. Bizimse, sendeki mallarımız bundan fazladır.'

Bunun üzerine dedi ki: 'İstediğinizi söyleyebilirsiniz. Benim onurum, sizin onurunuzdur. Eğer iyilik yaparsanız, bu, Allah katında sizin lehinize olacaktır. Eğer kötülük yaparsanız, biliniz ki, Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Allah'a yemin ederim ki, bugün çocuklarımın ve sizden başka vârislerimin olmadığını biliyorsunuz.

Eğer sizden bir şey sakladığımı ve size vermediğimi sanıyorsanız, bu, sizindir ve ileride size dönecektir. Allah'a yemin ederim ki, babanızın vefatından bu yana hiçbir malı kendime ayırmış değilim ve sizin uygun gördüğünüz şekilde harcama yaptım.'

Abbas ileri atıldı ve dedi ki: 'Allah'a yemin ederim ki, böyle değildir. Allah senin görüşünün bizim üzerimizde etkin olmasını istememiştir. Fakat babamız bizi kıskandı ve öyle bir şey istedi ki, Allah bunu, ne ona ne de sana nasip etmeyecektir. Biliyorsun ki, ben, Kûfeli kumaş satıcısı Safvan b. Yahya'yı tanıyorum. Eğer sağ kalırsam, sen de onun yanındayken, onun yakasına yapışacağım.'

Ali (a.s.) dedi ki: 'La havle ve la kuvvete illa billâhil aliyyil azim, -Yüce ve büyük Allah'tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur-.

Ey kardeşlerim! Kardeşlerinin mutluluğuna düşkün bir kimseyim. Allah bunu biliyor. Allah'ım, eğer onların iyiliğini istediğimi, onlara karşı iyilik yapma amacında olduğumu, onlarla akrabalık bağlarımı sürdürdüğümü, onlara karşı şefkatli olduğumu, gece ve gündüz onların işleriyle ilgilendiğimi biliyorsan, bundan dolayı beni hayırla ödüllendir.

Eğer bunun aksi bir tavır üzereysem -ki Sen bütün gaybı en çok bilensin- o zaman da beni hak ettiğim şeyle cezalandır, hayırsa hayırla, şerse şerle karşılık ver. Allah'ım, onları ıslah et, onların işlerini de ıslah et.

Şeytanı bizden ve onlardan uzaklaştır. Sana yönelik itaatlerinde onlara yardım et. Sana doğru yol almaları hususunda onları başarılı kıl. Bana gelince, ey kardeşim! Sizin mutluluğunuza düşkünüm, sizin ıslâhınız için çaba sarf edeceğim. Allah söylediklerimize vekildir.'

Abbas dedi ki: 'Senin ne tatlı dilli biri olduğunu bilirim! Senin küreğinin belleyeceği balçık yoktur yanımda.' (Senin bu tatlı sözlerine kanmam ben, anlamında bir deyim. Bu tür sözlere karnım toktur).

Topluluk bu sözlerden sonra dağıldı. Allah'ınsalâtı Muhammed'in ve Âl'inin (Ehl-i Beyt'inin) üzerine olsun."

İbn Sinan şöyle rivayet etmiştir: "Irak'a gelmesinden bir yıl önce Ebu'l-Hasan Mûsa'nın (a.s.) yanına gittim. Oğlu Ali de önünde oturuyordu. Bana baktı ve dedi ki:

'Ey Muhammed! Bu sene bir hareketlilik olacak. Bundan dolayı telaşlanma.'

Dedim ki: 'Ne olacak, kurban olduğum? Sözün benim kanımı dondurdu.'

Buyurdu ki: 'Tağutların (Abbasi halifesi el-Mehdi'yi kastediyor. Hilafeti h. 158-169) bulunduğu yere gideceğim. Fakat ondan ve ondan sonraki halifeden (el-Hâdi. Hilafeti h. 169, 170) bana bir kötülük gelmeyecektir.'

Dedim ki: 'Peki, ne olacak, kurban olduğum?'

Buyurdu ki: 'Allah, zâlimleri saptırır ve dilediğini yapar.'

Dedim ki: 'Ne olacak, kurban olduğum?'

Buyurdu ki: 'Şu oğluma zulmeden ve benden sonra onun imamlığını inkâr eden kimse, Resûlullah'tan (s.a.v.) sonra Ali b. Ebu Tâlib'e zulmeden, onun hakkını inkâr eden kimse gibidir.'

Dedim ki: 'Allah'a yemin ederim ki, eğer Allah bana ömür verirse, ben onun hakkını mutlaka teslim ederim ve onun imamlığını kesinlikle kabul ederim.'

Dedi ki: 'Doğru söyledin ey Muhammed! Allah, sana ömür verecek ve sen onun hakkını teslim edecek, hem onun, hem de ondan sonraki İmam'ın imamlığını kabul edeceksin.'

Dedim ki: 'Ondan sonraki imam kimdir?'

Buyurdu ki: 'Oğlu Muhammed'dir.'

Dedim ki: Ona da râzı oluyor ve teslim oluyorum."   (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti

28 Şubat Davası'nda hüküm giyen hasta ve ileri yaştaki komutanlar AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla affedildi.
17.05.2024 00:55:00 / Güncelleme: 17.05.2024 01:26:15
Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat davasından ceza alan Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker'in de aralarında olduğu generallerin cezalarını kaldırdı. Karara, Adli Tıp'ın generallere yönelik 'sürekli hastalık' ve 'bunama' raporları gerekçe gösterildi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre cezası kaldırılan isimler şöyle:

Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Çevik Bir, Haci Sülük, Aliefter Aslan, Avni Yılmaz, Sevda Yüksel, Gülbey Sarıoğlu, Süleyman Tuna, Abdulhekim Yılmaz, Çetin Doğan ve Aydan Erol.


Özel: Gecikmiş ama doğru bir adım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. 

Özel paylaşımında, "İleri derecede hastalıkları bulunan hükümlü generaller Çetin Doğan, Çevik Bir, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak ve Erol Özkasnak'ın cezalarının kaldırılma kararları gecikmiş ama doğru bir adımdır.Ailelerinin gözü aydın." ifadelerini kullandı.

Özgür Özel, hükümlü generallerin durumunu AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'la konuştuğunu açıklamıştı. Erdoğan'ın Özel'e konuyla ilgili talimat verdiğini söylediği iddia edilmişti.

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında şüphelilerden K.G.Ö.'nün "yurtdışına çıkış yasağı" adli kontrolü uygulanarak serbest bırakıldığını açıkladı.
16.05.2024 20:29:00
İhlas Haber Ajansı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında şüphelilerden K.G.Ö. 'yurtdışına çıkış yasağı' adli kontrolü uygulanarak mevcut delil durumuna göre serbest bırakılmıştır. Soruşturma kapsamında halen gözaltında 7 şüpheli bulunmaktadır. Tüm şüphelilerin dijital materyal incelemeleri devam etmektedir. Şüphelilerle ilgili Masak raporu temin edilmiştir. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasına yönelik işlemler Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Tem Şube Müdürlüğü'nce yapılmaktadır. Soruşturmaya titizlikle devam olunmaktadır" ifadelerine yer verildi.

İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor

TÜRKONFED ile Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ve en son 2014 yılında yayımlanan 'Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi'nin 2023yılı raporuna göre İstanbul birinciliğini korurken Ankara ikinci, İzmir ise üçüncü sırada yer aldı. Şanlıurfa, Muş ve Ağrı ise rekabetçiliği en düşük üç il olarak sıralandı. TÜRKONFED Başkanı Sönmez, İstanbul ile diğer iller arasındaki farkın açılmasının beklenen büyük İstanbul depremi dolayısıyla ülke ekonomisi açısından önemli bir risk oluşturduğunu vurguladı.
16.05.2024 14:55:00 / Güncelleme: 16.05.2024 14:58:42
AHMET TURAN YİĞİT
İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor
İstanbul uçuyor, diğer iller yürüyor

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM), bölgesel rekabetçilik dinamiklerini anlama, rekabetçiliği etkileyen ekonomik ve sosyal dengesizlikleri değerlendirme ve gelecekteki politika kararları için temel veri sağlama hedefiyle 'Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi 2023' raporunu yayımladı. Bu çalışma, iki kurumun iş birliğiyle 2014 yılında hazırlanan endeks ile karşılaştırıldığında, Tekirdağ'ın 11. sıraya gerileyerek yerini Yalova'ya bırakması haricinde, ilk 10 sıra içerisinde yer alan illerin değişmediği görüldü. Öte yandan ilk iki sırada yer alan İstanbul ve Ankara ile onları takip eden diğer iller arasındaki rekabetçilik gücü makasının gittikçe açılmakta olduğu tespit edildi.

Bir gıdım ilerleme yok

Rapora bir bütün olarak bakıldığında, üretim faaliyetinin profili bakımından son 10 yıl içerisinde Türk ekonomisinin içerdiği bölgesel dengesizliklerde bazı istisnalar dışında düzelme kaydedilmediği ortaya çıktı.Buna göre İstanbul'un üretim yükünü çekme bakımından üstlendiği yüksek ağırlık daha da artarken, ekonomik faaliyetin ve istihdamın İstanbul ve Ankara ile batı kıyı illerinde yoğunlaşması olgusunu değiştirecek yapısal değişiklikler bölgesel bazda gerçekleşmedi. Ayrıca Orta Anadolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya nüfuz eden bir düzelme eğilimi saptanmadı. Rapora göre birinci sırada yer alan İstanbul'un ardından Ankara ikinciliğini, İzmir ise üçüncülüğünü korudu. 81 il arasında sıralaması ve rekabetçilik gücü 2014 endeksine göre en fazla yükselen iller Çorum, Ordu ve Kastamonu oldu. Batı Karadeniz, rekabet gücünü en çok artıran bölge olarak dikkat çekerken Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin rekabetçilik düzeylerinde düşüşler yaşandı.

Son sırada Ağrı var

2023 rekabetçilik endeksinin son 10 sırasındaki iller 2014 yılına göre anlamlı bir değişiklik göstermezken yalnızca kendi içlerinde yer değiştirdi. Tümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde olan bu 10 il sondan geriye doğru sırasıyla Ağrı, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Bitlis, Van, Siirt, Hakkari, Mardin ve Batman oldu.  Endeksin son yüzde 20'lik dilimi de tamamıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden oluştu. Endeks batı kıyı bölgeleri ve Marmara-Ankara ekseni arasında en yüksek değerlerine ulaşırken rekabetçilik gücünün batıdan doğuya doğru gidildikçe zayıflamakta olduğu görüldü.


Eğitim düzelmeden, gelişmişlik farkı ortadan kalkmaz

Raporu değerlendiren TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin bölgelerarası gelişmişlik farkı dolayısıyla ekonomik ve refah dağılımında yaşanan adaletsizlik olduğunu söyledi. Türkiye'nin rekabetçiliğinin genel ortalamasının yükselmesi ve iller arasındaki farkın kapanması için nitelikli iş gücüne, bunu sağlamak için de nitelikli eğitime ihtiyaç duyulduğunu belirten Sönmez, "Başta Anadolu'da olmak üzere illerin rekabet gücü arasındaki farkı kapatacak tek yol nitelikli eğitim. Kalkınmanın yolu Anadolu'dan geçer. Her şehrimizin kendine has özellikleri var. Her birinin rekabet avantajı ve engeli farklı. Bu nedenle Anadolu'daki şehirlerimizin rekabetçiliğini artırmak için hem yerel hem de ulusal düzeyde politikalar geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Türkiye'nin İstanbul'a bağımlı olmasının sonuçları ağır olabilir!

İstanbul ile diğer iller arasındaki farkın açılmasının beklenen büyük İstanbul depremi dolayısıyla ülke ekonomisi açısından önemli bir risk oluşturduğunu vurgulayan Sönmez  "Ülkemizde milli gelirin üçte birini, büyümenin de beşte ikisini tek başına karşılayan İstanbul, rekabetçilik endeksinde diğer illere göre farklı bir kulvarda. Ancak piyasa büyüklüğünden insan sermayesine tüm alanların İstanbul'a sıkışmış olması, beklenen büyük depremin ülkemiz ekonomisini toparlanması çok güç bir duruma sokacağı aşikar. Diğer taraftan TÜİK verilerine göre 2018-2023 yılları arasında İstanbul'dan 2.2 milyon kişinin göç etmesine, özellikle pandemi döneminde uzaktan çalışmaya geçilmesiyle birlikte nitelikli iş gücünde ciddi bir kesimin İstanbul'dan ayrılmasına rağmen endekslerin değişmemesi, diğer illerimizdeki gelişimin yetersizliğini ortaya koyuyor" dedi.

Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak

İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor.
16.05.2024 12:59:00
Haber Merkezi
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
İBB birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor. Özelleştirilecek şirketler arasında İGDAŞ, Halk Ekmek, İspark ve Hamidiye Su da bulunuyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elde etti. Şimdi de birçok şirketi "halka arz" etmeyi planlıyor.

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, belediye meclisinde CHP'nin çoğunluğu elde etmesinin, İGDAŞ'ın halka arzı da dahil olmak üzere 'fonlama sağlama' planlarında ilerlemeye imkan tanıdığını söyledi. İGDAŞ'ın halka arz planı ilk olarak 2010'larda gündeme gelmiş ancak hayata geçememişti.

Bloomberg'ün sorularını yanıtlayan Vural, gaza zam gelirse şirketin değerinin de 10 milyar doları bulacağını söyledi.

Ekonomik kriz nedeniyle halkın tercih ettiği Halk Ekmek'in de sırada olduğunu söyleyen Vural, İspark ve Hamidiye Suyu'n da özelleştirilmesi için hazırlık içinde olduklarını belirtti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.