logo
30 NİSAN 2025

Hz. Ali ve Ammar b. Yâsir

Bu bölümde, Hz. Ali’nin bütün hayatı boyunca yanında olan ve İmam Ali’nin müstesna bir insan olduğuna, her türlü değer ölçüsüne göre, Hz. Peygamberden sonra gelen tek insan olduğuna inanan sahabeler hakkında bilgi vereceğiz

09.03.2023 21:17:00
Hz. Ali ve Ammar b. Yâsir
Hz. Ali ve Ammar b. Yâsir
Bu bölümde, Hz. Ali'nin bütün hayatı boyunca yanında olan ve İmam Ali'nin müstesna bir insan olduğuna, her türlü değer ölçüsüne göre, Hz. Peygamberden sonra gelen tek insan olduğuna inanan sahabeler hakkında bilgi vereceğiz.

Bu sahabeler ki Gadr-i Hum'dan itibaren Peygamber Efendimizin sadece Hz. Ali'yi halife seçtiğini kabul edip, vaadinden ve biatinden hulfetmeyen kimselerdir. Bu bölümde bu sahabelerden ve onların izinden giden Tabiinden örnekler vereceğiz.

Ammar b. Yâsir

Ammar, Yâsir b. Kays Enbes'in oğlu olup, Mezhec kabilesine mensuptu. Künyesi Ebu Yakzan'dır.

O, Peygamber Efendimizin ve Hz. Ali'nin büyük sahabelerinden ve Erkan-ı Erbaa'dandı. (Erkan-ı Erbaa, yaygın görüşe göre, Selman-ı Farisi, Ebuzer Gifari, Mikdad b. Esved ve Ammar b. Yâsir'dir. Bunlara Erkan-ı Erbaa denilmesinin nedeni de, Hz. Ali'yi diğer sahabelerden daha âlim, fazıl, yüce ve üstün gördükleri içindir. Onlar bu konuda hiçbir şüphe ve tereddüt etmediler. Bu sağlam itikadları sebebiyle bu unvanı aldılar).

Ammar 34 yaşında Müslüman oldu ve annesi ile birlikte Müslüman olduklarını ilk açıklayanlardandı. Ammar, İslam'ın ilk başlarında Kuba Mescidi'ni yaptı.

Hz. Ammar Allah yolunda birçok işkenceye mâruz kaldı. Babası ve annesi bu uğurda şehit oldu. Kendisi ise takiyye ederek canını kurtardı. 

Ammar, halife Osman'ın muhaliflerinden biriydi. Osman'ın muhaliflerine yardım ederdi. Cemel ve Sıffin savaşlarına katılmıştı. Sıffin Savaşı'nda 90 küsur yaşındayken Muaviye tarafından şehit edildi. Hz. Ali, Ammar'a gusül vermeden elbisesiyle defnetti. 

Abdullah b. Ömer şöyle diyor:

"Yemame Savaşı'nda Ammar'ın yüksek bir tepeye çıkarak, 'Ey Müslümanlar, cennetten mi kaçıyorsunuz? Ben, Ammar b. Yâsir'im, yanıma gelin, sözlerimi dinleyin' diye sesleniyordu. Bu esnada kulağının koptuğunu ve yerde hareket ettiğini gördüm."  

Hz. Ammar'ın Müslüman oluşu ve işkencelere tahammülü

Ammar b. Yâsir, anne ve babası İslam'ın ilk yıllarında büyük işkence ve baskılara göğüs germişlerdi. Mekke'de yalnız ve sahipsiz olan Yâsir ailesi ruhî ve fizikî pek çok işkenceye mâruz kalıyorlardı. Müşrikler onları İslam'dan vazgeçirmeye çalışıyorlardı.

Allah Resulü yanlarından geçerken onları bu büyük işkence karşısında sabra davet eder ve cennetle müjdeleyerek şöyle buyururdu:

"Ey Yâsir hanedanı! Sabredin, vaad edilen cennet sizin içindir." 

Bir rivayette şöyle geçmektedir:

"Peygamber Efendimiz Ammar'ın yanından geçerken müşriklerin onu, ateşe atmak istediklerini gördü, bu durum Peygamberi derinden etkiledi. Ammar'a hitaben şöyle buyurdu:

'Ey ateş! Hz. İbrahim'i yakmadığın gibi Ammar'ı da yakma ve ona serin ol.' Ve ateş Ammar'ı yakmadı."

Ammar hakkında birçok ayet nâzil olmuştur.

"Ateşte yanacak olan kafirler mi hayırlı yoksa ahiretten sakınarak, Rabbinin rahmetini umarak, geceleri secde ederek, kıyamda durarak, gönülden ibadet eden mi daha hayırlı?" 

Hz. Ammar Kuba Mescidi'nin yapımında da büyük hizmetlerde bulunmuştur.

Ebu Said Hudri şöyle naklediyor: "Medine Mescidi yapımında biz taşları tek tek taşıyorduk ancak Ammar iki kişinin işini yapıyordu. Ve Resul-i Ekrem de onun mübarek yüzünün tozunu ve toprağını temizler ve hakkında şöyle buyururdu:

Ey Sümeyye'nin oğlu! Kendine dikkat et! Sen azgın ve zâlim bir topluluk tarafından öldürüleceksin." 

Ammar, Hz. Ali'den önce başa gelen halifelerin de saygı duyduğu bir şahsiyetti.

Hz. Ömer onu, Kûfe valiliğine atamıştı. Ancak bir süre sonra onu bu görevden aldı. Kendisine, "valilikten alındığın için rahatsız oldun mu?" diye sordu.

Ammar şöyle cevap verdi: "Valiliğe atandığım için sevinmemiştim ki alındığım için üzüleyim." 

Hz. Ammar'ın halife Osman'a olan itirazları

Ammar, Hz. Osman'ın halifeliği döneminde yapılan yanlış uygulamalara şiddetle karşı çıkmaktaydı. Ammar'ın karşı çıktığı en önemli konu Ümeyyeoğulları'na Beytü'l-Mal'dan dağıtılan yüksek miktardaki paralardı. Bu uygulamaya başta Hz. Ali olmak üzere pek çok kişi de karşı çıkmaktaydı. 

Allah Resulü'nün vefatının ardından halife olan Hz. Ebu Bekir'e biat etmeyen ve hilafetin aslında Hz. Ali'nin hakkı olduğunu söyleyen 12 kişiden biri de Ammar'dı.

O, başta Kureyş olmak üzere sahabeye hitaben yaptığı konuşmada hilafetin aslında Hz. Ali'nin hakkı olduğunu açıkça ifade etti. 

Ammar b. Yâsir'in, Osman'a karşı muhalefeti hız kesmeden devam ettiği için, halife onu sürgüne yollamaya karar verdi.

Osman Ebuzer'in Rebeze'de vefat ettiğini öğrenince onu rahmetle andı. Ammar ise şöyle dedi: "Evet, Allah Ebuzer'e rahmet etsin. Bizim, elimizden kurtuldu."

Ammar'ın bu sözü halifeye ağır geldi ve şöyle dedi: "Onu Rebeze'ye sürdüğüm için pişman olduğumu zannetme, seni de Rebeze'ye göndereceğim."

Bunun üzerine Ammar'ın kabilesi olan Ben-i Mahzum, Hz. Ali'nin yanına gelerek Ammar'ın sürgün edilmemesi için halifeyle konuşmasını istediler. Hz. Ali de Osman'la görüşerek ona şöyle dedi:

"Ey Osman! Allah'tan kork! Ümmetin en sâlih ve iyilerinden birisini sürgün ettin o da sürgünde öldü (Ebuzer Gifari'yi kastediyor) ve şimdi de onun gibi birini mi sürgün edeceksin?"

Bunun üzerine Hz. Ali'yle, halife arasında şiddetli bir tartışma geçti. Osman, "Sen herkesten çok sürgün edilmeyi hak ediyorsun" deyince, Hz. Ali şöyle dedi: "Beni sürgün edebilirsin, önemli değil."

Tarih kitaplarında nakledildiği üzere Ammar, pek çok kez halife Osman'ın emriyle işkenceye mâruz kalmıştır. Yâkubi, Tarih'de şöyle nakleder:

"Ammar büyük sahabe Abdullah b. Mesud'un vefatını vasiyeti üzerine Osman'dan gizlemek zorunda kaldı. Halife bunu öğrenince çok sinirlendi. 'Benim haberim olmadan onu nasıl defnedebilirler?' dedi.

Kendisine 'Abdullah, Ammar'a böyle vasiyet etmiştir. Bu yüzden Ammar, onu sizden habersiz defnetmiştir' dediler."

Belazuri'nin nakline göre bu sebeple halife, Ammar'ı o kadar dövdürdü ki Ammar sonunda fıtık oldu.

Ammar'ın halifelerle olan asıl problemi her ortamda Hz. Ali'nin hilafetini savunması ve Gadr-i Hum'da Peygamberimizin ifadelerini halka hatırlatmasıydı.

Hz. Osman'ın öldürülmesinden sonra Hz. Ali'nin halife seçilmesinde de Ammar'ın rolü büyük olmuştur. Halka şöyle bir konuşma yapmıştır:

"Ey Ensar topluluğu! Dün Osman'ın ne kadar hatalar yaptığına yakından şahit oldunuz. Bugün aynı hataya düşmeyin. Ali'nin geçmişi herkesten daha parlak ve bu işe herkesten daha layıktır."

Bu konuşmadan sonra halk topluca Hz. Ali'ye biat etti.  

Hz. Ammar'ın Sıffin ve Cemel savaşlarındaki rolü

Ammar b. Yâsir, Cemel ve Sıffin savaşlarında da büyük kahramanlıklarda bulundu. Cemel'de Hz. Aişe'nin devesinin yularını tutan ve cesur bir savaşçı olan Amr b. Yesrib'i öldürdü. Mâlik-i Eşter ve Ammar b. Yâsir Cemel Savaşı'nda eşsiz kahramanlıklar gösterdiler.

Sıffin Savaşı'nda ise Ammar Şam ordusuyla savaşılması için Hz. Ali'yi teşvik edenlerin başında gelmekteydi. Ammar'a göre fitne ateşi alevlenmeden söndürülmeliydi. Ammar aynı zamanda Sıffin'de ordu komutanlarından biriydi.

Keşşi ve diğer tarihçiler Ebu'l Bahtari'den şöyle naklederler:

"Sıffin Savaşı'nda bir kase süt getirip Ammar b. Yâsir'e verdiler. O tebessüm ederek sütü aldı. Ve şöyle dedi: 'Resulüllah şöyle buyurmuştu ki dünyada en son içeceğin bir kase süt olacaktır.'

Ammar bu hadisi naklettikten sonra savaş meydanına gitti ve burada Muaviye'nin ordusu tarafından hicri 38 yılında 94 yaşında şehit edildi." 

Ammar'ın şehadetinden sonra Hz. Ali'nin hakkaniyetinden şüphede olanlar derhal savaşa katıldı.

Huzeyme b. Sabit'in oğlu Amare sürekli şöyle diyordu:

"Bu savaşta Ammar b. Yâsir şehit düşünceye kadar elime kılıç almayacağım. Ammar'ın şehadetiyle hangi grubun hak olduğu anlaşılacak ve hüccet tamamlanacaktır. Zira Hz. Peygamberden Ammar'ın azgın ve zalim bir topluluk tarafından öldürüleceğini duydum."

Huzeyme, Ammar'ın şehadetinden sonra şöyle dedi: "Şimdi hakkı ve bâtılı çok iyi tanıdım."

Huzeyme kılıcını eline alarak savaş meydanına gitti, büyük bir cesaretle savaşarak şehit oldu. 

Ammar'ın şehadet haberini alınca Hz. Ali savaş meydanında Ammar'ın naaşını aramaya koyuldu. Onun cenazesini yerde görünce oturdu, ağlamaya başladı. Ve üzüntüsünü şu şiirle dile getirdi:

"Ey ölüm! Beni terk etmeyeceksin, Beni rahatlat, tüm dostlarımı Benden aldın. Sanki sen dostlarına zarar vermek için yaratılmışsın."

Hz. Ali vasiyeti üzerine Ammar'ı kanlı elbiseleriyle, namazını kıldıktan sonra defnetti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Düzce'de neler oluyor?
İl Sağlık Müdürlüğü avukatı odasında silahla vuruldu
Ayaklarını yıkayıp suyunu içmişti
Engin Polat'a hapis cezası
Serbest bırakıldılar
Kamerası bantlanan otel yöneticileri için karar
'İstanbul'u onların eline ve insafına terk edemeyiz'
Erdoğan İtalya dönüşü konuştu
Erdoğan'dan 'telef' çıkışı
'Daha kaç CHP'li...'
'Kanal İstanbul gündemimizde yok'
Murat Kurum'dan açıklama
Bahçeli'ye 'pişmiş aş' tepkisi
'Teröristbaşını Meclis'e çağıran zat...'
Bilirkişi raporu 'asli kusurlu' dedi
Fatma Zehra Kınık: 'Asli kusurlu olduğumu kabul etmiyorum'
ABD'den iki ülkeye yaptırım
Listede 6 kurum ve 6 kişi bulunuyor
Kıbrıs'ta EOKA hortluyor
MSB'den dikkat çekici açıklama
ABD Başkanı Donald Trump
Görevindeki ilk 100 gününü değerlendirdi
ABD'den iki başkente sert uyarı!
'Somut adım atılmazsa biz yokuz'
Dış açıkta korkutan artış
3 ayda 22,5 milyar dolar oldu
Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı
Açlık sınırı 24 bin lirayı aştı
8 Yıl içinde %50 arttı
Beynimizde birikiyor!
Düzce'de neler oluyor?
İl Sağlık Müdürlüğü avukatı odasında silahla vuruldu
Ayaklarını yıkayıp suyunu içmişti
Engin Polat'a hapis cezası
Serbest bırakıldılar
Kamerası bantlanan otel yöneticileri için karar
'İstanbul'u onların eline ve insafına terk edemeyiz'
Erdoğan İtalya dönüşü konuştu
Erdoğan'dan 'telef' çıkışı
'Daha kaç CHP'li...'
'Kanal İstanbul gündemimizde yok'
Murat Kurum'dan açıklama
Bahçeli'ye 'pişmiş aş' tepkisi
'Teröristbaşını Meclis'e çağıran zat...'
Bilirkişi raporu 'asli kusurlu' dedi
Fatma Zehra Kınık: 'Asli kusurlu olduğumu kabul etmiyorum'
ABD'den iki ülkeye yaptırım
Listede 6 kurum ve 6 kişi bulunuyor
Kıbrıs'ta EOKA hortluyor
MSB'den dikkat çekici açıklama
ABD Başkanı Donald Trump
Görevindeki ilk 100 gününü değerlendirdi
ABD'den iki başkente sert uyarı!
'Somut adım atılmazsa biz yokuz'
Dış açıkta korkutan artış
3 ayda 22,5 milyar dolar oldu
Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı
Açlık sınırı 24 bin lirayı aştı
8 Yıl içinde %50 arttı
Beynimizde birikiyor!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.