"Ya çocuğuma bir şey olursa" veya "ya eşimin başına bir şey gelirse" şeklinde sürekli bir endişe, kaygı ve sıkıntı halinde kendini gösteren rahatsızlıkla ilgili, Doç. Dr. Hüsnü Erkmen, Doç. Dr.Armağan Samancı, Dr. Sinan Orhan ve Dr. Asım Aktan tarafından araştırma yapıldı. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 1. Nevroz Kliniği'ne başvuran 143 hastayla gerçekleştirilen araştırmaya, katılanların yüzde75'ini kadınlar oluşturdu. Klinik Şefi Doç. Dr. Erkmen, bu rahatsızlığın kişilerin yaşam performansını çok etkilediğini, yine mesleki bakımdan da büyük kayıplara neden olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Erkmen, araştırma sonucu, katılımcıların yüzde 37.8'sinin annesinin aşırı kaygılı olduğunun, yüzde 48.6'sının sosyal ilişkilerinin bozulduğunun, yüzde 40.5'inin de hastalığı nedeniyle çalışamadığının belirlendiğini kaydetti.
Felaket benzeri bir şey mi olacık?..
Doç. Dr. Samancı da, rahatsızlıkta "felaketvari bir şey olacak" tarzında bir kaygı ve endişenin hakim olduğunu belirterek, "Böyle bir anne, çocuğu biraz eve geciktiği zaman, örneğin 5 dakika, 'Acaba kızımı mı kaçırdılar, trafik kazası mı oldu?' şeklinde en kötüyü düşünür" diye konuştu. Herhangi bir duygunun sağlıklı olmayan her çeşidinin zararlı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Samancı, şunları söyledi: "Çok aşırı kaygılı, aşırı çocuğunun üstüne düşen, koruyucu annelerin çocukları da ileride endişeli, kaygılı olabiliyor. Nasıl ilgisiz, duygu olarak bir şey vermeyen anne, çocuk üzerinde ileriki yıllarda ruhsal hasarlar meydana getiriyorsa, aşırı kaygılı, çok aşırıkoruyucu, her şeyi çocuğu için yapan, onun gelişmesine izin vermeyen ve hep onu endişe çemberi içinde tutan bir anne de çocuğuna aynı şekilde zarar vermiş oluyor."
Felaket benzeri bir şey mi olacık?..
Doç. Dr. Samancı da, rahatsızlıkta "felaketvari bir şey olacak" tarzında bir kaygı ve endişenin hakim olduğunu belirterek, "Böyle bir anne, çocuğu biraz eve geciktiği zaman, örneğin 5 dakika, 'Acaba kızımı mı kaçırdılar, trafik kazası mı oldu?' şeklinde en kötüyü düşünür" diye konuştu. Herhangi bir duygunun sağlıklı olmayan her çeşidinin zararlı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Samancı, şunları söyledi: "Çok aşırı kaygılı, aşırı çocuğunun üstüne düşen, koruyucu annelerin çocukları da ileride endişeli, kaygılı olabiliyor. Nasıl ilgisiz, duygu olarak bir şey vermeyen anne, çocuk üzerinde ileriki yıllarda ruhsal hasarlar meydana getiriyorsa, aşırı kaygılı, çok aşırıkoruyucu, her şeyi çocuğu için yapan, onun gelişmesine izin vermeyen ve hep onu endişe çemberi içinde tutan bir anne de çocuğuna aynı şekilde zarar vermiş oluyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.