




Her bakımdan yol almış, masum ve mahfuz zatlar için, tekvinin lafı olmaz. Tekvin sıfatı yolda yürümekte olanlara kendini gösterir. Ülkeleri ve bölgeleri aşmadıktan sonra sana söz hakkı tanınmaz. Karayı, denizi geçmeyince sana söz söyletilemez. Halkın ve nefsin toprağını eş. İlim ve hikmet deryasını aş, daha sonra sahile geç ve konuş.
Allah yolcuları için ne gece, ne de gündüz vardır. Onlara göre hepsi de birdir. Yemekleri hasta gibi yerler. Uyumaları bir nevi baygınlığa benzer. Konuşmaları bir zaruret icabı olur. Hakk'a arif olanın dili tutulur, ama o arzu ettiği takdirde, aletsiz, edevatsız konuşturur. Dilediğinin kapalı ağzını açar ve arzu ettiği gibi konuşturur. Tertibin, hastalığın ve mühletin orada lafı olmaz. Hakk'ın konuşturduğu zat için dilin bulunması şart değil. Hakk'a karşı her şey aynıdır. O'na karşı parmakla dilin ne farkı olabilir ki?
Öyle kullar vardır ki, onlar için ne perdelerin lafı olur, ne de herhangi bir bağın. Kapı, kapıcı nedir ki? Onlar için izin ne ola ki? Sonra tayinin, azlin, şeytanın veya sultanın lafı mı olur? Ha cennet binaları, ha diğerleri… Hepsi onlara karşı bir, eşit…
Bugünü yitiren, ebedi ziyan içinde sayılır.
İlk adımı atmadan, ikicisini neyinle özlersin? Birinci adım atılmadan, ikinciye sıra gelmez. İlk adım, kendi vücut evinden ayrılmanla başlar. İkinci, Hakk'ın nimeti olarak alacağını alırsın. Ve şöyle dersin: "Âlemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun." (Fâtiha, 1/2) Sonra O'nun kapısında durur, şu münacatı yaparsın: "Sana kulluk eder ve Senden yardım talep ederiz." (Fâtiha, 1/5) O'nun tecelli yüzünü görünce secdeye var ve O'na yakın ol. O'nun nimetine erdikten sonra, o nimetleri Hak'tan gayrına izafe etme.
Sen müşriksin ve Allah'ın nimetlerini tağyir etmektesin. Dolayısıyla Allah da sende mevcut nimetleri başka hâle soktu. Küfür zünnarını kopar ve yanlış yoldan dön. Bu hâlde senin dış hâline kim bakar? İçten tevbekâr ol. Sırrını Rabbin için temizle.
Ey evlat, evlatçık! Peygamber'i düşün. Ona nübüvvet geldikten sonra, hayli zaman o hâlini sakladı. Yıllarca böyle gezdi. Seneler birbirini tüketti; sonunda: "Rabbinden sana indirileni tebliğ et!" (Mâide, 5/67) emrini aldı ve işe başladı.
'AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR'
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.