İmam Hüseyin’in komutan Hürr ile karşılaşması
İmam Hüseyin (a.s.) kendisini Kûfe’ye girmeden yakalamak için gönderilen ordunun komutanı Hürr b. Riyahî’nin ordusu ile “Şeraf” bölgesinde karşılaştığında, en ufak bir korku yaşamadı
15.06.2022 23:49:00





Müslim b. Akil, Zilhicce'nin dokuzuncu günü yani Tevriye günü öldürüldü. İmam henüz Mekke'den ayrılmıştı. Ölüm haberi ise Mekke'den çıkıp, Kûfe istikametine giderken yolda kendisine ulaşacaktır.
Kafile Mekke'den Kûfe'ye doğru yola devam ederken, çeşitli yerlerde konakladıktan sonra Sa'lebiye konağına ulaşılmıştır. Burada İmam Hüseyin (a.s.), elçisi Müslim bin Akil'in ölüm haberini o bölgeden gelen bir kişiden almıştır.
İbn-i Selim diyor ki: "İmam (a.s.) bu sözü duyduğunda "inna lillah ve inna ileyhi raciun" dedi ve gözünden yaşlar boşandı."
Akil'in çocuklarıda, "Hayır, Allah'a and olsun ki, Müslim'in intikamını onun katillerinden almadıkça veya onun gibi biz de şehit olmadıkça davamızdan vazgeçmeyeceğiz" dediler.
Hürr bin Riyahî ile karşılaşması
İmam Hüseyin (a.s.) kendisini Kûfe'ye girmeden yakalamak için gönderilen ordunun komutanı Hürr b. Riyahî'nin ordusu ile "Şeraf" bölgesinde karşılaştığında, en ufak bir korku yaşamadı.
Bin süvariden oluşan bir orduya karşı, ailesi ve en yakınlarından oluşan, kadın ve çocukları da sayarsak 75 kişilik bir kafile …
Mukayese bile edilemeyecek bu güç dengesizliği saldırının başladığı anlarda büyük bir aşk ve muhabbete vesile olacaktır…
İmam (a.s.) ne maksatla geldiklerini sordu.
Hürr, "Size eşlik etmek, sizi sürükleyerek susuz ve korumasız bir bölgeye doğru götürmek üzere geldik. Ya da Yezid'in ve Ubeydullah b. Ziyad'ın hükmünü kabul edersiniz" dedi.
İmam Hüseyin (a.s.)'ın kıyam etmesinin nedeni Yezid'e biat etmemesiydi. Bunu yine kabul etmedi. O (a.s.) da Hürr'ü, geri dönmesine izin vermesi için iknaya çalıştı ama Hürr de onu bırakmıyordu. Neticede bir sonuç alınamadı.
Hz. Hüseyin (a.s.) ayağa kalkarak şöyle konuştu:
"Ey insanlar, ben ancak mektuplarınız bana ulaştıktan ve elçileriniz bana geldikten sonra size geldim.
Şöyle demiştiniz: "Hemen bize gel çünkü bizim bir imamımız yoktur. Belki Yüce Allah senin sayende bizi hak ve hidayet üzerinde birleştirir."
Eğer siz hâlâ bu söz üzere iseniz, işte ben size geldim; bana, sözlerinize ve ahitlerinize güvenmemi sağlayacak bir işaret verin.
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, benim gelişimden hoşnut değilseniz, size gelmek üzere ayrıldığım yere geri dönerim."
Hikmetler
İmam (a.s.), "Ben davete icabet ederek buraya geldim. Yoksa ben yaşayacağım kaderden endişe ederek yaşayan biri değilim. Kadere rızam tamdır" diyerek bundan sonraki mesuliyet Kûfeliler'e aittir mesajını vermiştir.
"Geldiğim yere geri dönerim" demesi, "Ben sizin üzerinize hüccetimi tamamladım" hükmünün verilmesi içindir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)
Kafile Mekke'den Kûfe'ye doğru yola devam ederken, çeşitli yerlerde konakladıktan sonra Sa'lebiye konağına ulaşılmıştır. Burada İmam Hüseyin (a.s.), elçisi Müslim bin Akil'in ölüm haberini o bölgeden gelen bir kişiden almıştır.
İbn-i Selim diyor ki: "İmam (a.s.) bu sözü duyduğunda "inna lillah ve inna ileyhi raciun" dedi ve gözünden yaşlar boşandı."
Akil'in çocuklarıda, "Hayır, Allah'a and olsun ki, Müslim'in intikamını onun katillerinden almadıkça veya onun gibi biz de şehit olmadıkça davamızdan vazgeçmeyeceğiz" dediler.
Hürr bin Riyahî ile karşılaşması
İmam Hüseyin (a.s.) kendisini Kûfe'ye girmeden yakalamak için gönderilen ordunun komutanı Hürr b. Riyahî'nin ordusu ile "Şeraf" bölgesinde karşılaştığında, en ufak bir korku yaşamadı.
Bin süvariden oluşan bir orduya karşı, ailesi ve en yakınlarından oluşan, kadın ve çocukları da sayarsak 75 kişilik bir kafile …
Mukayese bile edilemeyecek bu güç dengesizliği saldırının başladığı anlarda büyük bir aşk ve muhabbete vesile olacaktır…
İmam (a.s.) ne maksatla geldiklerini sordu.
Hürr, "Size eşlik etmek, sizi sürükleyerek susuz ve korumasız bir bölgeye doğru götürmek üzere geldik. Ya da Yezid'in ve Ubeydullah b. Ziyad'ın hükmünü kabul edersiniz" dedi.
İmam Hüseyin (a.s.)'ın kıyam etmesinin nedeni Yezid'e biat etmemesiydi. Bunu yine kabul etmedi. O (a.s.) da Hürr'ü, geri dönmesine izin vermesi için iknaya çalıştı ama Hürr de onu bırakmıyordu. Neticede bir sonuç alınamadı.
Hz. Hüseyin (a.s.) ayağa kalkarak şöyle konuştu:
"Ey insanlar, ben ancak mektuplarınız bana ulaştıktan ve elçileriniz bana geldikten sonra size geldim.
Şöyle demiştiniz: "Hemen bize gel çünkü bizim bir imamımız yoktur. Belki Yüce Allah senin sayende bizi hak ve hidayet üzerinde birleştirir."
Eğer siz hâlâ bu söz üzere iseniz, işte ben size geldim; bana, sözlerinize ve ahitlerinize güvenmemi sağlayacak bir işaret verin.
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, benim gelişimden hoşnut değilseniz, size gelmek üzere ayrıldığım yere geri dönerim."
Hikmetler
İmam (a.s.), "Ben davete icabet ederek buraya geldim. Yoksa ben yaşayacağım kaderden endişe ederek yaşayan biri değilim. Kadere rızam tamdır" diyerek bundan sonraki mesuliyet Kûfeliler'e aittir mesajını vermiştir.
"Geldiğim yere geri dönerim" demesi, "Ben sizin üzerinize hüccetimi tamamladım" hükmünün verilmesi içindir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.