İmam Bakır Kuran, Ramazan ve Cuma
Rivayete göre, İmam Bâkır (a.s.) Kur’an’ı Ramazan ayında on defa, yani her üç günde bir defa hatmediyordu
15.09.2023 18:22:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Bakır'ın (a.s.) Ramazan ayına olan hürmeti
Rivayete göre, İmam Bâkır (a.s.) Kur'an'ı Ramazan ayında on defa, yani her üç günde bir defa hatmediyordu.
İmam Bakır'ın (a.s.) Cuma gününe olan hürmeti
Câbir diyor ki: "İmam Bâkır Cuma günleri erken saatlerde, yani güneş bir ok miktarınca yükseldiğinde camiye gidiyordu. Ramazan ayı olduğunda ise, bundan daha erken camiye gidiyordu."
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "Babamın, akrabaları arasında mal açısından durumu daha kısıtlı idi. Ama masraf ve bağışı herkesten çoktu. İmam (a.s.) her Cuma günü bir dinar altın sadaka veriyordu."
İmam Câfer (a.s.) buyurmuştur ki: "Babam İmam Bâkır (a.s.), Cuma günü öğle vakti Cuma guslü ediyordu."
İmam Bâkır buyuruyor ki: "Cuma günü verilen sadakaya, diğer günlerin sadakalarından kat kat fazla sevap verilir."
Kur'an-ı Kerim okumaya özendiren kıraati
İmam Sâdık'tan (a.s.) nakledilen bir hadis şöyledir: "İmam Bâkır (a.s.) Kur'an'ı çok güzel bir sesle tilavet ederdi. Geceleyin kalkıp Kur'an okuduğunda, su taşıyan ve diğer kimseler oradan geçerken durup onun kıraatini dinlerlerdi. "
Sa'd el-Haffaf rivayet eder: "Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) şöyle buyurdu:
Ey Sa'd! Kur'an'ı öğrenin; zira Kur'an, kıyamet günü en güzel sûrette gelir. Mahlukât ve insanlar, yüz yirmi bin saf halinde dizilerek O'na bakarlar. Seksen bin safı Muhammed (s.a.v.) ümmeti, kırk bin safı da diğer ümmetler oluştururlar.
Müslümanların safının önünde bir erkek sûretinde gelir onlara selam verir. Ona bakarlar sonra şöyle derler:
'Hilm ve kerem sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. Bu adam kesinlikle Müslümanlardandır. Onu nitelik ve sıfatı ile biliriz; ancak o Kur'an hususunda bizden çok daha fazla çaba gösterirdi. Bu yüzden ona verilen letafet, güzellik ve nûr bize verilmemiştir.'
Oradan geçerek şehitlerin saflarının önüne gelir. Şehitler ona bakarlar ve sonra şöyle derler: 'Rahim Rab olan Allah'tan başka ilah yoktur. Bu adam şehitlerdendir. Onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz. Şu kadarı var ki, o deniz şehididir. Bu yüzden bize verilmeyen göz alıcı letâfet ona verilmiştir.'
Sonra oradan geçerek bir şehit sûretinde deniz şehitlerinin safına gelir. Deniz şehitleri ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar ve şöyle derler: 'Bu adam deniz şehitlerindendir. Onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz, ancak onun şehit edildiği ada bizim şehit edildiğimiz adadan daha ürkütücüydü. Bu yüzden bize verilmeyen letâfet, güzellik ve nur ona verilmiştir.
Sonra oradan geçerek elçi olarak gönderilmiş bir nebi sûretinde nebilerin ve resûllerin safının önüne gelir. Nebiler ve resûller ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar.
Derler ki: 'Hilm ve kerem sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. Bu elçi olarak gönderilmiş bir nebidir; onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz. Ancak ona çok faziletler verilmiştir.'
Sonra toplanarak Resûlullah'ın (s.a.v.) yanına gelirler. Ona sorarlar ve derler ki: 'Yâ Muhammed (s.a.v.), bu kimdir?'
Resûlullah (s.a.v.) onlara şöyle buyurur: 'Bu, Allah'ın kulları üzerindeki hüccetidir.'
Sonra selam verir yanlarından geçerek meleklerin safına gelir. Mukarreb bir melek sûretinde onlara görünür. Melekler ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar.
Faziletini görmelerinden dolayı bu onlara yüce gözükür ve derler ki: 'Rabbimiz yücedir, mukaddestir. Bu kul, meleklerdendir. Onu özellik ve sıfatı ile tanıyoruz; fakat makam itibarı ile Allah'a en yakın melektir. Bu yüzden bize giydirilmeyen nur ve cemal ona giydirildi.' Sonra oradan da götürülür."
İmam Bakır Şaban ayını oruçlu geçirirdi
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "Babam, Şâban ayının orucu ile Ramazan ayının oruçlarının arasını bir günle ayırıyordu." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Bakır eserinden)
Rivayete göre, İmam Bâkır (a.s.) Kur'an'ı Ramazan ayında on defa, yani her üç günde bir defa hatmediyordu.
İmam Bakır'ın (a.s.) Cuma gününe olan hürmeti
Câbir diyor ki: "İmam Bâkır Cuma günleri erken saatlerde, yani güneş bir ok miktarınca yükseldiğinde camiye gidiyordu. Ramazan ayı olduğunda ise, bundan daha erken camiye gidiyordu."
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "Babamın, akrabaları arasında mal açısından durumu daha kısıtlı idi. Ama masraf ve bağışı herkesten çoktu. İmam (a.s.) her Cuma günü bir dinar altın sadaka veriyordu."
İmam Câfer (a.s.) buyurmuştur ki: "Babam İmam Bâkır (a.s.), Cuma günü öğle vakti Cuma guslü ediyordu."
İmam Bâkır buyuruyor ki: "Cuma günü verilen sadakaya, diğer günlerin sadakalarından kat kat fazla sevap verilir."
Kur'an-ı Kerim okumaya özendiren kıraati
İmam Sâdık'tan (a.s.) nakledilen bir hadis şöyledir: "İmam Bâkır (a.s.) Kur'an'ı çok güzel bir sesle tilavet ederdi. Geceleyin kalkıp Kur'an okuduğunda, su taşıyan ve diğer kimseler oradan geçerken durup onun kıraatini dinlerlerdi. "
Sa'd el-Haffaf rivayet eder: "Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) şöyle buyurdu:
Ey Sa'd! Kur'an'ı öğrenin; zira Kur'an, kıyamet günü en güzel sûrette gelir. Mahlukât ve insanlar, yüz yirmi bin saf halinde dizilerek O'na bakarlar. Seksen bin safı Muhammed (s.a.v.) ümmeti, kırk bin safı da diğer ümmetler oluştururlar.
Müslümanların safının önünde bir erkek sûretinde gelir onlara selam verir. Ona bakarlar sonra şöyle derler:
'Hilm ve kerem sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. Bu adam kesinlikle Müslümanlardandır. Onu nitelik ve sıfatı ile biliriz; ancak o Kur'an hususunda bizden çok daha fazla çaba gösterirdi. Bu yüzden ona verilen letafet, güzellik ve nûr bize verilmemiştir.'
Oradan geçerek şehitlerin saflarının önüne gelir. Şehitler ona bakarlar ve sonra şöyle derler: 'Rahim Rab olan Allah'tan başka ilah yoktur. Bu adam şehitlerdendir. Onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz. Şu kadarı var ki, o deniz şehididir. Bu yüzden bize verilmeyen göz alıcı letâfet ona verilmiştir.'
Sonra oradan geçerek bir şehit sûretinde deniz şehitlerinin safına gelir. Deniz şehitleri ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar ve şöyle derler: 'Bu adam deniz şehitlerindendir. Onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz, ancak onun şehit edildiği ada bizim şehit edildiğimiz adadan daha ürkütücüydü. Bu yüzden bize verilmeyen letâfet, güzellik ve nur ona verilmiştir.
Sonra oradan geçerek elçi olarak gönderilmiş bir nebi sûretinde nebilerin ve resûllerin safının önüne gelir. Nebiler ve resûller ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar.
Derler ki: 'Hilm ve kerem sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. Bu elçi olarak gönderilmiş bir nebidir; onu özelliğinden ve sıfatından tanıyoruz. Ancak ona çok faziletler verilmiştir.'
Sonra toplanarak Resûlullah'ın (s.a.v.) yanına gelirler. Ona sorarlar ve derler ki: 'Yâ Muhammed (s.a.v.), bu kimdir?'
Resûlullah (s.a.v.) onlara şöyle buyurur: 'Bu, Allah'ın kulları üzerindeki hüccetidir.'
Sonra selam verir yanlarından geçerek meleklerin safına gelir. Mukarreb bir melek sûretinde onlara görünür. Melekler ona bakarlar. Hayretleri gittikçe artar.
Faziletini görmelerinden dolayı bu onlara yüce gözükür ve derler ki: 'Rabbimiz yücedir, mukaddestir. Bu kul, meleklerdendir. Onu özellik ve sıfatı ile tanıyoruz; fakat makam itibarı ile Allah'a en yakın melektir. Bu yüzden bize giydirilmeyen nur ve cemal ona giydirildi.' Sonra oradan da götürülür."
İmam Bakır Şaban ayını oruçlu geçirirdi
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "Babam, Şâban ayının orucu ile Ramazan ayının oruçlarının arasını bir günle ayırıyordu." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Bakır eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.