(dünden devam…)
Osman'dan sonra, Muaviye'nin döneminde insanlar Hz. Ali'ye biat edince o Cemel, Sıffin ve Nehrevan ashabını oluşturan Nakisin, Kasitin, Marikin ordusuyla savaşıyor, kanlı bir savaşa imza atıyor. Yine Sıffin Savaşı'ndan sonra, Haricilerin başkaldırması, Amr ibn As ve Muaviye'nin, hileye başvurup Kur'an sayfalarını mızraklara takarak, "Gelin aramızda Kur'an hükmetsin" demeleri üzerine; ordudan bir grup doğru söylüyorlar dediler.
Böylece Hz. Ali'nin (a.s.) ordusunda ikilik çıktı; artık Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s.) için başka seçenek kalmadı; istemediği hâlde teslim oldu ve nihayet Hakem Olayı'nı kabul etti. Bu da barışa benzer bir işti; yani hakemler gidip Kur'an ve İslam'ın emirlerine uygun bir karara varsınlar dedi. Fakat Amr İbn As, olayı, öyle bir şekle soktu ki hatta Muaviye için bile bir değeri yoktu. Yani olayı düzenbazlıkla bitirdi. Ebu Musa'yı aldattı. Fakat aldatması Ali'yi hilafetten alıp Muaviye'yi bırakmakla sonuçlanacak şekilde değildi.
Aksine, öyle bir şekilde hareket etti ki herkes onların anlaşmadığını, birinin diğerini aldattığını anladı. Çünkü biri, ben ikisini de hilafetten alıyorum deyince, diğeri, biri konusunda doğrudur ama ötekinde yalan söylüyor, ötekini ben kabul etmiyorum dedi. Daha minberden aşağı inmeden, neden beni aldattın diye kavga edip birbirlerine küfretmeye başladılar. Böylece olayın boş olduğu anlaşıldı. Her hâlükârda, Hakem Olayı da böyledir.
Hz. Ali neden hakemiyete rıza gösterdi ve savaşı sürdürmedi? Haricîler kendisine baskı yaptılarsa bile neden savaşa devam etmedi, en kötüsü, oğlu İmam Hüseyin gibi öldürülürdü! Nitekim Resûlullah'ın (s.a.v.) hakkında da aynı şeyi söylüyoruz: Neden Resûlullah (s.a.v.) ilk başta savaşmadı; bilahare İmam Hüseyin gibi öldürülürdü! Neden Hudeybiye'de barış yaptı. En fazla İmam Hüseyin gibi öldürülürdü! Veya diyoruz ki: Resûlullah'tan (s.a.v.) sonra Emirü'l-Mü'minin Ali (as) neden önce savaşmadı; en kötüsü öldürülecekti; varsın olsun, İmam Hüseyin (a.s.) gibi öldürülseydi! Bu doğru bir söz müdür?
Daha sonra İmam Hasan ve Hüseyin'in dönemine geliyoruz. Diğer Ehl-i Beyt imamları da İmam Hasan'ın barışı gibi bir yaşam sürmüşlerdir. İşte bu nedenle mesele, sadece İmam Hasan'ın barışı ve İmam Hüseyin'in savaşı meselesi değildir; meseleyi daha geniş incelemek gerekir. Fıkıh ilminin "cihad kitabı"nın bazı bölümlerine atf-ı nazar etmek gerekmektedir.
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020