Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'İmam Hasan' eserinde 'İmam Ali döneminde Hz. Hasan'ın rolü hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Hz. Osman'ın öldürülmesinin ardından halk Hz. Ali'ye biat etti. el-İmame ve's-Siyase adlı eserde Ebu Sevr bu olayı şöyle anlatıyor: "Osman'ın öldürülmesinden sonra biat töreni yapılacağı sırada Ali'nin arkasından çıktım. Halk etrafında toplanmış, kendisine biat ediyordu. Ali , Ben-i Mazin kabilesine ait bahçelerden birine girdi. Onu bir hurma ağacının altına sığınmaya zorladılar. Halk benim ile onun arasına girdi. Halka baktım. Elleri ile kollarından tutmuşlar, arka arkaya elleri ile onun ellerini tutuyorlardı (yani biat ediyorlardı). Sonra onunla birlikte mescide yöneldiler. Mescidde ilk minbere çıkan kişi Talha oldu. Elini uzatarak ona biat etti. Talha'nın parmakları çolaktı. Oradakilerden biri bu durumu kötüye yorarak, "Allah'a yemin ederim ki bu iş tamama ermez" dedi. Arkasından Zübeyir, Peygamberimizin diğer sahabeleri ve Medine'de bulunan bütün Müslümanlar ona biat ettiler..." (el-Futuh, c. 1, s. 436; el-Ümem ve'l Müluk, c. 3, s. 456).
Hz. Ali Şıkşıkiye Hutbesi'nde kendisine biat edilirken yaşananları şöyle anlatmaktadır: "… Derken halk, sırtlanın boynundaki kıllar gibi (yoğun bir şekilde) her taraftan etrafıma üşüştüler. Koyunların ağıla üşüşmesi gibi çevreme toplandılar. İzdihamdan Hasan ve Hüseyin ayaklar altında kalacaktı. İki tarafımda çizikler ve yaralar oluştu…" (Bkz. Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid).
Bu olay Hz. Osman'ın öldürülmesinden üç ya da beş gün sonra gerçekleşti. Birkaç kişi dışında Kureyş bu biate tamamen katıldı. Biat etmeyen Kureyşliler arasında Mervan b. Hakem, Sad b. Ebi Vakkas ve Abdullah b. Ömer vardı. (el-Kamil, c. 3, s. 98, 99; Yâkubî, c. 2, s. 75).
Emeviler Hz. Ali'ye biat etmemişti. Muaviye de kendisine biat etmeyi reddetmiş ve direnişini ilan etmişti. Hz. Ali bu sırada Mekkelilerin Osman'ın kanını dava etmek üzere Hz. Aişe'nin liderliğinde harekete geçtiği haberini aldı. Ve bu fitneyi bastırmak için yola çıktı. Rebeze'ye vardığında Kûfe halkına elçiler aracılığıyla mesaj gönderdi. Ancak Kûfe'nin başkanı Ebu Musa el-Eşarî'den olumlu bir cevap alamadı. Ebu Musa, halkı Hz. Ali'ye yardım etmekten men etmeye çalışıyordu. Hz. Ali, Ebu Musa'ya sırasıyla Muhammed b. Ebubekir, Muhammed b. Câfer ve Haşim el-Mırkal'ı gönderdi. Fakat Ebu Musa inadında ısrar etti. (Taberî, Tarih, c. 3, s. 393-394 vd.).
Bunun üzerine İmam Ali, Ebu Musa el-Eşarî'ye oğlu İmam Hasan ve Ammar b. Yâsir'i gönderdi. İmam Hasan'ın yanında İmam Ali'nin Ebu Musa'yı görevden alarak yerine Karaza b. Ka'b'ı tayin ettiğini bildiren mektubu vardı. İmam Ali mektubunda şöyle diyordu: "Ben şöyle bir görüşe vardım ki Allah'ın sana onunla ilgili hiçbir nasip vermediği bu görevden uzaklaşmalısın. Bu durum, emrimi reddetmekten seni alıkoyar. Halkı sefere çıkarmak için oğlum Hasan ile Ammar b. Yâsir'i gönderdim. Karaza b. Ka'b'ı da şehrin valisi olarak görevlendirdim. Yerilmiş ve horlanmış olarak işimiz den ayrıl. Eğer böyle yapmazsan, Karaza'ya sana güç kullanması yönünde emir verdim." (Hayatu'l İmam Hasan, c. 1, s. 434)."
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020