İcmal Gençlik Seminerleri aralıksız devam ediyor
Ermeni Hocalı Katliamı ve Ermeni olayları gibi tarihi konularda belgeseller çekmiş Hüseyin Kanyılmaz, İcmal Gençlik Derneği'nde gençlere bir seminer verdi
01.05.2014 00:00:00
YENİ MESAJ / ANKARAİcmal Gençlik Derneği, eğitim seminerleri kapsamında bu hafta TRT'de belgesel yapımcısı olarak çalışmış, Hocalı Katliamı, Ermeni olayları, Kıbrıs süreci gibi tarihi konularda belgeseller çekmiş Sayın Hüseyin Kanyılmaz'ı ağırladı. Seminerde son günlerde gündemdeki Ermeni taziyesi konusunda gençlere Ermeni meselesinin gerçek yüzünü anlatan Hüseyin Kanyılmaz, yanında getirdiği içeriğinde 1915-1921 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından tutulmuş resmi belgeler yer alan iki önemli kitabı göstererek, "Ermeni halkı Osmanlı içerisinde en imtiyazlı azınlıktı. Osmanlı onlara 'Teba-i Sadıka' ismini vermişti. Osmanlı Devleti içerisinde en önemli vazifelere bu gruptan insanlar getirilirdi" diye konuştu. Kanyılmaz şunları söyledi: "Ne var ki, Rus Çarı II. Petro tarafından kendilerine verilen söze aldanıp, I. Dünya Savaşı Sonucu ortaya çıkan Wilson Prensiplerini benimseyip Osmanlı'ya sırt çevirmişlerdir. Aynı zamanda bu dönemde Osmanlı Devleti farklı cephelerde savaş halindeydi ve en güvendiği tebanın kendine sırt çevirmesi onları derinden etkiledi. Ancak Osmanlı bünyesindeki bu halka hep korumacı davrandı. 1915'in yaz aylarında başlatılan tehcir kanunu kış şartları yaklaştığı için 1915 Kasım ayında bu kanunu kaldırdı. Ayrıca tehcir süresi boyunca tren hattı çevresinde göç edenler trenlerle taşınacak, diğer bölgeler için arabalar kiralanacak ve gittikleri yerlerde kendilerine ev, dükkan gibi mülkler temin edilecekti. Ayrıca daha sonraki süreçte göç edenlerin istedikleri taktirde geri dönmelerine yönelik kanun da çıkartıldı ancak dönen olmadı. Fakat bu azınlık içerisinde bir takım eşkıya gruplar ortaya çıktı ve bunlar sınırdan Rusya'ya kaçıyor burada eğitim görüp tekrar Anadolu topraklarına dönüp baskınlar düzenliyorlar Müslüman halkı katlediyorlardı. Öyle ki; bu belgelerde verilen bir bilgiye göre, Kayseri'de Ermeniler tarafından açılmış bir terzi dükkanında Osmanlı ordu kıyafetleri dikiliyor ve Ermeni çeteler bu kıyafetler ile kendi isyanlarına destek vermeyen Ermeni köylerine dahî baskın düzenliyorlardı. Böylece hem halk isyana destek verecek hem de Osmanlı askeri kötü gösterilmiş olacaktı." Ermeni iddiaların temeli yokTarihi olayları tüm gerçekliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi belgelerine dayanarak ortaya koyan Hüseyin Kanyılmaz konuşmasına şöyle devam etti: "I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler Osmanlı coğrafyasında bir propaganda teşkilatı kurdular ve bu teşkilat Amerika'yı kendi taraflarında savaşa dahil edebilmek için yalan haberler topladılar ve bunları bir kitap haline getirdiler. Savaştan sonra ise bu kitabın savaş içerisinde propaganda yapmak için basıldığını kabul ettiler. Ancak Ermeniler ellerinde belge olarak hala bu kitabı tutuyorlar ve başka belgeleri de yok ne yazık ki. Osmanlı arşivinden alınan verilere göre, Ermeni olayları sırasında Osmanlı 518 bin 105 şehit vermiştir. Uzmanlık alanları arasında Osmanlı imparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi bulunan Louisville Üniversitesi'nde ABD'li tarih profesörü Justin A. McCarthy, yaklaşık 400 bin Ermeni'nin öldüğünü ancak bunun yanı sıra 2.5 milyon Müslüman'ın hayatını kaybettiğini, bu yüzden burada bir Ermeni soykırımından bahsetmenin tarihe karşı yapılmış bir hata olacağını dile getirmiştir. Atatürk Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada 200 köyün kaybolduğu ve bu köylerden 7 tanesinde yapılan kazı çalışmalarında toplu mezarların bulunduğu ispatlanmıştır." Belgeler görmezden geliniyor"Elimizde bu kadar net belgeler ve kayıtlar olmasına rağmen devlet adamlarımız bunları görmezden geliyor" diye konuşan Hüseyin Kanyılmaz, "Bunları bilinçli olarak yaptıklarına inanmak istemiyorum ama onların elinde böyle belgeler olsaydı bir saniye durmazlardı. Çekimler için Doğu'da bir bölgeye gitmiştik. Burada, çocukluğunda Ermeni çeteleriyle mücadele etmiş yaşlı bir amca ile röportaj yaptım ve ona şu soruyu sordum. Ermenilerin bu saldırılarına karşılık sizde onların köylerine baskın düzenleyip kadınlarına ve çocuklarına saldırdınız mı dedim. Amca çok sinirlendi ve bizler Müslümanız evladım dedi. Savaşta bile olsa kadın ve çocukları öldürmek haramdır. Biz asla böyle bir şey yapmadık, yapmayız da" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.