Osman'ın öldürülmesiyle ilgili Nehcü'l Belaga'da şu ifadeler yer almaktadır: "Bu işi emretmiş olsaydım, katil olurdum. Engellemiş olsaydım ona yardım eden olurdum. Bununla birlikte onu yardım eden "kendisinden daha hayırlı olduğum kimse onu yardımsız bıraktı" diyemez, onu yardımsız bırakan da, "Benden daha hayırlı kimse ona yardım etmiştir" diyemez. Size onun durumunu özetleyeyim. Eline yetki geçti ve kötü icraatta bulundu. Siz de kaygılandınız ancak kötü tepki verdiniz. Ortaya icraat koyan hakkında da, kötü tepki veren hakkında da Allah'ın bir hükmü vardır." (Nehcü'l Belaga, s.55).
Öte yandan, İmam Ali halifenin ve yakın çevresinin yanlışlıklarının karşısında asla susmadı. Tersine sürekli şekilde ve defalarca gerçeği açıkça dile getirdi. Birçok münasebette Osman'a açık öğütler verdi. Sonunda halife ondan sıkıldı. Ve Yenbu denen yere gitmesini emretti. (Nehcü'l Belaga, Muhammed Abduh şerhi, c.2, s.261, el-Gadir, c.9, s.60).
Osman İmam Hasan'a açık bir dille babasının nasihatlerinden hoşlanmadığını ifade etti. Bu gerçek, bir rivayette şöyle anlatılır: "İnsanlar Osman ile ilgili şikayetlerini İmam Ali'ye yansıttıkça, İmam, oğlu Hasan'ı Osman'a gönderirdi. İmam Hasan'ın gidip gelmeleri çoğalınca halife ona şöyle dedi: "Baban kendisinin bildiğini başka hiç kimsenin bilmediğini düşünüyor. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Bırak yakamızı." Bunun üzerine Hz. Ali bir daha hiçbir şey için oğlunu Osman'a göndermedi." (Nehcü'l Belaga, Muhammed Abduh şerhi, c.2, s.261, el-Gadir, c.9, s.60).
Bu hadiseler bize Hz. Hasan'ın Hz. Osman'ın uygulamalarına karşı çıkma konusunda aynen babası İmam Ali gibi düşündüğünü göstermektedir Bazı rivayetler ise halifenin Hz. Ali ve oğullarının yardımını kabul etmediğini söylemektedir. "… Hz. Ali'nin oğullarını halifeye yardım için gönderdiğini kabul etsek bile halife onların bu teklifini reddetti. Yardımlarını kabul etmeye yanaşmadı." (el-Hayatu's-Siyasiyye li'l İmami'l Hasan, s.150, 151).
"… sonra Ali oğlu Hasan'ı çağırdı ve, "Oğlum, Osman'a git ve babam sana yardım etmemi isteyip istemediğini sormamı emretti de" dedi. Hasan babasının verdiği görevle halifeye gitti, fakat o, "Hayır, ben böyle bir şey istemiyorum. Çünkü ben Resulullah'ı rüyamda gördüm" diyerek Hz. Hasan'ın teklifini geri çevirdi. Bunun üzerine Hasan sustu ve babasına dönerek durumu ona haber verdi." (el-Futuh, İbn-i Asem, c.2, s.228).
İmam Hasan'ın Mervan b. Hakem ile arasında geçen şu konuşma dikkate şayandır ve halifeyi savunmak için babası tarafından gönderildiğinin ve bu uğurda gayret ettiğinin de açık bir delilidir: Hz. Hasan, Mervan'a şöyle dedi: "Sen dişi deve gibi böğürür ve zavallı bir cariye gibi vay eyvah diyerek feryat ederken, ben Osman'ın üzerine çullanıp onu deve gibi boğazlayan katili yaralamadım mı? Osman'ı ellerinle savunsaydın veya onu korumak için ok savmayı yapsaydın ya? Senin ellerin ayakların titredi. Gözlerin fal taşı gibi açılıp, efendisinden yardım isteyen bir köle gibi beni imdada çağırdın. Ben de seni öldürülmekten kurtarıp seni onun elinden alıkoydum. Şimdi de kalkmış, Muaviye'yi beni öldürmeye teşvik mi ediyorsun?" (el-Mehasin ve'l Mesavi, c.1, s.135).
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020