İçtiğimiz su nasıl olmalı?

Erişkin bir insan günlük ortalama 2.5 litre olan su ihtiyacını, 600 mililitresini besin yoluyla, geri kalanı da sıvı olarak alıyor. Vücudun yapı taşlarında az veya çok, ama mutlaka bulunan suyun insan sağlığına olan yararlarına hergün bir yenisi ekleniyor. Vücudumuzun üçte ikisini oluşturan su, ağrı kesiciden dezenfektana, sakinleştiriciden sindirimi kolaylaştırmaya kadar birçok özelliğe sahip. Hayat kaynağı olarak bilinen su felaketlere de yol açabiliyor. Birçok enfeksiyon hastalığı sularla bulaştığı için, her yıl milyonlarca insan sıtma, kolera, dizanteri, schitosoma (insanlarda görülen parazit), bulaşıcı habatit ve ishal gibi hastalıklara yakalanıyor. Bu tür hastalıklardan korunmanın en etkin yöntemi ise kaliteli ve sağlıklı su. Uzmanların, kaliteli su için belirlediği, berrak, tortusuz ve kokusuz gibi kriterler çıplak gözle görülebilecek detaylar. Ayrıca yine suyun kokusu da güvenirliğinde ve kalitesinde belirleyici olabilir.

İçme suyunuzu kontrol edin

Suda bulunan koku, çeşitli arıtma ve iyileştirme işlemleri ile giderilebiliyor. Kimyasal standartları dikkate aldığındaysa, suyun, içinde bakterinin bulunmaması, inorganik kimyasalların çok az düzeyde olması, deterjan ihtiva etmemesi, belli bir sertlik derecesinde olması, belli iyonları da içermesi gerekiyor. Suyun güvenliğini test etmek için en geçerli yöntem olarak, bileşiminin tahlil edilmesi gösteriliyor. Uzmanlara göre içme suyu kesinlikle kontrol edilmelidir. Sağlıklı bir yaşam için içme suyunun özellikleri şöyle olmalı: "Fiziksel olarak renksiz, kokusuz, berrak ve lezzetli olmalı. Kimyasal olarak insan sağlığına faydalı unsurları ihtiva etmeli. Deri, göz ve ağızdan vücuda girebilecek mikroorganizmaların kendilerini ya da kist-lavralarını taşımamalı. Zararlı kimyasal maddeleri insan sağlığını tehlikeye sokacak oranda ihtiva etmemeli. Su kaynağına sonradan karışabilecek zararlı ve zehirli maddeleri ihtiva etmemeli".