Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler, reçetenin hastaların psikolojik tedavisinde önemini belirterek, reçeteyi; birçok insanın, kendisine anlaşılmaz fakat büyülü harflerle dolu o küçük kağıtlardan verilmedikçe ciddiye alınmadığını düşündüğü belge olarak tanımladı. Reçetenin bazı insanlar için kesin iyileşme belgesi olduğunu savunan Güler, şunları söyledi: "Reçete, birçok insanın, kendisine anlaşılmaz fakat büyülü harflerle dolu o küçük kağıtlardan verilmedikçe ciddiye alınmadığını düşündüğü belgedir. Hekim ile hasta arasında beslenmeyi ve sürekli bağlantıyı sağlayan psikolojik göbek bağıdır. Doktorlar, hastanın iyileşmesinde, hayati önem taşıyan şeyin, reçetenin üzerinde yazandan çok, bizzat reçetenin kendisi olduğunu bilir." İlacın her zaman gerekli olan bir şey olmadığını belirten Prof. Dr. Güler, "Reçete, özetle doktorun, sağlık vaat eden ve hastanın iyi olacağı konusunda hastaya verdiği bir senettir. Reçetenin etkinliğinde, doktorun çalıştığı şehir, uzaklık, çevreden duyulanlar, doktorun randevu süresi, muayene ücreti, muayenehanenin görüntüsü, bekleyenlerin söyledikleri, doktorun fiziksel görünümü, hastaya yaklaşımı, yazılan ilaç sayısı, fiyatı, zor bulunması, eczanede doktorve reçete hakkında söylenenler, aile çevresinin yorumları etkilidir" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.