İliç faciası üzerine çarpıcı açıklama: Ülkenin altına atom bombası koymak demektir
Sedat Cezayirlioğlu, “Fırat nehrinin dibinde böyle bir projeye onay vermek bu ülkenin altına atom bombasını koymak demektir” dedi.
03.06.2024 15:37:00
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI





Erzincan İliç'te meydana gelen maden faciası öncesinde yaptığı uyarılarla dikkatleri üzerine çeken Çevre Aktivisti Sedat Cezayirlioğlu bölgedeki durum üzerine açıklamalarda bulundu.
Binlerce profesör ve sağlıkçı üyesi olan Türk Toraks Derneği'nin hazırlığı raporda Kanada- ABD – Çalık ortaklı şirket tarafından yürütülen projenin büyük riskler barındırdığını ifade eden Cezayirlioğlu, "Bunların hazırladığı rapora göre bu projenin dünyada ikinci bir örneği yokmuş. Burada 39 çeşit kimyasal kullanılıyor, 23 tanesi direkt kanserojen kimyasal. Bunlar dünyanın en tehlikeli, ölümcül kanserojen kimyasalları. Bunları atmosfere, bulutlara da yüklediler. Bulutlarda sınır yoktur. Bulutlara yüklenen kimyasallar bilimsel raporlara, göre bilim insanlarımıza göre 3 yıl bozulmadan kalabiliyor. Bulut nereye gitti atıyorum, İstanbul'a gitti, yağmurla birleştiren insanların üzerine kanserojen kimyasallar yağıyor" dedi.
Sedat Cezayirlioğlu şu dikkat çekici açıklamaları da yaptı;
"Ne oldu 13 Şubat günü? Bu felaket yaşandı. 73 milyon tona yakın liç sahasının 10 milyon metre küpü yani 40 milyon tona yakın bölgesi kaydı. Oranın altında mebran ve kil vardı yani yeraltı sularına karışmıyordu. Şimdi kayıp geldiği yer geçirimli toprak yani korumasız toprak. Bölgede yeraltı sularımız var. Türkiye'nin en büyük iki nehrinden biri olan Fırat Nehrine yakınlığı 300 metre. Ne oldu şimdi? 40 milyon tona yakın içinde ağır metaller barındıran, başta siyanür olmak üzere civa, arsenik, kadmüyim gibi kimyasallar geçirimli toprağa geldi. Bunlar Sabırlı deresine geldi ve yeraltı sularına karışarak Fırat nehrine ulaştı.
Fırat Nehri ve barajında balık ölümleri de 1- 1,5 ay önce gerçekleşmeye başladı. 2 - 3 kiloluk koca koca binlerce balık telef oldu zaten şu anda Fırat'ta balığın b'sini bulamazsınız. Fırat Nehri Türkiye'nin kalbi ve beyni olan 5 tane barajımızı besliyor. Türkiye'nin can damarı olan Keban, Atatürk, Karakaya, Birecik, Karkamış barajlarımızı besliyor, Harran'ı besliyor, GAP'ı besliyor. Fırat nehrinin dibinde böyle bir projeye onay vermek bu ülkenin altına atom bombasını koymak demektir."
Binlerce profesör ve sağlıkçı üyesi olan Türk Toraks Derneği'nin hazırlığı raporda Kanada- ABD – Çalık ortaklı şirket tarafından yürütülen projenin büyük riskler barındırdığını ifade eden Cezayirlioğlu, "Bunların hazırladığı rapora göre bu projenin dünyada ikinci bir örneği yokmuş. Burada 39 çeşit kimyasal kullanılıyor, 23 tanesi direkt kanserojen kimyasal. Bunlar dünyanın en tehlikeli, ölümcül kanserojen kimyasalları. Bunları atmosfere, bulutlara da yüklediler. Bulutlarda sınır yoktur. Bulutlara yüklenen kimyasallar bilimsel raporlara, göre bilim insanlarımıza göre 3 yıl bozulmadan kalabiliyor. Bulut nereye gitti atıyorum, İstanbul'a gitti, yağmurla birleştiren insanların üzerine kanserojen kimyasallar yağıyor" dedi.
Sedat Cezayirlioğlu şu dikkat çekici açıklamaları da yaptı;
"Ne oldu 13 Şubat günü? Bu felaket yaşandı. 73 milyon tona yakın liç sahasının 10 milyon metre küpü yani 40 milyon tona yakın bölgesi kaydı. Oranın altında mebran ve kil vardı yani yeraltı sularına karışmıyordu. Şimdi kayıp geldiği yer geçirimli toprak yani korumasız toprak. Bölgede yeraltı sularımız var. Türkiye'nin en büyük iki nehrinden biri olan Fırat Nehrine yakınlığı 300 metre. Ne oldu şimdi? 40 milyon tona yakın içinde ağır metaller barındıran, başta siyanür olmak üzere civa, arsenik, kadmüyim gibi kimyasallar geçirimli toprağa geldi. Bunlar Sabırlı deresine geldi ve yeraltı sularına karışarak Fırat nehrine ulaştı.
Fırat Nehri ve barajında balık ölümleri de 1- 1,5 ay önce gerçekleşmeye başladı. 2 - 3 kiloluk koca koca binlerce balık telef oldu zaten şu anda Fırat'ta balığın b'sini bulamazsınız. Fırat Nehri Türkiye'nin kalbi ve beyni olan 5 tane barajımızı besliyor. Türkiye'nin can damarı olan Keban, Atatürk, Karakaya, Birecik, Karkamış barajlarımızı besliyor, Harran'ı besliyor, GAP'ı besliyor. Fırat nehrinin dibinde böyle bir projeye onay vermek bu ülkenin altına atom bombasını koymak demektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.