İdlib'de silahlar sustu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya lideri Putin'in imza attıkları protokolde öngörülen ateşkes 6 Mart'tan itibaren yürürlüğe girdi ve İdlib geriliminde silahlar sustu. Moskova'da imzalanan protokol tüm dünyada memnuniyetle karşılandı.
06.03.2020 17:51:00





Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki Moskova'da 5 Mart'ta gerçekleşen kritik zirveden, İdlib'de silahları susturan bir uzlaşma kararı çıktı. Erdoğan ile Putin'in Kremlin Sarayı'ndaki yaklaşık 6 saat süren görüşmelerin Türkiye ile Rusya'nın anlaşmaya vardığı ateşkes, İdlib'te 6 Mart gece yarısından itibaren yürürlüğe girdi. Görüşmeden ise üç maddelik bir protokol üzerinde uzlaşma çıktı. Rusça ve Türkçe okunan uzlaşma metninin tam başlığı "İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki durumun istikrarlaştırılmasına ilişkin muhtıraya ek protokol" olarak açıklandı. Protokolde üzerinde uzlaşılan 3 maddenin son derece kısa ve hemen hiçbir ayrıntı içermeden yazılmış olması dikkat çekti. Yapılan değerlendirmelerde, tarafların ateşkes ve M4 karayoluna ilişkin konularda genel hatlarıyla bir uzlaşıya vardıkları, uygulamaya ilişkin esasların görüşülmesi sürecinde ayrıntılar üzerinde uzlaşı aranacağı öngörülüyor. Bu protokolde yer alan ve yer almayan unsurlar tarafların İdlib bölgesinde gelişen yeni statü kapsamındaki pozisyonlarını da belirleyecek. Özetle ifade etmek gerekirse protokole göre; kalıcı ateşkes yok, askeri faaliyetlerin durması var. M5 karayolu bütünüyle Suriye ordusunun kontrolüne geçtiği teyid edildi. M4 Karayolu'nun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde güvenli koridor tesis edildi. Tampon ya da güvenli bölge metne girmedi. Stratejik Serakib kenti Rusyave Suriye kontrolünde kaldı. Suriye ordusu ve bölgede bulunan Türk askeri gözlem noktalarının pozisyonlarında şimdilik bir değişiklik yok.
Ateşkes olumlu karşılandı
Türkiye ile Rusya arasında imzalanan İdlib protokolü bir çok ülke bazınında olumlu karşılandı. İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki felaketten kaçınmak için son şans olarak değerlendirdiği anlaşmayı, "Erdoğan ve Putin, Suriye'de ateşkesi garanti altına aldı" başlığıyla gördü. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle ise haberi "Erdoğan ve Putin İdlib'de ateşkeste uzlaştı" başlığıyla verdi. İdlib ateşkesi ABD basınında da geniş yer buldu. Washington Post gazetesi, Türkiye ile Rusya'nın İdlib'de ateşkes konusunda anlaşmaya varmasını yorumsuz bir şekilde okurlarına duyururken, New York Times gazetesi ise Rusya'nın asıl hedefinin NATO'yu bölme projesini sürdürmek olduğunu ileri sürdü.
Ateşkes olumlu karşılandı
Türkiye ile Rusya arasında imzalanan İdlib protokolü bir çok ülke bazınında olumlu karşılandı. İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki felaketten kaçınmak için son şans olarak değerlendirdiği anlaşmayı, "Erdoğan ve Putin, Suriye'de ateşkesi garanti altına aldı" başlığıyla gördü. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle ise haberi "Erdoğan ve Putin İdlib'de ateşkeste uzlaştı" başlığıyla verdi. İdlib ateşkesi ABD basınında da geniş yer buldu. Washington Post gazetesi, Türkiye ile Rusya'nın İdlib'de ateşkes konusunda anlaşmaya varmasını yorumsuz bir şekilde okurlarına duyururken, New York Times gazetesi ise Rusya'nın asıl hedefinin NATO'yu bölme projesini sürdürmek olduğunu ileri sürdü.
Erdoğan'dan şaşırtıcı çıkış
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da Cuma namazı çıkışı Rusya ile imzalanan protokol hakkında, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye krizi boyunca hiç kullanmadığı ifadelere açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada Rusya ile yapılan ateşkesten bahsederek, "Bu süreçte Barış Pınarı bir taraftan, İdlib'te bir taraftan, Libya'da kahraman ordumuzun askerimizin büyük mücadeleleri oluyor. En sonunda masaya oturduk ve 5 Mart gece yarısı itibariyle ateşkes ilanında anlaştık. Temennimiz odur ki bu sürer ve böylece Müslümanın Müslümanla böyle bir savaşı yapması da bitmiş olur. Ayın 15'inden itibaren bu işin detayları konuşulacak" dedi. Bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye krizinin başladığı 2011 yılından bu yana ilk kez duyulan ifadeler olarak kayıtlara geçti.
Protokolün tam metni şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır), Suriye Arap Cumhuriyeti'nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra'yı hatırda tutarak, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek, İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.