İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s) Cabir-i Cu'fi'ye vasiyeti -2-
İmam aleyhi's-selâm Cabir'e şöyle buyurdu: “Nefsi tanımakla, bencilliğin yolunu kapa. (Çünkü nefsinin, kötü ahlâk ve tabiatını ve gizli isteklerini bilen insan kendini büyük görmez.)
01.03.2025 17:06:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam aleyhi's-selâm Cabir'e şöyle buyurdu: "Nefsi tanımakla, bencilliğin yolunu kapa. (Çünkü nefsinin, kötü ahlâk ve tabiatını ve gizli isteklerini bilen insan kendini büyük görmez.)
Doğru bir tefvizle (işi Allah'a bırakmakla) ruhi rahatlığa kavuş.
Beden rahatlığını kalbin huzurunda ara.
Az hata yapmakla, kalp huzuruna kavuş.
Yalnızlıkta çok zikir etmekle, yumuşak kalpli olmaya çalış.
Daimi hüzünle, kalbini aydınlat.
Gerçek korkuyla Şeytan'dan korun.
Yalan ümitten sakın (günah işleyip Allah'ın rahmetine boşuna ümit bağlama).
Çünkü böyle bir ümit seni, gerçek korkuya (hakiki azaba) sokar.
Allah karşısında, amellerde doğru olmakla (ihlâsla) kendini süsle.
Göçmeye acele etmekle (ölüme hazırlanmakla) kendini O'na (Allah'a) sevdir.
İşi ertelemekten ve sonra yapacağım, demekten sakın.
Çünkü helak olanlar bu denizde gark olmaktadır.
Gafletten uzak ol. Zira kalbin katılaşması gaflete dalmaktadır.
Özrün olmadığı yerlerde gevşeklik yapma. Çünkü pişman olanlar ona sığınır.
Tam bir pişmanlık ve çok tövbe etmekle geçmiş günahlarından dön.
Güzel bir dönüşle, Allah'ın rahmet ve affına yönel. Güzel dönüş için de, gecelerin karanlığında, halis dua ve münacat ile Allah'tan yardım talebinde bulun.
Az rızkı çok ve çok itaati de az saymakla, büyük şükrü elde et.
Çok şükür etmekle, nimetin çoğalmasını kazan.
Nimetin elden çıkması korkusuyla, büyük şükre sarıl.
Tamahı öldürmekle, ebedi izzeti talep et.
Halktan ümitsizliğin verdiği izzetle, tamahın zilletini kendinden uzaklaştır.
Yüce himmetle de, halktan ümidi kesmek izzetini elde et.
Arzuyu azaltmakla, dünyadan (ahiretin için) azık topla.
Fırsat varken hedefe kavuşmak için çabuk davran.
Bedenin sıhhatli olmalı ve boş zaman gibi iyi bir fırsat olmaz.
Güvenilmez insanlara, itimat etmekten sakın. Çünkü yemek alışkanlığı gibi kötülüğe de alışkınlık vardır (kötülüğe alışkın birisi alışkanlığını bırakamaz).
Bil ki, sağlık talep etmekten üstün bir ilim ve kalp sağlığından da üstün bir sağlık yoktur.
Nefsin istek ve arzularına muhalefet etmek gibi akıl, günahtan alıkoyan korku gibi korku, hayırlı amele teşvik eden ümit gibi ümit, kalp fakirliği (tamah vs.) gibi fakirlik, gönül zenginliği gibi zenginlik, nefsani isteklere galip olmak gibi de güç yoktur.
Yakin nuru gibi nur, dünyayı küçük görmek gibi yakin ve kendini tanımak gibi de bilgi yoktur.
Huzur gibi nimet, şartların elverişli olması gibi de huzur yoktur. Yüce himmet gibi şeref, arzuyu azaltmak gibi zühd, makam üzere yarışmak gibi de ihtiras yoktur.
İnsaf gibi adalet, zulüm gibi tecavüz, heva ve hevese uymak gibi de zulüm yoktur. Farzları eda etmek gibi itaat, üzüntü gibi de korku yoktur.
Akılsızlık gibi musibet, yakin azlığı gibi akılsızlık, korkusuzluk gibi yakin azlığı, korkunun olmamasına üzülmenin azlığı gibi de korkusuzluk yoktur.
Günahı küçük saymak ve mevcut durumuna razı olmak gibi musibet, cihad gibi fazilet, heva ve hevese karşı mücadele etmek gibi de cihad yoktur.
Öfkeyi yenmek gibi kuvvet, daimi yaşamak sevgisi gibi günah, tamah zilleti gibi de zillet yoktur.
Fırsat varken, ihmalkârlık yapmaktan sakın. Zira ihmalkârlık, ehlini hüsrana uğratan bir sahadır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Doğru bir tefvizle (işi Allah'a bırakmakla) ruhi rahatlığa kavuş.
Beden rahatlığını kalbin huzurunda ara.
Az hata yapmakla, kalp huzuruna kavuş.
Yalnızlıkta çok zikir etmekle, yumuşak kalpli olmaya çalış.
Daimi hüzünle, kalbini aydınlat.
Gerçek korkuyla Şeytan'dan korun.
Yalan ümitten sakın (günah işleyip Allah'ın rahmetine boşuna ümit bağlama).
Çünkü böyle bir ümit seni, gerçek korkuya (hakiki azaba) sokar.
Allah karşısında, amellerde doğru olmakla (ihlâsla) kendini süsle.
Göçmeye acele etmekle (ölüme hazırlanmakla) kendini O'na (Allah'a) sevdir.
İşi ertelemekten ve sonra yapacağım, demekten sakın.
Çünkü helak olanlar bu denizde gark olmaktadır.
Gafletten uzak ol. Zira kalbin katılaşması gaflete dalmaktadır.
Özrün olmadığı yerlerde gevşeklik yapma. Çünkü pişman olanlar ona sığınır.
Tam bir pişmanlık ve çok tövbe etmekle geçmiş günahlarından dön.
Güzel bir dönüşle, Allah'ın rahmet ve affına yönel. Güzel dönüş için de, gecelerin karanlığında, halis dua ve münacat ile Allah'tan yardım talebinde bulun.
Az rızkı çok ve çok itaati de az saymakla, büyük şükrü elde et.
Çok şükür etmekle, nimetin çoğalmasını kazan.
Nimetin elden çıkması korkusuyla, büyük şükre sarıl.
Tamahı öldürmekle, ebedi izzeti talep et.
Halktan ümitsizliğin verdiği izzetle, tamahın zilletini kendinden uzaklaştır.
Yüce himmetle de, halktan ümidi kesmek izzetini elde et.
Arzuyu azaltmakla, dünyadan (ahiretin için) azık topla.
Fırsat varken hedefe kavuşmak için çabuk davran.
Bedenin sıhhatli olmalı ve boş zaman gibi iyi bir fırsat olmaz.
Güvenilmez insanlara, itimat etmekten sakın. Çünkü yemek alışkanlığı gibi kötülüğe de alışkınlık vardır (kötülüğe alışkın birisi alışkanlığını bırakamaz).
Bil ki, sağlık talep etmekten üstün bir ilim ve kalp sağlığından da üstün bir sağlık yoktur.
Nefsin istek ve arzularına muhalefet etmek gibi akıl, günahtan alıkoyan korku gibi korku, hayırlı amele teşvik eden ümit gibi ümit, kalp fakirliği (tamah vs.) gibi fakirlik, gönül zenginliği gibi zenginlik, nefsani isteklere galip olmak gibi de güç yoktur.
Yakin nuru gibi nur, dünyayı küçük görmek gibi yakin ve kendini tanımak gibi de bilgi yoktur.
Huzur gibi nimet, şartların elverişli olması gibi de huzur yoktur. Yüce himmet gibi şeref, arzuyu azaltmak gibi zühd, makam üzere yarışmak gibi de ihtiras yoktur.
İnsaf gibi adalet, zulüm gibi tecavüz, heva ve hevese uymak gibi de zulüm yoktur. Farzları eda etmek gibi itaat, üzüntü gibi de korku yoktur.
Akılsızlık gibi musibet, yakin azlığı gibi akılsızlık, korkusuzluk gibi yakin azlığı, korkunun olmamasına üzülmenin azlığı gibi de korkusuzluk yoktur.
Günahı küçük saymak ve mevcut durumuna razı olmak gibi musibet, cihad gibi fazilet, heva ve hevese karşı mücadele etmek gibi de cihad yoktur.
Öfkeyi yenmek gibi kuvvet, daimi yaşamak sevgisi gibi günah, tamah zilleti gibi de zillet yoktur.
Fırsat varken, ihmalkârlık yapmaktan sakın. Zira ihmalkârlık, ehlini hüsrana uğratan bir sahadır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.