İmam Cafer arkadaşın önemini anlatıyor
Kardeşlerinizin sayısını çoğaltın. Çünkü her mü’minin en az bir tane duası kabul edilir
01.07.2022 23:45:00
"Kardeşlerinizin sayısını çoğaltın. Çünkü her mü'minin en az bir tane duası kabul edilir."
Yine şöyle buyurmuştur:
"Kardeşlerinizin sayısını çoğaltın. Zira her mü'minin şefaat etme yetkisi vardır."
"Kardeşler birbirleriyle ilişkilerini sürdürsünler. Birbirlerini ziyaret etsinler. Seferde iken de birbirleriyle yazışsınlar."
"Bir kul Allah rızası için kardeşini ziyaret etmek üzere yola çıkarsa, bütün günahları bağışlanmış, dünya ve ahiret ihtiyaçları karşılanmış olarak geri döner."
Bir yerde şöyle buyurmuştur:
"Mü'minin musafaha etmesi bin iyilik değerindedir."
"Kardeşlerinizin maddî ihtiyaçlarını gidermek suretiyle Allah'a yaklaşmaya çalışın."
İmam Cafer, kendisini sevenlere her zaman birbirlerini ziyaret etmelerini, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamalarını, yardımlaşmalarını tavsiye etmiştir.
Öğrencisi Heyseme'ye şunları söylemektedir:
"Bizi seven dostlarımıza selam söyle. Allah'tan korkup sakınmalarını ve sâlih ameller işlemelerini tavsiye et. Sağlıklı olanları, hasta olanları ziyaret etsinler. Zenginleri, fakirlere yardımcı olsunlar. Birbirlerinin cenaze törenlerine katılsınlar. Evlerinde buluşsunlar. Dinî ilmiler üzerinde müzakere etsinler. Bu, bizim davamızın hayat bulması demektir. Bizim davamızı ihyâ edenlere Alah rahmet etsin!"
"Kardeşlerinizin maddî ihtiyaçlarını gidermek suretiyle Allah'a yaklaşmaya çalışın."
Muhammed b. Müslim şöyle anlatıyor:
"el-Cebel bölgesinden bir adam bana geldi. Onu alıp İmam Câfer Sâdık'ın yanına götürdüm. Ayrılacağımız sırada adam İmam'a, "Bana tavsiyede bulun" dedi.
İmam buyurdu ki: "Sana Allah'tan korkmanı ve Müslüman kardeşine iyilik etmeni tavsiye ediyorum. Kendin için istediğin şeyi onun için de iste. Kendin için istemediğin şeyi onun için de isteme.
Eğer senden bir şey isterse ver, eğer senden yüz çevirirse sen ona yönel. Ona iyilik etme hususunda sen usanç gösterme, çünkü o senden usanmaz. Ona destek ol, çünkü o sana destek olur.
Eğer sana öfke duyuyorsa, öfkesini yatıştırıncaya kadar ondan ayrılma. Eğer yanında değilse onu himaye et. Ona destek ol, yardım et. Ona ikramda bulun, ona karşı nazik ol. Çünkü o sendendir. Sen de ondansın."
İmam Câfer, Allah yolunda kardeşliği anlatırken şöyle buyurmuştur:
"Resulûllah buyurdu ki: Altı haslet kimde olursa, o kimse Allah'ın huzurunda ve sağındadır."
İbn Ya'fur, "Bu hasletler nelerdir?" diye sordu.
İmam buyurdu ki: "Müslüman kişi ailesinde en sevdiği kimse için istediği şeyi kardeşi için de ister.
Ailesinden en sevdiği kimse için istemediği şeyi Müslüman kardeşi için de istemez.
Ona velayet hususunda nasihatte bulunur.
Müslüman kardeşine bu derece yakın olunca onun kederini dağıtır.
Eğer sevinçli ise sevinciyle sevinir. Şayet üzüntülüyse onun üzüntüsüyle üzülür.
Eğer yanında sıkıntısını giderecek bir şey varsa verir, yoksa onun için dua eder."
İmam, İbn Numan'a da şunları söylemiştir:
"Eğer kardeşin seni saf bir sevgiyle sevsin istiyorsan onunla alay etme. Fikirlerini kuşkuyla karşılayıp onunla tartışma, ona karşı övünme, kızdırmaya çalışma. Arkadaşına, ancak düşmanın öğrendiği zaman sana zarar vermeyeceği sırrını aç. Çünkü arkadaşın gün gelir sana düşman olabilir."
İmam Câfer Hz. Ali'nin şu nasihatlerini de talebelerine bildirmiştir:
"Emirü'l-mü'minin Ali buyurdu ki: Aman ha! Tartışma ve husumetten uzak durun. Çünkü bu ikisi kardeşlerin aleyhine olmak üzere kalplere hastalık bulaştırır. Ve nifak hastalığı bu iki kötü huydan doğar."
İmam Câfer, Müslümanların birbirleriyle ilişiklerini kesmelerini de şiddetle yasaklamıştır.
Bu konuda şöyle buyurur: "İki kişi birbirleriyle ilişkilerini kesmek üzere ayrıldıkları zaman mutlaka biri için haktan uzaklaşma ve lanet vardır. Bazen ikisi de lanete müstahak olur."
Muattab dedi ki: "Zâlim olanı anladık, peki mazlum olan neden lanete müstahak olur?"
Buyurdu ki: "Çünkü mazlum olan kişi, kendisine haksızlık eden kardeşini kendisiyle yeniden ilişki kurmaya çağırmaz. Ve kendisine yapılan haksızlığı, sözlerinden duyduğu rahatsızlığı unutmaya yanaşmaz.
Babamın şöyle dediğini duydum: İki kişi kavga ettiğinde biri öbürüne haksızlık ettiyse haksızlığa uğrayan kimse hemen arkadaşına dönsün ve ey kardeşim, ben sana haksızlık ettim, desin. Ki arkadaşıyla aralarındaki küskünlükten kaynaklanan ayrılık son bulsun.
Çünkü Yüce Allah âdil ve hakimdir, mazlumun hakkını mutlaka zalimden alır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)
Yine şöyle buyurmuştur:
"Kardeşlerinizin sayısını çoğaltın. Zira her mü'minin şefaat etme yetkisi vardır."
"Kardeşler birbirleriyle ilişkilerini sürdürsünler. Birbirlerini ziyaret etsinler. Seferde iken de birbirleriyle yazışsınlar."
"Bir kul Allah rızası için kardeşini ziyaret etmek üzere yola çıkarsa, bütün günahları bağışlanmış, dünya ve ahiret ihtiyaçları karşılanmış olarak geri döner."
Bir yerde şöyle buyurmuştur:
"Mü'minin musafaha etmesi bin iyilik değerindedir."
"Kardeşlerinizin maddî ihtiyaçlarını gidermek suretiyle Allah'a yaklaşmaya çalışın."
İmam Cafer, kendisini sevenlere her zaman birbirlerini ziyaret etmelerini, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamalarını, yardımlaşmalarını tavsiye etmiştir.
Öğrencisi Heyseme'ye şunları söylemektedir:
"Bizi seven dostlarımıza selam söyle. Allah'tan korkup sakınmalarını ve sâlih ameller işlemelerini tavsiye et. Sağlıklı olanları, hasta olanları ziyaret etsinler. Zenginleri, fakirlere yardımcı olsunlar. Birbirlerinin cenaze törenlerine katılsınlar. Evlerinde buluşsunlar. Dinî ilmiler üzerinde müzakere etsinler. Bu, bizim davamızın hayat bulması demektir. Bizim davamızı ihyâ edenlere Alah rahmet etsin!"
"Kardeşlerinizin maddî ihtiyaçlarını gidermek suretiyle Allah'a yaklaşmaya çalışın."
Muhammed b. Müslim şöyle anlatıyor:
"el-Cebel bölgesinden bir adam bana geldi. Onu alıp İmam Câfer Sâdık'ın yanına götürdüm. Ayrılacağımız sırada adam İmam'a, "Bana tavsiyede bulun" dedi.
İmam buyurdu ki: "Sana Allah'tan korkmanı ve Müslüman kardeşine iyilik etmeni tavsiye ediyorum. Kendin için istediğin şeyi onun için de iste. Kendin için istemediğin şeyi onun için de isteme.
Eğer senden bir şey isterse ver, eğer senden yüz çevirirse sen ona yönel. Ona iyilik etme hususunda sen usanç gösterme, çünkü o senden usanmaz. Ona destek ol, çünkü o sana destek olur.
Eğer sana öfke duyuyorsa, öfkesini yatıştırıncaya kadar ondan ayrılma. Eğer yanında değilse onu himaye et. Ona destek ol, yardım et. Ona ikramda bulun, ona karşı nazik ol. Çünkü o sendendir. Sen de ondansın."
İmam Câfer, Allah yolunda kardeşliği anlatırken şöyle buyurmuştur:
"Resulûllah buyurdu ki: Altı haslet kimde olursa, o kimse Allah'ın huzurunda ve sağındadır."
İbn Ya'fur, "Bu hasletler nelerdir?" diye sordu.
İmam buyurdu ki: "Müslüman kişi ailesinde en sevdiği kimse için istediği şeyi kardeşi için de ister.
Ailesinden en sevdiği kimse için istemediği şeyi Müslüman kardeşi için de istemez.
Ona velayet hususunda nasihatte bulunur.
Müslüman kardeşine bu derece yakın olunca onun kederini dağıtır.
Eğer sevinçli ise sevinciyle sevinir. Şayet üzüntülüyse onun üzüntüsüyle üzülür.
Eğer yanında sıkıntısını giderecek bir şey varsa verir, yoksa onun için dua eder."
İmam, İbn Numan'a da şunları söylemiştir:
"Eğer kardeşin seni saf bir sevgiyle sevsin istiyorsan onunla alay etme. Fikirlerini kuşkuyla karşılayıp onunla tartışma, ona karşı övünme, kızdırmaya çalışma. Arkadaşına, ancak düşmanın öğrendiği zaman sana zarar vermeyeceği sırrını aç. Çünkü arkadaşın gün gelir sana düşman olabilir."
İmam Câfer Hz. Ali'nin şu nasihatlerini de talebelerine bildirmiştir:
"Emirü'l-mü'minin Ali buyurdu ki: Aman ha! Tartışma ve husumetten uzak durun. Çünkü bu ikisi kardeşlerin aleyhine olmak üzere kalplere hastalık bulaştırır. Ve nifak hastalığı bu iki kötü huydan doğar."
İmam Câfer, Müslümanların birbirleriyle ilişiklerini kesmelerini de şiddetle yasaklamıştır.
Bu konuda şöyle buyurur: "İki kişi birbirleriyle ilişkilerini kesmek üzere ayrıldıkları zaman mutlaka biri için haktan uzaklaşma ve lanet vardır. Bazen ikisi de lanete müstahak olur."
Muattab dedi ki: "Zâlim olanı anladık, peki mazlum olan neden lanete müstahak olur?"
Buyurdu ki: "Çünkü mazlum olan kişi, kendisine haksızlık eden kardeşini kendisiyle yeniden ilişki kurmaya çağırmaz. Ve kendisine yapılan haksızlığı, sözlerinden duyduğu rahatsızlığı unutmaya yanaşmaz.
Babamın şöyle dediğini duydum: İki kişi kavga ettiğinde biri öbürüne haksızlık ettiyse haksızlığa uğrayan kimse hemen arkadaşına dönsün ve ey kardeşim, ben sana haksızlık ettim, desin. Ki arkadaşıyla aralarındaki küskünlükten kaynaklanan ayrılık son bulsun.
Çünkü Yüce Allah âdil ve hakimdir, mazlumun hakkını mutlaka zalimden alır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)